İlk okuma süreçlerimde ben de kitap isimlerine çok takip ederdim. Ne yalan söyleyeyim ilginç kitap isimleri beni hep ilgimi çekmiştir. O nedenle kendi yazılarımda başlıklara, kitaplarımda isimlere çok önem veririm. Selim İleri’yle ilk “Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Revolver” kitabıyla tanıştım. Sanırım Oğlak yayınlarından çıkıyordu. Sonra “Gramofon Hala Çalıyor” kitabını okumaya başladım.
Hep söyleriz yazarın yazma süreci çok iyi bir okur olmaktan geçer. Selim İleri üçüncü sınıfa giderken ders kitabında okuma parçası olarak Reşat Nuri Güntekin’in “Kirazlar” öyküsünü okur ve çok etkilenir. Yıllar sonra bu öyküden esinlendiği “Kirazlar Olduğu Vakit?” öyküsüyle Okuma yolculuğuna başlatan çok sevdiği Reşat Nuri Güntekin’e borcunu ödemek ister. Çocukluk okumaları onun yazma yolculuğunun da temellerini oluşturur. Ortaokul yıllarında Peyami Safa’nın “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” nu okur yıllar sonra şunu fark eder. Yazdığı “Destan Gönüller” kitabının üslubunu Peyami Safa’nın yazımına yakın bulur.
İlk öykü kitabı “Cumartesi Yalnızlığı” 1968 yılında yayınladı. “Her Gece Bodrum” romanıyla büyük başarı kazandı.
Edebiyatımızın çağdaş klasikleri arasında yer alan Selim İleri, Alzheimer hastalığına yakalanıp erken yaşta ölen annesini anlattığı “Annem İçin” kitabının arka kapağına şu cümleleri yazar; “Bu çirkin dünyada annemi çok özledim. Bu kitabı yeni insanlar okusun istiyorum. Onlar da annemi sevsinler istiyorum.” Bu kitabında, çok az yazarın yakalayabileceği bir içtenlikle ve duyarlıkla acı dolu bir sevgiyi, özlemi dile getiriyor.
Yazma serüveni çerçevesinde Ayşe Sarısay’ın ile birlikte Nehir Söyleşisi tadında hazırladıkları “O Aşk Hiç Dinmedi” ismiyle bile yazmaya ne kadar tutkulu olduğunu gösteriyor.
Yazma sürecini anlatırken “Nasıl akıp giderse öyle yazıyorum, daha önceden planlamıyorum,” diyecek kadar alçak gönüllüydü. Romanlar, öyküler, şiir, söyleşi kitapları ve senaryoları… Kırık Bir Aşk Hikayesi, Çapkın Hırsız, Günahsızlar, Bir Aşk Uğruna yazdığı senaryolardan bazılarıdır.
Selim İleri, 1949 yılında İstanbul’da doğdu. 19 yaşında Cumartesi Yalnızlığı isimli ilk öykü kitabı yayımlandı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini 1972’de yarım bıraktı. 1976’da Dostlukların Son Günü’yle Sait Faik Hikâye Armağanı’nı, 1977’de Her Gece Bodrum’la Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü aldı. Romanları ve öyküleriyle edebiyat çevresinde geniş yankılar uyandırdı. Yaşarken ve Ölürken (1981) Milliyet Sanat dergisince yılın romanı seçildi. Kırık Bir Aşk Hikâyesi adlı senaryosu Sinema Yazarları’nca 1982-83 mevsiminin en iyi senaryosu ödülüne layık görüldü. Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın (1991) Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü’nü aldı. Allahaısmarladık Cumhuriyet adlı oyunu 1997’de hem Afife Jale hem de Avni Dilligil ödüllerini aldı. İleri’ye 1999 yılında, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti “televizyon” alanında Kültür-Sanat Ödülü verdi. Radyo çalışmaları dolayısıyla aynı yıl Dialog Medya Ödülü’nü aldı. 2001’de Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak yayımlandı ve 2002 Orhan Kemal Roman Armağanı’yla ödüllendirildi. Selim İleri ayrıca, 2003 yılında Uzak, Hep Uzak adlı deneme kitabıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü, 2005 yılında İstanbul’un Sandık Odası adlı kitabıyla da TYB’nin Hatıra-Gezi alanındaki ödülünü, 2012’de Aydın Doğan Ödülü’nü ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü, Aralık 2013’te TÜRSAK Vakfı Türk Sinemasına Hizmet Onur Ödülü’nü aldı.
Ne üzücüdür ki, Cumartesi Yalnızlığı’nın yerini Selim İleri Yalnızlığı aldı.