Evrim Çervatoğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği “Keçi 501” belgeseli, yıllar süren emeğin ardından Moskova Uluslararası Doker Film Festivali’nde dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Karadeniz’in dağlarında bir çoban ve 500 keçinin izini süren film, doğayla insan arasındaki bağı güçlü bir sinema diliyle aktarıyor.
Dağlarda, yaylalarda bir yolculuk
7 Eylül 2025’te ilk kez seyirciyle buluşan “Keçi 501”, Karadeniz’in zorlu coğrafyasında bir çobanın sürüsüyle birlikte kurduğu hayatı merkeze alıyor. Evrim Çervatoğlu’nun kamerası, kimi zaman dondurucu soğukta, kimi zaman yakıcı sıcakta, keçilerin gündelik yaşamına ortak oluyor. Film, sabrı, direnci ve doğayla uyumu bir arada gösteriyor.
Sadece bir belgesel değil
“Keçi 501”, bir çobanın hikâyesini aktarmanın ötesine geçerek emeğin sürekliliğini, dayanışmanın gücünü ve doğayla kurulan kadim bağı görünür kılıyor. İzleyiciye, yaylaların sessiz ritmini ve insanla hayvan arasındaki karşılıklı güveni hissettiren film, belgesel sinemanın şiirsel damarına ekleniyor.
Ödüller ve yeni duraklar
Moskova’daki prömiyer sonrası film, “En İyi Ambians” ve “En İyi Ses” ödüllerine layık görüldü. Ayrıca Moskova Üniversitesi’nde düzenlenen özel bir etkinlikte film üzerine söyleşi gerçekleştirildi.
Uluslararası yolculuk ise devam ediyor:
-
5 Ekim 2025: Belgrad Belgesel Festivali
-
24 Ekim – 2 Kasım 2025: Antalya Altın Portakal Film Festivali
#Keçi501 #Belgesel #Sinema #EvrimÇervatoğlu #Karadeniz #Rize #Yayla #AltınPortakal #MoskovaFilmFestivali
Savaş Üçlemesi: Tarih, kimlik ve görünmeyen izlerle hesaplaşma
