Rusya’nın başkenti Moskova’da 22 Mart’ta meydana gelen terör saldırısında son açıklamalara göre 139 kişi hayatını kaybetti. Geçen hafta cuma akşamı Crocus Belediye Salonu’na düzenlenen silahlı saldırıda onlarca kişi de yaralandı. Saldırıyı IŞİD’in Horasan kolu üstlendi.
Crocus Belediye Salonu, Kremlin’e 20 kilometre mesafede yer alıyor ve burada Cuma akşamı Picnic adlı bir rock grubunun konser vermesi bekleniyordu. Saldırı, 6 binden fazla kişinin gittiği salonda konser başlamadan önce gerçekleşti. Saldırı ile ilgili olarak IŞİD üyesi 4 Tacikistan vatandaşı yakalanarak tutuklandı. Rusya lideri Vladimir Putin saldırganların Ukrayna’ya kaçmaya çalışırken yakalandığını söylerken, Ukrayna ise bu iddiayı reddetti.
Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinem Ünaldılar ile Moskova saldırısının nedenlerini ve bölgeye olası etkilerini konuştuk.*
“SALDIRI RUSYA’NIN SAHADA ÜSTÜNLÜK KAZANMAYA BAŞLADIĞI BİR DÖNEMDE GERÇEKLEŞTİ”
Rusya’nın başkenti Moskova’da 22 Mart’ta meydana gelen terör saldırısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rusya’da gerçekleşen terör saldırıları tam da Rusya-Ukrayna Savaşı’nda belirleyici bir döneme girildiği, Rusya’nın sahada üstünlük kazanmaya başladığı bir dönemde gerçekleşti. Batı ittifakının ekonomik yaptırımları, Rusya ekonomisini beklendiği ölçüde zorlamadığı gibi Rusya pek çok soruna çözüm yöntemi de geliştirmişti. Dolayısıyla Rusya ile savaşan Rus dış politikasına düşman olabilecek güçler açısından saldırı zamanlaması anlaşılır. Saldırıyı üstlenen terör örgütü IŞİD’in Afganistan kolu (Horasan Vilayetinde İslam Devleti, ISKP) olarak da bilinen örgüt. Bu çerçevede Rus halkında panik yaratmak, Rusya’nın dirayetini azaltmak açısından bu tarih tercih edilmiş olabilir. Küresel çatışmalar ve Rusya-Ukrayna Savaşı çerçevesinde şekillenen büyük güçlerin rekabetinin terörle mücadeleyi bir öncelik olmaktan çıkardığı düşünülürse terör örgütleri açısından zayıflamış varlıklarını tekrar ortaya koymak için de doğru bir zaman olduğu değerlendirilebilir. IŞİD fiziksel olarak zayıflamakla birlikte ideolojik olarak güçlü varlığını hala sürdürüyor.
Saldırıyı IŞİD üstlendi. IŞİD neden Rusya’yı saldırmış olabilir?
Rusya, IŞİD’in düşman olarak gördüğü büyük bölgesel aktörlerden bir tanesi. IŞİD H Afganistan, Tacikistan, Türkmenistan ve diğer Orta Asya Müslümanlarından oluşuyor. Dolayısıyla örgütün Sovyetler Birliği döneminden Putin dönemine kadar Rusya ile tarihi bir düşmanlığı var. Bununla birlikte İran ve Suriye ile yakın ilişkileri başından beri Rusya’yı da IŞİD saldırılarının hedefine koymuştu sonuçta Rusya IŞİD’e karşı küresel mücadele katılmış ülkelerden birisi. Bununla birlikte Rusya’nın Suriye’de yürüttüğü askeri operasyonlar, Wagner aracılığıyla Afrika’nın bazı bölgelerinde IŞİD savaşçılarına karşı yürüttüğü askeri kampanyalar, Moskova’nın Çeçenistan eylemleri ve Kafkasya’da radikal İslamcı gruplara karşı yürüttüğü savaş bu saldırının nedeni olabilir. Kuzey Kafkasya’daki bazı radikal grupların IŞİD’e bağlılıklarını açıkladıklarının da altını çizmek gerekir.
