19 Mart günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu ile birlikte aralarında İBB görevlilerinin de bulunduğu onlarca kişinin gözaltına alınmasıyla Türkiye’de siyasal ortam hızla hareketlendi.
Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere ülkenin dört bir yanında basın açıklamaları ve protestolar gerçekleştirildi. Görünen o ki protestolar bir süre daha devam edecek.
Sokaklarda yankılanan sloganlar ve açılan dövizler meselenin yalnızca Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla sınır olmadığını, halkın sokaklarda eşit, adil ve demokratik bir gelecek talebiyle var olduğunu gösteriyor.
Medya ve sokaklar
Öte yandan anaakım medya yaşananlara gözünü kulağını kapatmış durumda. Gezi Parkı protestoları sırasında da benzer bir durum yaşanmış, televizyonlar yaşananları görmezden gelmeyi tercih etmişti.
Televizyonlar ve haber siteleri başta olmak üzere medyanın sokakta yaşananları nasıl gördüğü kimi zaman sokağın nabzını da belirler bir niteliğe bürünebiliyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel de yaptığı açıklamayla medyadaki tutumu sert bir dille eleştirdi. Medyadaki yöneticilerin “Yukarıdan telefon alıyoruz” şeklindeki söylemlerine tepki gösteren Özel, “Aşağıdan telefon getireceğim size, aşağıdan. Milyonlardan, 10 milyonlardan” dedi.
“Devrim televizyondan yayımlanmayacak”
Hem Gezi Parkı protestoları hem de 18 Mart gözaltı sürecinin ardından yaşananların medyada ele alınış biçim Venezuela’da yıllar önce yaşananları yeniden hatırlamamıza vesile oldu.
Beşinci Cumhuriyet Hareketi’nin adayı olarak 1998 yılında Venezuela Devlet Başkanı seçilen Hugo Rafael Chávez Frías göreve geldiği günden itibaren Venezuela’nın yoksul kesimlerine yönelik halkçı politikalarıyla anılmaya ve ülke genelinde gittikçe güçlenen desteğe sahip olmaya başlamıştı.
Başkanlık seçimlerinin üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra Venezuela’da Chávez’e yönelik bir darbe girişimi yaşanır. 11 Nisan 2002’de başlayan ve anaakım medyanın da desteğiyle ilerletilen darbe girişimi, Venezuela halkının sokaklara dökülüp Chávez’e desteğini göstermesiyle iki gün içinde püskürtülür ve Chávez yeniden hükümetin başına geçer.
Tam da o sırada Venezuela’da Chávez hakkında bir belgesel çekmek isteyen İrlandalı film ekibi darbe girişimini ve ardından yaşananları kayda alır. Böylece ortaya eşsiz bir belgesel çıkar:
“Devrim televizyondan yayımlanmayacak”
https://www.youtube.com/watch?v=mgKm9s_6oq0&rco=1
Chávez’den İmamoğlu’na…
Ekrem İmamoğlu, göreve geldiği günden itibaren halktan aldığı desteği giderek artırmış ve gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin muhtemel adayı olarak ön plana çıkmıştı.
İBB tarafından açılan kreşler ve kent lokantaları Türkiye’nin geçtiği ekonomik problemler dizgesi içinde önemli bir yer tutuyordu. Ancak, bu durum hükümeti rahatsız etmiş ve İmamoğlu’nun diplomasının iptalinin ardından çeşitli suçlamalarla gözaltına alınmasını izleyen süreç yaşanmıştı.
İster Chávez ister İmamoğlu… Ekonomik ve toplumsal problemlerin yaşandığı ülkelerde halkçı politikalar yürüten ve iktidar perspektifini önüne koyan her isim ve hareket şimdiye dek şu ya da bu biçimde engellemelerle karşı karşıya kaldı. Üstelik medya bu engellemelerin önemli bir ayağını oluşturdu.
Savaşların, yoksulluğun, eşitsizliğin ve gerilimlerin arttığı günümüz dünyasında sokak hareketleri artarak devam edecek gibi görünüyor. Anayasal ve demokratik düzende hak arayışının, eşitlik taleplerinin ve halkın adalet arayışının önemli bir unsurunun da sokak hareketleri olduğunu hatırlamak gerekiyor.
Daha sert daha keskin daha rafine: 89 Bahar Eylemleri 2.0 geliyor
DEM Parti: ‘Sivil darbenin karşısındayız, Diyarbakır’dan İstanbul’a irademiz tamdır…’
