31 Mart yerel seçimlerinin ardından, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) grubu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) açısından bir “zafer” yaşandı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve İYİ Parti ise bu seçimlerin yenilen tarafında yer aldılar. Özellikle AKP’nin 22 yıl sonra ilk defa birinci parti olmayı kaybettiği ortamda, muhalefetin, daha doğrusu CHP’nin sırtında bir yük görevi gören İYİ Parti’nin istediği sonucu alamaması, yeni dönem için CHP ve DEM Parti açısından büyük bir avantaj sağlıyor. Çünkü CHP artık tam anlamıyla İYİ Parti’den kendisini kurtardı.
Seçimin Türkiye geneli analizi başka bir yazının konusu. İlerleyen günlerde detaylıca bu analiz yapılacaktır. Ancak burada dikkat çekmemiz gereken yer, Türkiye’nin doğusu. Yani Sivas’tan öteye olan durumu anlamak.
DEM parti seçime girdiği yerlerden 3 büyükşehir, 7 il olmak üzere toplamda 82 belediye kazandı. Bu şüphesiz kayyumcu anlayışa da verilecek en güzel halk iradesi yanıtıydı. Peki DEM Parti’nin Kürt illerindeki başarısı bize gelecek için ne söylüyor? Rawest Araştırma Genel Direktörü Roj Girasun ile Kürt illerindeki tabloyu Fikir Gazetesi için konuştuk:
“DEM Parti seçimlerden başarılı çıktı”
2014 ve 2019’daki yerel seçimlerden başarılı sonuçlarla çıkan kürt siyasal hareketi, bu seçimlerin hemen ertesinde belediyelerine atanan kayyumlarla, meşru iradesine darbe yemişti. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde de “Yeniden kayyum atanacak mı?” sorusu ön plana çıkıyordu. Kayyum atanır mı, atanmaz mı bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz ancak kayyum atamadan da bir kayyum anlayışının şu an DEM Parti’nin yüzde 55 ile kazandığı Van’da yaşandığını görüyoruz. Rawest Araştırma Direktörü Roj Girasun, DEM Parti’nin seçimlerden başarılı çıktığını belirtiyor:
“DEM Parti seçimlerden şüphesiz başarılı çıktı. Bu seçimlerde DEM Parti için esas olumlu şeylerden birisi, Cumhur İttifakı’nın Türkiye genelinde yaşadığı bu ağır yenilgi. Bu ağır yenilgi sonrası kayyum atama meşruiyeti zayıflayacaktır iktidarın. Asıl tartışmalar bir kayyum atanıp atanmayacağı üzerinden yürüyecek.”
31 Mart akşamı konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki süreçte Irak’ın kuzeyine yönelik bir askeri harekatın başlayacağının sinyalini vermişti. Girasun, Erdoğan’ın bu açıklamalarını, “Bu, Kürt meselesindeki güvenlikçi ve sert yaklaşımının şiddetleneceğini söylüyor. Bununla beraber evet iktidar çok ağır bir yara aldı ama henüz 14 Mayıs seçimlerinden aldığı büyük destek ve dört yıllık bir süre var. Bu dört yıllık uzun süreçte DEM Parti hâlâ ciddi bir imtihanla karşı karşıya. 31 Mart seçimleri bir zafer havası yaratmış olabilir.” diye yorumladı.
“Kayyum reddiyesi var”
Sandıktan çıkan tablo, kayyumlara karşı bir cevap mı? Girasun, “Kayyum atanan yerlerde güçlü bir kayyum reddiyesi var. Burada toplum, kayyum isteksizliğine karşı tavrını netleştirdi. Kayyum atanan bütün İl belediyelerini DEM Parti tekrar kazandı, Kars hariç. Kars’ı da şöyle açıklamak lazım: Kars’ta çok ciddi bir seçmen taşıma vardı. Seçmen taşınmalar sebebiyle seçimin kazanılması çok zordu zaten. Bunun dışında DEM Parti kayyum atanan bütün ilçeler de dâhil olmak üzere il belediyelerinin tamamını geri kazandı. Bölgenin diğer parantezi büyüyor. Ak Parti ve DEM Parti haricindeki siyasi partilerin aldığı oylar yerel seçimler olmasına rağmen gittikçe büyüyor. Bu 1 Kasım 2015 seçimlerinden bu yana gördüğümüz ve yine etkisi artan bir mesele.” dedi.
Hüda-Par ve YRP AKP’den oy aldı
Genel tabloya bakacak olursak, Yeniden Refah Partisi’nin Şanlıurfa’yı kazanması, Hüda-Par gibi bir partinin kürt illerinde bir nebze de olsa yükselmesi nasıl yorumlanmalı? Girasun, Hüda-Par ve YRP’ye giden oyların AKP’den gittiğini belirtiyor ve bu durumun DEM Parti açısında bir avantaja döndüğünü ifade ediyor.
“DEM Parti’nin Van’da 14’te 14 yapmasının sebebi Diyarbakır ve Batman’dan çok daha iyi oylar alması değil! Burada Yeniden Refah Partisi ile Hüda-Par’ın birçok ilçede oyları bölmüş olması ve DEM’in burada aradan çıkması… Yine Diyarbakır’ın bazı ilçelerinde benzer bir durumu görüyoruz. Batman’da Hüda-Par’ın ciddi bir oy artışı var aslında. Hüda-Par neredeyse oylarını ikiye katlamış. Bu da Batman’da Hüda-Par’ın denemek istediği yeni siyasette bir miktar başarılı olduğunu gösteriyor çünkü bu siyasetin daha çok temsilcisi gibi görünen Serkan Ramanlı’nın oylarında artış var. Ancak beklenen çıkışı yaratamadığını görüyoruz.”