Kitabın Adı: Kutsal Bal
Yazar Adı: Lale Doğer- Ceylan Borstlap
Yayınevi: Sakin Kitap
Çeviren: Betül Parlak
Fiyatı: 160,00 TL
İÇERİK TANITIMI:
Arı ve bal, dini sanatın tarihi boyunca tanrı ve tanrıçalarla ikonografik bir ilişki içinde olmuştur. Balı keşfeden Nymphe Melissa, bebek Zeus’u beslemiş; Musalar arı şekline girerek Atinalıları İonia’ya getirmişlerdir. Ephesos kent sikkeleri arı imgeleriyle basılmıştır. Ephesos Artemision rahibeleri arı-hanımlar ile İon dilinde lider-arı anlamına gelen erkek hizmetliler kentin koruyucusu, kraliçe-arısı Ephesia Artemisia’ya hizmet vermiş hatta bazı arılar da Apollon’a adanan bir tapınak inşa etmişlerdir. Tanrının açıkça işaret ettiği üzere, Kutsal Kitap’ta vadedilen bereketli topraklar için Eski Ahit’te en az 50 kez bahsi geçen bal; şifa ve bolluk sembolüdür. Yeni Ahit’te Vaftizci Yahya’nın yiyeceğidir. Kur’ân ise cennetteki safi süzme bal akan ırmaklardan bahseder. Ortaçağın en ünlü Bizans ilahisi, Theotokos, Meryem’i bal ve süt akan toprağa benzetir. Hagiografide arıcılık ile uğraşan ve köylüleri kovan arıcılığına teşvik eden azizler bulunur. Bal; şifa dağıtır, cennette ağaçlardan damlar, yeryüzüne çiğ tanesi olarak düşer ve onu tadan ölümsüzlüğe kavuşur.
Kitabın Adı: Curcunabazlar
Yazar Adı: Mehmet Anıl
Yayınevi: İletişim Yayınları
Fiyatı: 173,00 TL
İÇERİK TANITIMI:
“Kardeşler arasına para pul, mal mülk girmesin, büyük büyüklüğünü, küçük küçüklüğünü bilsin.” Curcunabazlar’da, babaları İshak artık iş göremez duruma düşünce şirketin başına kimin geçeceği üzerine çetin bir mücadeleye girişen iki kardeşin, Mustafa ve Ömer’in hikâyesini anlatıyor Mehmet Anıl. Aslında ilk bakışta bir mücadeleye girişilmesine gerek yok gibidir, her şey nettir. Çünkü babaları, kendisinden sonra şirketin başına, büyük oğlunun geçmesi isteğini zamanında yazılı hâle getirtmiştir. Ancak bir sorun vardır, kardeşler ikizdir ve hangisinin büyük olduğuna dair hiçbir bilgi kesin değildir! Mehmet Anıl, Hazreti İbrahim’in torunları arasındaki kardeş çatışmasından ilhamla, eğlenceyi de ihmal etmeyen modern bir masal yaratıyor.
Kitabın Adı: Sahi Adım Neydi
Yazar Adı: Polat Özlüoğlu
Yayınevi: İthaki Yayınları
Fiyatı: 145,00 TL
İÇERİK TANITIMI:
Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar kitabıyla 2023 Fakir Baykurt Öykü Ödülü’ne layık görülen Polat Özlüoğlu’nun beşinci öykü toplamı: Sahi Adım Neydi.
Terk edişler, bitmeyen özlemler, dipdiri yalnızlıklar, ölümlü aşklar… Beklediği uğruna saçlarına kıyanların, balkonları kurtuluş bilenlerin, kayıp defteri tutan otellerde yitenlerin, trenlerle uçsuz bozkırlara sürülmüşlerin “yaşamasız” hikâyeleri. Polat Özlüoğlu, acıyla baş edemeyen, herkesçe itilip kakılan, sorunlu erkekliğin zulmüyle bir başına kalmış kadınları ve ötede tutulan cinsel kimlikleri merkeze alıyor öykülerinde. Kalemine eşlik eden şiirler ve şarkılar, okuyanların çoğunun adını sığdıracağı; yakın tarihle, iyileşmek bilmeyen yaralarla örülü, nostaljik bir salıncak kuruyor. Hiç yara almadan aynadan geçememişlerin sallandığı bir salıncak.