Rusya’da yapılan devlet başkanlığı seçimlerini Vladimir Putin yeniden kazandı. Putin’in kazanması ile saldırı arasında bir ilişki olabilir mi?
Rusya’da devlet başkanlığı seçimlerini Putin’in kazanmış olması sürpriz değil. Savaşın tüm yıpratıcılığına rağmen halkın lidere olan desteğinin azalmamış olması da yapılan saldırının nedenlerinden olabilir. Terör örgütlerinin asıl hedeflerinden birisinin de halkta panik duygusu yaratarak toplumsal düzeni bozmak olduğu düşünülürse Savaşın yarattığı tüm olumsuz koşullara rağmen dirayetli bir dış politika duruşu sergileyen Putin’in ülkesinin içinde kazandığı psikolojik üstünlüğü çökertmek de hedefler arasında olabilir.
“IŞİD SALDIRILARI PEK ÇOK ÜLKE İÇİN ÖNEMLİ BİR TEHDİT”
Rusya’da daha öncede kitlesel saldırılar oldu. 2004’teki Beslan’daki okul kuşatmasında 330 kişi hayatını kaybetmişti. Rusya saldırılara açık ve güvenlik zafiyeti olan bir ülke mi?
Terör örgütleri saldırıları her ülkenin başına gelen ve gelebilecek olan bir felaket. Putin IŞİD hedefleri arasında ilk sıralarda ancak yalnız da değil. Bu nedenle güvenlik zafiyeti var demek haksızlık olacaktır. Sonuçta IŞİD saldırıları pek çok ülke için önemli bir tehdit. Bununla birlikte Rusya’nın radikal İslami örgütlerle yürüttüğü mücadele ve Kuzey Kafkasya’da yaşadığı güvenlik sorunları, Suriye’de yürüttüğü iç savaş, Wagner aracılığıyla Afrika’daki çatışmalara da müdahil olması ve Rusya-Ukrayna Savaşı kendisini saldırılara açık bir aktör haline getirdi. Sonuçta Rusya küresel düzenin değişmesi gerekliliğine inanan, bunun için mücadele eden uluslararası ilişkilerin önemli aktörlerinden birisi. Farklı coğrafyalarda girdiği çatışmalar kendisini saldırıya açık hale getiriyor.
Saldırı sonrası Rus yetkililerin Ukrayna’yı suçlayan açıklamaları oldu. Saldırıda Ukrayna’nın bir rolü olabilir mi? Bu bağlamda saldırı Rusya-Ukrayna savaşını nasıl etkiler?
Saldırı sonrasında Putin Ukrayna’yı ve ABD’yi suçladı. Putin’in saldırıyı IŞİD gerçekleştirmiş olsa bile bunun sipariş bir saldırı olduğunu ve arkasında kimlerin olduğunu bildiklerini vurgulayan cümleleri açık bir suçlama. Putin “Bu suçun, İslam dünyasının yüzyıllardır ideolojisiyle mücadele ettiği radikal İslamcılar tarafından işlendiğini biliyoruz. Ama aynı zamanda ABD’nin, istihbarat verilerine göre, çeşitli kanallar aracılığıyla uydularını ve dünyanın diğer ülkelerini Moskova’daki terör saldırısında Kiev’den sözde hiçbir iz bulunmadığına, kanlı terör saldırısını Rusya’da yasaklanan IŞİD örgütünün takipçilerinin, üyelerinin gerçekleştirdiğine ikna etmeye çalıştığını da görüyoruz. Rusya’ya ve halkına karşı bu zulmün kimin eliyle yapıldığını biliyoruz. Siparişi verenin kim olduğuyla ilgileniyoruz.” sözleriyle saldırının arkasında ABD ve Ukrayna olduğu iddiasına devam ettiğini gösterdi. Ancak ABD’nin uzun yıllardır IŞİD ile verdiği mücadele düşünüldüğünde bu örgüt ile bir ortaklığa gitmiş olduğunu söylemek yanıltıcı olabilir. Ayrıca Ukrayna desteğini sivillerin ölümüne neden olan bir