Kitapçılar, yayıncılar, dağıtımcılar sürekli aynı konuyu dönüp dönüp tartışırlar. Kitap fuarlarının sektöre zararı nedir? Kitapçı fuarın açıldığı ay ve sonraki aylar iş yapamadığından şikayetçi. Hatta okurun bir ay öncesinden mağazaya gelip, yeni çıkan kitapları not alıp açılacak kitap fuarına bir liste yaptığını iddia edenler var. Okur, kitap fiyatlarının yüksek olduğundan şikâyet ediyor.
Fuarlar okur için yazarlarla tanışıp, kitap imzalatıp birkaç dakikada olsa da sohbet edip üç beş fazla kitap almak için bulunmaz fırsat.
Yayıncının amacı dağıtım ve kitabevlerinden uzun vadelerde gelen ödemelerden kurtulmak, nakit akışıyla ekonomik olarak nefes almak, depoda bekleyen okurun kaçırdığı göremediği kitaplarını biraz olsun sergilemek, eritmek, onlarla buluşturmak.
Yazarlar, yüzlerce belki binlerce okuruyla buluşarak, güzel zaman geçiriyor muydu? Edebiyatın isim yapmış yazarların önünde küçük kuyruklar olurken, ismini ilk defa duydukları gençlerin önünde yüzler, binler sıraya giriyordu. Belki birkaç yazar yerinden kalkıp bu çocukların siluetine bakıp şaşırıyordu.
E-kitap için on yıl önce; asla tutmayacağını ülkemizde sağlıklı bir sonuç çıkmayacağını savunmuştum. Nitekim öyle de oldu. Teknoloji bizim için sadece oyun ve sosyal medyadan ibaret değil mi?
Bazı okurlar; ben kitabı sayfa sayfa çevirip, kokusunu içime çekmek isterim diyerek e-kitaba en başından karşı çıktı. İnternet hayatımıza yavaş yavaş girmişti. Yıllar içinde nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde freni kopmuş bir araba gibi hızla üzerimize gelmeye başladı. Çoğumuz kendimizi kurtardık. İnternetin pençesine düşmeyecektik, orası tehlikeli sular gibiydi ve ileride karşımıza köpek balığı çıkabilirdi.
Teknolojiden ve İnternete girip alışveriş yapmaktan imtina eden müşteri elinde kullandığı telefonuyla girdiği herhangi bir mağazaya,
“Bu ürün internette şu fiyata sizde neden bu kadar pahalı?” diyerek yüzyılımızın sorusunu soruyordu.
Covit-19 ortaya çıktıktan sonra verilere göre iki milyon insan kredi kartını internete açtırmış. Artık küçük esnafın ve kitabevi mağazalarının işi daha da zorlaşmıştı. Büyük internet siteleriyle artık hepsinin baş etmesi gerekiyordu.
Pandemi nedeniyle internet çağına zorunlu geçiş yapan yurdum insanı sorunsuz alışveriş yapabileceğinin farkına varmasıyla daha da coştu…
Küçük esnafın yaşaması için bir düzenleme yapılmazsa mahallemizdeki, semtimizdeki, ilçemizdeki ve hatta şehrimizdeki küçük, butik olan her mağaza kapanmaya başlayacak. Sohbet edip kitap önerisinde bulunduğunuz sıcak bir çay kahve içtiğiniz samimi ortamı için oraya gittiğiniz kitabevleri artık olmayabilir.
Hatırlar mısınız? Bir dönem internette kitap yanında -kahve, çay, kek, kurabiye- paylaşımlı fotoğraflar olurdu. İnternetteki indirim oranları düzenlenmezse alışveriş yaptığımız site kitaplarınızı kargo ile kahvenizin veya çayınızın fotoğrafını e-mail hesabınıza faturanızla birlikte gönderecek.
Şimdi soruyorum size kahvenizi veya çayınızı nasıl almak isterdiniz?