₺0,00

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Ormanın sesi sustu: Jane Goodall 91 yaşında hayatını kaybetti

*Goodall, şempanze David Greybeard ile birlikte, 1965. Fotoğraf: Cleveland Devlet Üniversitesi Kütüphanesi/ Everett Koleksiyonu

Ormanın sesini dünyaya taşıyan İngiliz primatolog Jane Goodall, Tanzanya’da başladığı yolculukla yalnızca şempanzelerin yaşamını değil, insanın kendine bakışını da değiştirdi. 91 yaşında hayatını kaybeden Goodall, geride bilimsel bir devrim ve ekolojik bir vicdan bıraktı.

Ormanın kapısını aralayan an

Wall Street Journal’ın haberine göre, Jane Goodall’ın ölümünü California’daki Jane Goodall Enstitüsü duyurdu. 1934’te Londra’da doğan Goodall, 1960 yazında Gombe ormanına adım attığında yanında yalnızca bir defter, bir dürbün ve tükenmez sabrı vardı. Aylarca şempanzeler ondan uzak durdu. Ta ki “David Greybeard” adını verdiği yaşlı erkek şempanze, uzattığı muzlardan birini kabul edene kadar.

Goodall, o anı “büyülü bir dünyanın kapılarının açılması” olarak tanımladı. Onun güvenini kazanmasıyla şempanzelerin dünyasına giren Goodall, insanı ayrıcalıklı kılan birçok inancın yıkılmasına yol açacak gözlemler yaptı.

İnsanın eşsizliğini sarsan keşifler

Şempanzelerin yalnızca bitki değil et de yediğini, alet yapıp kullandığını, karmaşık aile bağları kurduğunu ortaya koydu. Ancak aynı zamanda şempanzelerin savaş, infanticid ve hatta yamyamlığa varan şiddet eylemlerini de gözlemledi. “Onların bizden daha iyi olduklarını düşünüyordum” diye yazmıştı yıllar sonra, “ama birdenbire şempanzelerin de karanlık bir yüzü olduğunu gördük.”

Bu bulgular, primatolojiyi kökten değiştirdi ve insanın doğasına dair kabul edilmiş çizgileri silikleştirdi. Cambridge Üniversitesi, lisans eğitimi olmamasına rağmen, 1966’da ona doktora unvanı verdi.

Bilimden aktivizme uzanan miras

1977’de kurduğu Jane Goodall Enstitüsü ve 1991’de başlattığı Roots & Shoots gençlik hareketi, bugün 60’tan fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Goodall, yıllar içinde yalnızca primatolojiye değil, küresel çevre mücadelesine de yön verdi.

Birleşmiş Milletler Barış Elçisi (2002), Britanya İmparatorluğu Dame unvanı (2004), Fransa’dan Légion d’Honneur, Templeton Ödülü (2021) ve 50’den fazla fahri doktora, onun uluslararası ölçekte nasıl bir figür haline geldiğini gösteriyor.

Ormanın yankısı

Son yıllarında dünyanın dört bir yanına konferanslarla yetişmeye devam etti, pandemi sırasında bile çevrim içi dersler ve “Hopecast” podcast’iyle sesini duyurdu. 2010’da kaleme aldığı satırlarda, şelalelerde oynayan şempanzeleri izlerken hissettiği huzuru şöyle anlatıyordu:

“Ormanın derin yeşil ve kahverengi dünyasında, zamansızlık hissiyle baş başa kaldığımda, o dinginliği yanıma alır, toplantıların, otellerin ve havaalanlarının gürültüsünde onunla nefes alırım.”

Jane Goodall, insanın kendine bakışını değiştiren keşiflerinin yanı sıra, bir yaşam biçimi olarak bilime ve barışa bağlılığıyla hatırlanacak.

#JaneGoodall #Primatoloji #Bilim #Çevre #Doğa #Şempanze #Tanzanya #Ekoloji #Aktivizm #FikirGazetesi

Sally Rooney kuşağının vicdanı mı?

Savaş Üçlemesi: Tarih, kimlik ve görünmeyen izlerle hesaplaşma

Antik Yunan’dan Hollywood’a şeytanlaştırılan özgür kadın