terör saldırısının azmettiricisi olma imajını taşımak istemeyecektir. Bu daha önce kazanmış olduğu uluslararası kamuoyu desteğini tamamen kaybetmesine neden olabilir. Dolayısıyla terör örgütünün arkasındaki güç olma, Batı’ya Rusya Ukrayna Savaşındaki moral üstünlüğü kaybettirir. Rusya’yı haklı duruma geçirir ve daha önce egemen bir ülkenin işgalinden bahsedenler bir ülkenin masum sivillerinin terör örgütü eliyle katledilmesi söylemini sahiplenmeye başlarlar. Dolayısıyla kısa dönemde Rusya’nın prestijini zedeleyen bu saldırı uzun vadede Batı’ya zarar verir. Bununla birlikte bu saldırı Rusya’nın Rusya-Ukrayna Savaşı’nda geri adım atmasına da hizmet etmeyecektir. Aksine bu tür saldırılar toplumsal birliği daha da ateşler. Bu açıdan saldırının arkasında Ukrayna olduğunu iddia etmek güç.
ABD’nin bu ve buna benzer Rusya’ya yönelik saldırılarda bir rolü ve çıkarı nedir?
Ben bu saldırının ABD’nin çıkarına olduğunu düşünmüyorum. Yukarıda da söylediğim gibi mağdur olmak dayanışmanın fitilini ateşleyen bir unsur. Ayrıca bu saldırı nedeniyle Rusya’nın geri adım atması ihtimali de yok. Ancak saldırının arkasında olduğu öğrenilen bir ABD gelecekteki terör mücadelesi açısından söylem üretmekte zorlanacağı gibi moral üstünlüğü de Rusya’ya kaptırmış olur. Terör örgütü saldırıları aracılığıyla ya da terör eylemleriyle sivillerin ölümüne sebep olmak uzun vadede büyük bir güç için akıllıca bir politika değil.
“TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİNİN OLUMSUZ ETKİLENECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”
Yakalanan saldırganlardan birinin Türkiye üzerinden Rusya’ya gittiği ortaya çıktı. Suriye’nin İdlib bölgesinde de cihatçı gruplar var. Saldırı Türkiye-Rusya ilişkilerini nasıl etkiler?
Saldırının Türkiye-Rusya ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini sanmıyorum. Türkiye Rusya’ya taziye dileklerini iletti, saldırıyı kınadı ve destek açıklamalarında bulundu. Türkiye üzerinden Rusya’ya giriş olmasına rağmen saldırganların radikalize oldukları yerin Türkiye olmadığı açıklamaları da gelmiş durumda. Bununla birlikte Rusya IŞİD’i sorumlu tutup İdlib’e yönelirse Türkiye açısından da sonuçlar olabilir. Bununla birlikte Türkiye-Rusya arasında pek çok konuda işbirliği var. Terörle mücadele konusunda iletişim ve istihbarat paylaşımının hızlanacağı değerlendirmesi yapılabilir. Bu çerçevede Türkiye-Rusya ilişkilerinin olumsuz etkileneceğini düşünmüyorum.
Saldırı bölgemizde daha büyük çatışmalara sebep olur mu?
Rusya’nın son tahlilde kimi sorumlu tutacağına göre verecek bir cevabı olacaktır. Özellikle IŞİD’e yönelik gerçekleştireceği operasyonlar Idlib’i hareketlendirebilir. Ayrıca saldırının arkasında Ukrayna olmasa bile Rusya’nın Ukrayna’ya olan tutumu daha saldırgan olacaktır. Zaten son haftalarda artmış olan Rus saldırılarının şiddeti daha da artabilir. ABD’ye yönelik olarak da uygun zamanda uygun gördüğü yöntemlerle (hibrid savaş teknikleri gibi) karşılık verecektir.
* Söyleşi: Namık Alkan