31’inci Yıla İmzayı Çocuklar Attı: Bir İlk Gerçekleşti

İlerleyen yıllarda festivalin alanı sadece müzikle ve cazla da sınırlı kalmadı. Caz afişleri ve caz fotoğrafları da gündeme geldi. Festivalin kapsama alanı giderek genişliyor, çeşitleniyor ve renkleniyordu… İşin bu boyutunu şöyle aktarıyor Sirel Ekşi

“Onuncu festivalden itibaren afişlerimizi yarışmayla belirledik. Bu yıl yirmi birinciyi düzenledik. 35 yaşını aşmamış çizerler, grafikerler katılabiliyor yarışmamıza. Türkiye’nin her yerinden katılınıyor. Her yıl caz afişi yarışması yapılıyor, sergisi de yapılıyor. Bu yılki 31’inci festivalimizin afişini 21’nci kez düzenlediğimiz yarışmayla seçmiş olduk. Bu yıl çok ilginç bir şey yaşadık. Geçen yıl Arkas Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi çocuklar festivale gelmek istediler, biz de kontenjan ayırdık. Gelip dinlediler. Bu yıl festival hazırlıklarımız devam ederken, caz afişi yarışmamıza katılan eserler online olarak elimize ulaştı. Bir baktık ki 10 yarışmacı, çok küçük yaşta çocuklar. Anladık ki öğretmenleri Engin Çetinkaya gözetiminde çocuklar caz afişleri tasarlamışlar ve göndermişler. Seçici kurul inceledi eserleri, o kadar güzeller ki, inanılmaz… 8, 12, 13 yaşındaki çocukların geçen yıl caz dinleyip bu yıl yarışmaya katılmak istemeleri bize anlamlı geldi. Çocukların hazırladığı afişlerden üçü jüri teşvik ödülüne uygun görüldü. Şimdi biz bu festivalde, çocukların yapıp gönderdiği 10 afişi de sergileyeceğiz.”

SADECE MÜZİK DEĞİL, AYNI ZAMANDA BİR EĞİTİM FESTİVALİ…

Görüldü ki, İzmir Avrupa Caz Festivali, sadece bir müzik festivali değil, aynı zamanda bir eğitim performansı…  Yalnızca cazseverlerin konserlere gelip müzik dinleyip ayrıldıkları bir etkinlik değil, aynı zamanda caz yapmak isteyen gençlerin, amatörlerin, müzisyenlerin eğitimlere, atölyelere katılabilecekleri, afiş tasarlayabilecekleri, fotoğraf çekebilecekleri bütünlüklü bir perfomans… İşin bu boyutunu da şu sözlerle anlatıyor Sirel Ekşi:

“Müzikle, cazla ilgileniyorsanız festivalimizde yeriniz var. Grafikle ilgileniyorsanız festivalimizde yeriniz var. Müziğin teorisiyle ilgileniyorsanız festivalimizde yeriniz var… Bunları biliyorduk zaten de ama bu kadar küçük yaşta caza, çizerliğe, grafiğe ilgi duyup bir şeyler yapmaları, üstelik medeni cesaret gösterip yarışmaya katılmaları bizleri daha da memnun etti. Bu bizim için çok önemli ve anlamlıydı. Bu yılın, altını çizmemiz gereken noktalarından biri bu. Tüm Avrupa’da hem cazın hem klasik müziğin dinleyicisi hızla yaşlanırken, biz bunun tam tersini gözlemliyoruz Türkiye’de. Bu çok sevindirici bir durum.”

GÜÇLÜKLERİ AŞA AŞA…

31 yıl önce ilk başladığında İzmir’de yeterli salon bulunmadığını, bu nedenle antik mekanlarda konserler düzenleyerek bu güçlüğü aştıklarını anımsatan Sirel Ekşi, “Pek çok güçlük aşılarak bugünlere gelindi. İzmir’de belli bir caz izleyicisi, müzik izleyicisi yaratılmasında İKSEV’in festivallerinin hatırı sayılır payı vardır. Ciddi bir izleyici kitlesi oluştu. Bugün İzmir’in festivaller kenti olarak anılabilmesinin temellerini attık. Bunu çok rahat söyleyebilirim. Bugün pek çok kurum festival düzenliyor, araya paneller, söyleşiler, atölyeler konuluyor; bunun öncüsü biziz. Bundan gurur duyuyoruz” diyor.