17-28 Nisan arasında düzenlenecek 43. İstanbul Film Festivali programından sizin için 30 film seçtim. 2020 sonrası üretilen eserleri değerlendirmeye dâhil ederken yerli-yabancı ayrımı da yapmadım. Programa alınan 100 üzeri uzun metraj içerisinden gördüğüm 73 yeni film arasından garantili bir seçki ortaya çıktı. Böylece festival zamanı sinemaseverler için mutlaka görülmesi gerektiğini düşündüğüm özel bir liste oluştu.
İşte o filmler:
1-Eureka: Yeni Arjantin Sineması’nın en iyi yönetmeni Lisandro Alonso’nun Martel’in ‘Başsız Kadın’ına cevabı. Bir çeşit Jodorowsky-Herzog usulü otantik bir ‘Inland Empire’.
2-La Cocina: Yarattığı huzursuz mutfak tüketim makinesiyle asap bozan büyülü bir teknolojik yemek filmi. İşçi sınıfı için Strcikland başyapıtı Flux Gourmet’ye kardeş geliyor!
3-The Empire: Dumont’un Robbe-Grillet usulü pastoral Star Wars mucizesi. Luc Besson’un ‘Beşinci Güç’üyle rekabete girme iddiasıyla geliyor!
4-Sweet Dreams: Hollanda sinemasının Bosna asıllı Wes Anderson’ı Ena Sendijarovic’ten kendi kurallarını koyan ütopik bir dönem filmi masalı!
5-Tiger Stipes: Malezya’nın feminist Cronenberg’i, kendi topraklarında Juno’yu çekmiş dedirten incelikli bir ilk film.
6-Embryo Larva Butterfly: Yunan Yeni Dalgası’nın Seni Seviyorum Seni Seviyorum’u, Kıbrıs’tan geliyor! Resnais’ye cevap, en iyi romantik bilimkurgu filmleri arasına yerleşecektir!
7-Pet Shop Days: New York’un yeraltı dünyasında stilize ve asit bir yolculuğa çıkaran rahatsız edici bir ilk film! Julian Schnabel’in oğlundan babasından farksız iddiada bir sinema girişi!
8-Dahomey: Afrika sinemasının feminist Herzog’undan Welles’in ‘F for Fake’ine cevap veren heyecan verici bir belgesel.
9-Seven Veils: Atom Egoyan’ın postmodern Salome uyarlaması niyetine şekillenen ‘Siyah Kuğu’ya biçimsel kardeş hamlesi!
10-Close Your Eyes: Erice’nin Almodovar’ın ‘Acı ve Zafer’ine cevabı, ustalıklı ve büyülü bir sine-hatırat.
11-Yurt: Çarpıcı yatılı okul filmi, Boyhood-Takva kırması bir asit kabus. Türkiye’nin Antoine Doinel’ini Peter Weir’in Picnic At Hanging Rock’ına zaman yolculuğuna çıkarıyor.
12-Woman Of…: Çarpıcı ve büyülü bir trans biyografisi. Szumowska’nın Wajda’nın Man of Marble, Man of Iron’ına Almodovar-Fassbinder etkili cevabı, In The Name Of’un feminist kardeşi.
13-Brief History of a Family: Sundance 2024’te Dünya Yarışmasının en iyilerindendi. Jianjie Lin, ilk filmiyle önceki kuşaktan Xiaoshuai’nin So Long My Son’ıyla rekabete giriyor.
14-Who Do I Belong To: Feminist Jodorowsky Arap çöllerinde feminist Carrie çekmiş dedirten acayip bir film. Tunus sinemasından avant-garde bir çıkış.
15-You Burn Me: Yeni Arjantin Sineması’nın Greenaway’i Pineiro’nun mitolojik, postmodern ve entelektüel anti-yangın günlüğü, Laxe’ın Fire Will Come’ıyla cebelleşmeye geliyor!
16-Hit Man: Döneme ayak uyduran fişek gibi bir kiralık katil filmi! Linklater’ın en iyilerinden.
17-Power Alley: Brezilya’da diktatör rejime karşı çıkan asap bozucu bir voleybolcu hikâyesini enerjik bir distopya filmine çeviriyor.
18-Animal: Exarhou, Park’tan sonra ikinci filminde de bir ütopyayı bu kez ritüellerle keşfe çıkıyor. Yunan Yeni Dalgası’ndan rahatsız bir bilimkurgu ürünü.
19-Mother of All Lies: Afrika sinemasının feminist Rithy Panh’ını duyuran animasyon-kurmaca kırması özel bir film.
20-The Persian Version: İran asıllı işlevsiz ailenin arasında bir cinsel kimlik mücadelesi soslu bir varoluş yolculuğu! Keshavarz’ın Amerikan Güzeli’ne Bollywood eklemeli cevabı!
21-Hoard: Özündeki anne-kız ilişkisiyle çarpan rahatsız edici bir body horror filmi. Carmoon, İngiltere’nin feminist Cronenberg’i olmaya oynuyor.
22-Summer With Carmen: Yunan Yeni Dalgası’nın kült kitle yaratan yönetmeni Mavroeidis’in cinsel kimlik üzerine kurulu camp filmi, diken üstünde izleniyor.
23-Little Girl Blue: Mona Achache’ın asap bozarken iz de bırakan hatıratı, Hogg’un The Souvenir’ine cevap olarak geliyor.
24-Michel Gondy Do It Yourself: Gondry’den sinema yaşamına dair enerjik bir belgesel.
25-Faruk: Aslı Özge’den Akerman’ın ‘No Home Movie’si ile Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Mayıs Sıkıntısı’na cevap olarak samimi ve çizgi romansı bir docudrama.
26-Sidonie in Japan: Huppert’in yolculuğu eşliğinde feminist Ozu fetişizmine çıkaran özel bir film. ‘Perfect Days’ ile rekabete giriyor.
27-Cu Li Never Cries: Vietnam sinemasına Tran Anh Hung kadar önemli bir yönetmeni ekleme hedefiyle yola çıkan şiir gibi bir ilk film.
28-Tatami: Zar Amir Ebrahimi’nin içinde olduğu en kaliteli çalışma. Nattiv ile bir arada dinamik bir dövüş filmine dönüşüyor.
29-Beraber: Bresson’un Pickpocket’ı usulü spor filmi. Kendi yarattığı ritim ile birlik olmayı allak bullak ediyor.
30-Eclipse: Türkiye’nin aranan spor belgeselini, duyusal atmosferiyle asap bozarak duyuran özel bir ilk uzun!