Fikir Gazetesi, tam bir yılı devirdi.
Bu bir sene bize sadece Fikir Gazetesi’nin yaptığı nitelikli işlerin önemini kavratmakla kalmadı; akıllara çok uzun zamandır gelmeyen fikir gazeteciliğini de yeniden hatırlattı.
Tam 53 sayı boyunca Fikir Gazetesi, bir arayışın cisimleşmesini temsil ederken, herkes için kolektif bir düşünsel mekân haline geldi.
Günümüz medyasında, gerek son dakika haberciliği gerekse de birbirinin kopyası olan ve kimisi ajanslara bağımlı rutin habercilik egemenken, Fikir Gazetesi’nin yaptığı bu çıkış, gazeteciliğin aslında yalnızca gerçekleşen olayları haberleştirmek için değil, olayların arka planında var olan olguların gösterilmesi ve tartışılması için de oldukça değerli bir örnek oldu.
Bu açıdan Fikir Gazetesi, okurları için ortaya bir fikir koydu ve bunu tartıştırmaya çalıştı. Bu kimi zaman bir canlı yayın ya da söyleşiyle gerçekleşti, kimi zamansa görmezden gelinen ya da ıskalanan bir konunun kapsamlı bir araştırma dosyasına ya da sayı başlığına dönüştürülmesiyle mümkün oldu.
Fikir Gazetesi, kısır döngünün içinde olduğumuz çorak bir dönemde bunu çeşitlendirmeyi ve yaygınlaştırmayı başardı.
Dünyanın içinde olduğu çoklu krizler çağında ve ülkenin de derinleşen kriz başlıklarıyla test edildiği bir ortamda, ortak problemleri tartışmayı, çözüm sunacak fikirleri paylaşmayı önceleyen ve öneren Fikir, haberciliğin başka bir şekilde yapılmasının da önünü açmış oldu.
Fikir Gazetesi, hız ve tık uğruna bayağılaşmayı, karmaşa ve gürültüde kendisine alan açmayı reddederken, gündeme yetişmeyi erteledi; bunun yerine ise yanıtları birlikte üreten mutfağını büyütmeyi ve düşünsel arka planı güçlendirmeyi esas aldı.
Fikir Gazeteciliğinin İncelikleri ve Bir Dergi Olarak FİKİR
Fikir Gazetesi’nin tuttuğu alan, fikir gazeteciliğinin de yeniden anımsanmasını kolaylaştırdı.
Peki neydi fikir gazeteciliği?
Sansasyonel ve magazinsel haber anlayışına karşı, okurların öğrenmesi, bilmesi, tartışması, düşünmesi gereken haberleri servis eden habercilik türü olarak fikir gazeteciliği, aynı zamanda yorumlayıcı-açıklayıcı biçimi de öne çıkaran bir tarz olarak siviriliyor. Bu tarz gazeteciliği benimseyen medya mecralarında kamuoyunun bilinçlenmesi fikri de oldukça önemli. Haberlerin ayrıntılarıyla ve derinlemesine görüşmelerle araştırıldığı, okuru eğitmenin ve bilgilendirmenin önem kazandığı bu türde, haberin okura sunumu kadar okurun habere verdiği tepki de değerli.
Öte yandan fikir gazeteciliği, olaylardan önce olguları araştırmayı işaret eden bir tarz olarak, soruşturucu ve araştırıcı bir şekilde önemli toplumsal sorunları saptayarak o konuları toplumun gündemine getiriyor.
Bu açıdan değerlendirilecek olursa, Fikir Gazetesi’nin yaptıkları ve yetişmeye çalıştıkları oldukça açık. Aynı zamanda Fikir’in gelecekte yapacakları açısından da şu değerlendirme oldukça önemli.
Doğru ve gerçek sorular sorarak, gürültü ve anlamsız gösterilerin dışına çıkmak, düşünsel bir diyalog inşa etmek ve toplumu daha iyiye doğru dönüştürecek yeni bir fikir iklimi yaratmanın sırası çoktandır gelmedi mi?
Bu soru hala geçerli ancak bu soruya artık bir cevabı daha var FİKİR’in…
FİKİR, hem bu bir yılın verdiği engin deneyim ve dayanışmaya büyük bir özgüvenle sarılıyor hem de bu bir yılda zenginleşen aklı ve sorumluluk duygusuyla bu mutfağın yeni bir ürününü takdim etmeye hazırlanıyor.
Aylık toplumsal düşünce dergisi FİKİR, internet gazetesi olmanın yanı sıra artık bir dergi olarak, 1 Mart’tan itibaren okuruyla buluşuyor.
Birçok yazarın, sanatçının, gazetecinin, akademisyenin, yurttaşın dahil olduğu, birlikte üretip birlikte yol açtığımız bu FİKİR dünyamızda, yeni bir sayfayı hep birlikte çeviriyoruz artık.
FİKİR, geçtiğimiz bir yılda yaptığı gibi, daha iyi bir gelecek için ortak bir FİKİR’e ihtiyacımız olduğunu yine gizlemiyor; tam aksine bu FİKİR’lerimizin artık bir dergiyle de ve daha büyütülerek dile getirileceğini ilan ediyor.
Bu nedenle FİKİR, şimdi bir dergi olarak da fikir gazeteciliğinin kendisine yüklediği sorumluluğu yerine getirmeye devam edecek.
Büyüyerek ve büyüterek…
