Türkiye’den Çiftçi-Sen’in de bileşeni olduğu La Via Campesina (Çiftçinin Yolu), 16 Ekim Halkların Gıda Egemenliği ve Çokuluslu Şirketlere Karşı Eylem Günü öncesinde yayımladığı çağrıda açlığın “savaşın yan ürünü değil, giderek bir silah” hâline geldiğini vurguladı; hükümetleri DTÖ çizgisini terk ederek köylü hakları merkezli yeni bir ticaret çerçevesine çağırdı.
La Via Campesina (LVC), Bagnolet imzalı ve 24 Eylül 2025 tarihli bildirisiyle 16 Ekim’e giderken barış, adil toprak dağılımı ve gıda egemenliği ekseninde küresel bir seferberlik çağrısı yaptı. Türkiye’de bu ağın bileşenlerinden biri olan Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen), çağrının ülke içindeki karşılığına dair çalışmaları yerel kooperatifler, üretici pazarları ve tohum ağları üzerinden büyütmeyi hedefliyor.
Bildiride, 2024’te yüz milyonlarca insanın açlıkla karşı karşıya kaldığına ilişkin uluslararası kurumların bulgularına atıf yapılarak, enflasyon ve ekonomik istikrarsızlığın yanında savaşların ve ablukaların gıdaya erişimi sistematik biçimde engellediği belirtildi. LVC, aç bırakma stratejilerinin Sudan, Gazze, Yemen ve Etiyopya gibi sahalarda siviller üzerinde baskı aracına dönüştüğünü vurguluyor; kadınlar ve çocukların bu tablonun en ağır yükünü taşıdığına dikkat çekiyor.
Açlık bir politika aracı olduğunda
LVC’nin ifadesiyle açlık artık yalnızca çatışmaların yan ürünü değil; giderek bir “zorlama tekniği”ne, açık bir silaha dönüşüyor. Gıda, su ve yakıtın sivil nüfusa yönelik kısıtlanması hem insani hukuk hem de temel insan hakları bakımından ağır ihlaller yaratıyor. Bu çerçevede, insani yardıma engelsiz erişim ve yerel gıda ağlarının korunması çağrısı öne çıkıyor.
DTÖ sonrası arayış: Köylü hakları temelli ticaret
Bildiride hükümetlere ve uluslararası kurumlara, Dünya Ticaret Örgütü’nün mevcut şablonlarını bırakma ve Birleşmiş Milletler’in Köylü Hakları (UNDROP) ile Yerli Halkların Hakları (UNDRIP) belgelerini merkeze alan, gıda egemenliğine dayalı alternatif bir ticaret çerçevesi benimseme çağrısı yapılıyor. Bu yaklaşım, üretici toplulukların karar süreçlerine katılımını güçlendirmeyi, adil fiyat ve üretim araçlarına erişimi güvence altına almayı hedefliyor.
Yol haritası: COP30 ve ICARRD+20
LVC, kasımda Brezilya’nın Belém kentinde gerçekleşecek COP30 sırasında Halklar Zirvesi’nde iklim adaletini gıda egemenliğiyle birlikte savunacağını; şubat 2026’da Kolombiya’da düzenlenecek ICARRD+20 sürecinde ise kapsamlı ve halkçı toprak reformu gündemini yükselteceğini duyuruyor. Bu iki eşik, toprağın mülkiyeti, kırsal kalkınma ve kamusal alım politikaları gibi başlıklarda somut baskı araçları olarak görülüyor.
Köylü agroekolojisi merkeze
Çağrı metni, ata bilgisine dayanan köylü agroekolojisini hem kırsal hem kentsel alanda yaygınlaştırmayı stratejik bir öncelik olarak koyuyor. LVC, Ekim ayı boyunca kooperatif pazarları, tohum takas şenlikleri ve kamusal tartışmalar dâhil yerel etkinliklerin çoğaltılmasını önerirken; 2023 konferansı sonrasında hazırlanan “Amanecer Campesino: Yalnızca Gıda Egemenliğiyle Bir Gelecek Var” belgeselinin de Ekim ayında kamuoyuyla paylaşılacağını bildiriyor.
Etiketler: gıda egemenliği, La Via Campesina, Çiftçi-Sen, 16 Ekim, açlık, DTÖ, UNDROP, UNDRIP, COP30 Belém, ICARRD+20, agroekoloji, toprak reformu
Adnan Çobanoğlu: Şirket kontrolü yaygınlaşırsa, Afrika’daki açlık Türkiye’de de yaşanabilir
Çiftçi-Sen Tarım Raporunu Açıkladı: “Çiftçiler Ürettiği Hiçbir Üründe Kazanamadı”