₺0,00

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Ateşkes bozma hakkı nerede saklı?

Bir katliamı meşru kılmanın çeşitli yolları vardır. Güçlü bir retoriğe sahip olan taraflar, kolayca kendi tebaalarına geçerli görünen nedenler sunabilirler.

Bu doğrultuda kullanılan soyut kavramlar doğası gereği subjektiftir. Temelleri toprak gaspına, etnik temizliğe ve yerleşimci sömürgeciliğe dayanan İsrail yönetimi içinse bu sihirli sözcük ‘güvenliktir’. Siyonistler, kurdukları apartheid devletinin katliamlarını her zaman kendilerine ait olmayan bir toprakta ‘var olma hakkı’ ile açıklar. Meşruiyeti meçhul bu hakkın ‘güvenliği’ söz konusu olduğunda ise göze alınmayacak hiçbir şey yoktur.

Böylesi bir gerekçelendirme sadece İsrail’e has değil. Aynı şablon her muktedir taraf için geçerli. Fakat şüphesiz Siyonist saldırganlığın son dönemde Filistin’de, Lübnan’da, Suriye’de ve daha pek çok yerde işlediği savaş suçları, bize uluslararası ilişkilerde statüko olarak bildiğimiz her şeyin yeniden sorgulanması gerektiğini haykırıyor.

Geçtiğimiz hafta, imzalanan ateşkese rağmen İsrail, Gazze’ye çok şiddetli bir hava saldırısı düzenlendi. Büyük bir çoğunluğu sivillerden oluşan 404 kişi bir günde hayatını kaybetti. Oysa geçtiğimiz aylarda Hamas liderliğindeki Filistin tarafı ile Tel Aviv yönetimi arasında bir ateşkes imzalanmış, bu doğrultuda esir takası yapılmıştı. Tel Aviv bu saldırıyı ABD’nin izni ve koordinasyonuyla düzenlediğini açıkladı. (1)

Peki arabulucularla yapılan bir ateşkes anlaşmanın dahi kıymetiharbiyesi yoksa neye sırt yaslamalı? Bir ülke kendi koyduğu kuralı dahi değiştirme hakkına sahipse, ona sınırsız işgal ve ilhak hakkı tanınmışsa ve tüm bunları Washington’a açılan bir telefon ile gerçekleştirebiliyorsa tüm bunlar neye işaret ediyor?

**

Dilerseniz önce geçen hafta yaşanan saldırının nasıl gerçekleştiğini hatırlayarak söze başlayalım. Çarşamba günü siyonist İsrail ordusu, ateşkesi bozarak Gazze Şeridi’nin pek çok noktasın yoğun bir saldırı düzenledi. Bombardıman yerinden edilen Filistinlilerin çadır bölgeleri ve sığınak olarak kullanılan okulları hedef aldı. Ertesi gün aktarılan rakamlarda ölü sayısının 400’ü aştığı belirtildi.

Hamas’tan yapılan açıklamada, “Netanyahu ve radikal hükümeti ateşkes anlaşmasına darbe yapma kararı alarak Gazze Şeridi’ndeki esirlerin hayatını tehlikeye atarak akıbetlerini belirsizliğe sürüklüyor. Arabuluculardan, ateşkese darbe yapan Netanyahu’yu ve Siyonist işgalciyi sorumlu tutmalarını istiyoruz” denildi. Arap ülkeleri ve İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) sorumluluklarını yerine getirerek Filistin halkının yanında yer alarak Gazze Şeridi’ne dayatılan ablukayı kırmaları talebinde bulunulan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) de acil toplanması çağrısında bulunuldu. Hamas açıklamasında, BMGK’nin 2735 sayılı kararı doğrultusunda Gazze Şeridi’nde ateşkesin sürmesi ve İsrail güçlerinin geri çekilmesi talebinde bulunuldu. (2)

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, saldırı öncesinde ABD’nin bilgilendirildiğini söyledi. Yüzlerce kişiyi katleden ve ateşkesi bozan saldırının böylece ABD’den gelen yeşil ışıkla birlikte başladığı da duyurulmuş oldu.

**

Bugün uluslararası ilişkilerde İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasında kurulan düzen artık tamamen işlevini yitirdi. Bu düzeni temsil eden kurumlar düne kadar sembolik de olsa oyunun kurallarını belirleme hakkına sahipti. Artık sadece kurumlar değil, kavramlar da anlamını yitirdi. İsrail örneğinde de dikkat çeken, Tel Aviv yönetimi için sadece kuralların değil; aynı zamanda kararların ve etiğin de sınırsızca esnetilebiliyor oluşu.

Neoliberal kuşatmanın her geçen gün daha da vahşileştiği bu tek kutuplu dünyanda mevcut dengeler barbarca bir denklemi işaret ediyor. Filistin’de yaşananlar ise bu küresel durumun en çıplak örneği. Bugüne kadar göstermelik ayakta duran geleneksel dünya düzeni sona geliyor. Hal böyle olunca biz sırtımızı onun arkaik kurumlarına, kurallarına, kavramlarına ve etiğine mi dayayacağız? Yoksa kendi kavramlarımızı, kurumlarımızı, kurallarımızı ve etiğimizi mi yeniden keşfedeceğiz?

Çağımızın toplumsal mücadeleleri bu sorulara vereceğimiz yanıtlarla şekillenecek.

Kaynaklar:

(1) https://www.aljazeera.com/news/liveblog/2025/3/18/live-trump-threatens-iran-as-deadly-us-attacks-on-yemens-houthis-continue

(2) https://www.evrensel.net/haber/546738/israil-gazzeye-yeniden-saldiriyor-hamastan-cagri

Fransa’da Siyasi Kriz ve ‘İstikrar’ Meselesi