Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü’nde barınma hakkı krizi büyüyor.
Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü’nde öğrenciler, güvenlikten temizliğe, altyapıdan fahiş ücretlere uzanan sorunlar karşısında çözüm değil, sessizlikle karşılaştıklarını söylüyor.
Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü, üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyacını karşılamak üzere KYK yurt sisteminden bağımsız olarak kurulmuş bir yerleşim alanı. Ancak son dönemde öğrenciler tarafından dile getirilen çeşitli sorunlar nedeniyle, köydeki yaşam koşulları tartışma konusu hâline gelmiş durumda.
Öğrenci köyünde yaşanan problemlerle ilgili üniversite yönetiminden henüz kapsamlı bir açıklama yapılmış değil. Öğrenciler ise yaşadıkları sorunların çözümsüz bırakılmasına tepki gösteriyor. Yerleşkede barınan öğrencilerle yapılan görüşmeler ve yerinde yapılan gözlemler, dört başlıkta toplanabilecek temel sorunları ortaya koyuyor:
Güvenlik açıkları: Karanlık alanlar, çalışmayan kameralar, denetimsiz giriş çıkışlar
Öğrenciler, yerleşkede güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu belirtiyor. Güvenlik kameralarının çoğunun çalışmadığı, giriş-çıkış kontrollerinin zayıf olduğu ve özellikle gece saatlerinde alanın birçok bölümünün yeterince aydınlatılmadığı ifade ediliyor. Bu durum, özellikle kadın öğrenciler için güvenlik kaygılarını artırıyor.
Öğrencilerin verdiği bilgilere göre, kampüs dışından kişilerin kolayca alana girebildiği görülüyor. Yaşanan bazı hırsızlık, sözlü taciz ve teşhircilik vakaları sonrasında ise güvenlik zafiyetlerine yönelik yapılan uyarılar, öğrenciler tarafından yeterince dikkate alınmadığı yönünde değerlendiriliyor.
Temizlik hizmetleri ve altyapı sorunları: Düzenli temizlik yapılmıyor, haşere sorunu artıyor
Öğrencilerin sıklıkla dile getirdiği bir diğer konu ise temizlik hizmetlerindeki aksamalar. Katlarda çöplerin uzun süre toplanmadığı, temizlik görevlilerinin düzenli çalışmadığı ve bu durumun kötü kokuya neden olduğu aktarılıyor. Temizlik eksikliği, özellikle ortak alanlarda hijyen sorunlarını da beraberinde getiriyor.
Öğrenciler, bu durumun böcek ve haşere artışına yol açtığını; yaşam alanlarında bu tür sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor. Yönetimle yapılan görüşmelerde ilaçlama talebinde bulunan öğrencilerin taleplerine yanıt verilmediği, zaman zaman olumsuz ve yapıcı olmayan tepkilerle karşılaştıkları aktarılıyor.
Ayrıca bazı bloklarda su tesisatlarında ve ısıtma sistemlerinde arızalar yaşandığı, bu arızaların çözümünün ise geciktiği belirtiliyor.
Bakım eksikliği ve ortak alanların durumu: Temel ihtiyaçlara erişim güçleşiyor
Yerleşkedeki binaların bakım durumu da öğrencilerin şikâyet ettiği konular arasında yer alıyor. Dış cephede görülen bakımsızlık, iç mekânlarda da kendini gösteriyor. Özellikle mutfak, banyo ve çamaşırhane gibi ortak kullanım alanlarında eksiklikler bulunuyor.
Yemek hizmetinin sunulmadığı öğrenci köyünde, öğrencilerin kullandığı mikrodalga fırın, su ısıtıcısı, ütü gibi cihazların büyük bölümünün arızalı ya da eksik olduğu belirtiliyor. Bu durum, öğrencilerin günlük ihtiyaçlarını karşılamasını zorlaştırıyor.
Ayrıca çamaşırhane alanlarının yetersiz olduğu, makinelerin sık sık arıza yaptığı ve hizmetin ücretsiz sunulmadığı aktarılıyor. Bu durum, özellikle hijyen açısından öğrencilerin dezavantajlı bir durumda bırakıldığı şeklinde değerlendiriliyor.
Fiyat politikası ve şeffaflık eksikliği: Öğrenciler, karar süreçlerine dahil edilmediklerini söylüyor
Öğrenci Köyü’nde barınma ücretlerine yapılan son zamlar da eleştirilen bir diğer konu. Öğrenciler, son üç yılda yapılan artışların KYK burslarındaki artış oranlarını ve genel enflasyon seviyesini aştığını ifade ediyor. Konaklama ücretinin bazı bloklarda 9500 TL’ye kadar çıktığı belirtiliyor.
Öğrencilere göre, bu artışların şeffaf bir biçimde duyurulmadığı ve çoğu zaman yaz aylarında, öğrencilerin çoğunlukla yerleşkede bulunmadığı dönemlerde açıklandığı görülüyor. Bu durum, öğrencilerin karar süreçlerine katılımının sınırlı olduğu ve görüşlerinin dikkate alınmadığı şeklinde değerlendiriliyor.
Öğrencilerin çağrısı: Barınma hakkı yalnızca çatı sağlamaktan ibaret değil
Öğrenciler, yaşanan sorunların bir bütün olarak barınma hakkının içeriğine dair bir kriz yarattığını düşünüyor. Barınmanın yalnızca fiziksel bir alan sunmakla sınırlı olmadığını; güvenli, temiz, sağlıklı ve erişilebilir koşulların da bu hakkın parçası olduğunu vurguluyorlar.
Yerleşkede yaşanan sorunların çözülmesi için üniversite yönetimine düşen sorumlulukların olduğunu belirten öğrenciler, özellikle hizmet kalitesinin artırılmasını, sorunlara daha hızlı yanıt verilmesini ve karar süreçlerinde öğrencilerin görüşlerinin dikkate alınmasını talep ediyor.

 
                                    