“O geceden sonra bir daha gündüz olmadı. Bir daha kimse eve hoş gelmedi. Bir daha güneş düşmedi üstüme. Şehirdeki bütün suratlar lekelendi, kirlendi. Yüzlerine baktıkça bulandı içim. Nasıl sığamadıysak şu siyah beyaz dünyaya, anlamadım. Kıyafetlerini sakladım. Arada çıkarıp sarıldım, kokladım. Bavulunu atmadım. Ayakkabılarını kapının önüne bırakmadım. Alıp götürsün istemedim kimse. Dursun, belki gelir giyer, dedim bir gece.”
Kitabın Adı: İnsan Hakları Işığında Gazetecinin İşi
Yazar Adı: Elif N. Hamidi
Yayınevi: Türkiye Felsefe Kurumu
Fiyatı: 175,00 TL
İÇERİK TANITIMI:
Hemen her meslek gibi gazetecilik mesleği de sorunlarla doludur. Bugün gerek dünyada gerekse Türkiye’de medyanın içinde bulunduğu durumu göz önüne aldığımızda, gazetecilik mesleğini ve gazetecinin işinin ne olduğunu yeniden sorgulamak, bir zorunluluk olarak görünüyor. Bu sorgulamayı yaparken de gazeteciliğe insan hakları açısından bakmak, gazetecinin başat sorumluluğunu yeniden düşünmek ve bu sorumluluğun ne olduğunu ortaya koymak gerekir.
Bu kitapta Elif N. Hamidi, “kişi olarak gazeteci”ye yakından bakmaya çalışıyor, gazetecinin işinin ne olduğunu sorguluyor ve insan haklarıyla bağını ortaya koyuyor.
“İlk okuyanlardan biri olduğum için biliyorum ki, yalnızca işi, mesleği gazetecilik olanların değil, herkesin okuması gereken bir kitap…”
Doç. Dr. Hakan Savaş
Kitabın Adı: Müştereklerin Yönetimi
Yazar Adı: Elinor Ostrom
Yayınevi: İzmir Ekonomi Üniversitesi Yayınları
Çeviren: Cemal Balcı
Fiyatı: 250,00 TL
İÇERİK TANITIMI:
Kolektif Eylem Kurumlarının Evrimi
Pek çok birey tarafından ortak kullanılan doğal kaynakların yönetimi, politika analistlerinin giderek daha fazla ilgisini çeken bir konu. Bu kaynakların devlet kontrolü altında olmasını savunanlar da oldu, özelleştirilmesini savunanlar da… Ama ne devlet ne de piyasa ortak kaynak havuzu sorununun çözümünde net bir başarı sağlayabildi. Elinor Ostrom doğal kaynaklara uygulandığı kadarıyla politika analizinin temel önermelerini eleştirdikten sonra, ortak kaynak havuzu sorunlarının doyurucu bir şekilde çözüldüğü ya da çözülmediği koşulların keşfine yönelik benzersiz bir görgül veri yığını sağlıyor.
Dr. Ostrom önce önerilen devlet ya da piyasa çözümleri için temel ilke olarak en sık kullanılan üç modeli tanımlıyor. Ardından bu modellerin kuramsal ve görgül seçeneklerini ana hatlarıyla çizerek olası çözümlerin çeşitliliğini sergiliyor. Daha sonraki bölümlerde ise ortak kaynakları yönetmenin farklı yollarını -hem başarılı hem başarısız yollar- kurumsal analiz yöntemiyle inceliyor. “Ortak kaynaklar trajedisi” tezinin önermelerinin aksine, ortak havuz problemleri bazen devlet zorundan çok gönüllü örgütler tarafından çözülüyor. Otlak ya da ormanlardaki ortaklaşa (komünal) tasarruf, sulama ortaklaşmaları (komüniteler) ve diğer su hakları, balıkçılık bunun örnekleri arasında sayılıyor.
Müştereklerin Yönetimi, kurumları konu alan analitik yazına ve bizlerin insan iş birliğini anlamamıza büyük bir katkıda bulunuyor.