“Alternatifsiz değilsiniz. Neoliberalizmin dışına çıkmak teknik değil, politik bir karardır.”
Fikir TV’de yayımlanan “Başka Bir Ekonomi Fikri” programının son bölümünde, iktisatçılar Dr. İlhan Döğüş ve Dr. Ali Alper Alemdar, Türkiye ekonomisinin temel sorunlarını ve bu sorunlara getirilebilecek alternatif politikaları masaya yatırdı. Programın moderatörlüğünü Fikir Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Büyükyılmaz üstlenirken, Almanya ve ABD’den yayına katılan iki akademisyen, ekonomi politikalarının teknik sınırlarla değil, sınıfsal tercihlerle belirlendiğini vurguladı.
Teknokrasi değil, demokrasi
İki akademisyenin de altını çizdiği temel mesele, mevcut iktisat anlayışının bilimsel değil, ideolojik olduğuydu. Döğüş’e göre devlet, kaynak kıtlığından değil, toplumsal talepsizlikten hizmet üretmiyor. Alemdar ise kaynak kavramının sadece fiziksel değil, toplumsal ilişkilerle belirlendiğini; dolayısıyla mevcut ekonomik düzende tüm kaynakların “kâr” önceliğiyle organize edildiğini ifade etti.
Enflasyonun gerçek kaynağı: Kâr
Programda en çok üzerinde durulan konulardan biri de enflasyondu. İlhan Döğüş, 2022 sonrası enflasyonun FED ve IMF gibi kurumlarca dahi “aşırı kâr kaynaklı” olduğunun kabul edildiğini, buna rağmen faiz artışları gibi ortodoks çözümlerin sürdürüldüğünü belirtti. Alemdar ise enflasyonun, kapitalist üretim tarzının yapısal bir sonucu olduğunu ve çözümün de bu yapıya müdahale etmekten geçtiğini savundu.
Dayanışma ekonomisi ve demokratikleşme
Programda, sadece teknik araçlara değil, iktisat politikalarının hayata geçmesini mümkün kılacak siyasal ve toplumsal koşullara da vurgu yapıldı. Alternatif politikaların ancak örgütlü taleplerle mümkün hale geleceğini belirten Döğüş, kamu bütçelerinin demokratikleşmesi gerektiğini söyledi. Alemdar ise çözüm önerilerini işçi kooperatifleri ve platform tabanlı dayanışma ekonomileri üzerinden somutlaştırdı.
Post-Keynesyen ve Marksist diyalog
Her iki konuşmacının farklı iktisadi geleneklerden gelmesi, programın dikkat çeken yönlerinden biriydi. Döğüş’ün post-Keynesyen, Alemdar’ın ise Marksist zeminden yaklaşmasına rağmen, ikili arasında ortaklaşan öneriler, Türkiye’de “başka bir ekonomi” üzerine yürütülen düşünsel üretimin zenginliğini gösterdi.
Program, yalnızca iktisadi araçlar üzerine değil, bu araçların kimin adına ve nasıl kullanılacağına dair bir demokratik tahayyülü de tartışmaya açması bakımından Fikir Gazetesi’nin ekonomi-politik çizgisine güçlü bir katkı sunuyor.
