Trafik cezaları tavan yaptı, radarlar tartışma konusu oldu.
Radarla değil, eğitimle güvenlik
Kurban Bayramı boyunca Türkiye otoyollarında hız limitleri bir satranç tahtası gibi değişti. Bu karmaşanın ortasında ise sürücüler milyonlarca liralık ceza yüküyle baş başa bırakıldı. İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarının radar uyarı levhalarını incelemek üzere komisyon kurması ise “Neden şimdi?” sorusunu gündeme getirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, hükümeti sert sözlerle eleştirdi. “Türkiye’yi batırdınız, gözünüzü vatandaşın cebine diktiniz” diyen Karasu, komisyonun radarlar yerleştirilmeden önce kurulması gerektiğini savundu: “Devlet vatandaşına tuzak kurmaz, fırsatçılık yapmaz.”
Radar devleti mi, sosyal devlet mi?
Karasu’nun tepkisi, radarların trafik güvenliğinden çok, bütçe açığını kapatmak için birer ‘ceza makinesi’ne dönüştüğü iddiasına dayanıyor. Bayram süresince yapılan uygulamalar da bu iddiaları destekler nitelikte. 30 Mayıs–11 Haziran arasında sadece 12 gün içinde 1.485 mobil radar gece-gündüz çalıştı. Bu süre zarfında 15 binden fazla araca her gün hız cezası kesildi; toplamda 15 bini otoyollarda olmak üzere 30 bine yakın ceza yazıldı.
CHP’li Karasu, “Vatandaşın vergisiyle alınan lüks makam araçları kuralsızca ilerlerken, sıradan yurttaş 50 km/s’yi geçti diye cezalandırılıyor. İşte bu çifte standarttır” dedi.
Trafikte güvenlik mi, ekonomik baskı mı?
Karasu, gerçek bir trafik güvenliği için eğitime ve önleyici tedbirlere yatırım yapılması gerektiğini vurgularken, radar uygulamalarının bir gelir kaynağına dönüşmesinin vatandaş-devlet ilişkisine zarar verdiğini savundu. “Cezaların caydırıcılıktan çok vergi dışı gelir olarak görülmesi, vatandaşın devlete olan güvenini zedeliyor,” diyen Karasu, İçişleri Bakanı’na da net sorular yöneltti:
-
Radarların yerleştirilmesinin teknik gerekçeleri nelerdir?
-
Levhalar usule uygun değilken neden ceza kesildi?
-
Bu uygulamalar planlı bir altyapı çalışmasıyla mı desteklendi?
Uyarıdan önce ceza, komisyondan önce radar
Kurulan komisyonun radar levhalarını inceleyecek olması, sorunun kaynağının şimdi fark edildiğini gösteriyor. Oysa radarlar çoktan yerleştirilmiş ve binlerce sürücü cezalandırılmış durumda. Karasu’nun sözleriyle: “Vatandaşa ağır para cezalarıyla ‘yolunacak kaz gibi’ bakılmaz.”