Urla’nın sakin kıyılarında, birçok farklı sanat dalını kucaklayan bir merkez yükseliyor: Urladam. Pandemi döneminde ailece Urla’daki evlerinde vakit geçirirken bir fikir olarak doğan ve zamanla gerçeğe dönüşmek için yolculuğa çıkan bu mekân, şimdi sanatseverler için unutulmaz deneyimler sunuyor. Ercan Kesal, gerçekleştirdiğimiz bu söyleşide, Urladam’ın sadece bir sanat merkezi olmaktan öte, genç sanatçılara ilham veren bir okul niteliği taşıdığını vurguladı. Bu söyleşi ile Urladam’ın benzersiz hikâyesinden bir kesit ve geleceğe dair heyecan verici bir perspektif sunuyoruz…
Urladam bir fikir olarak ne zaman tohumlandı ve gerçekleşmesi için hangi yolları kat etti? Şu an istediğiniz noktada mı?
Pandemi döneminde ailecek Urla’daki evimizdeydik. Şimdi Urladam olan yeri bir mimar arkadaş gösterdi önce. Mekânın restorasyonu ve diğer inşaat işleri iki yıl kadar sürdü. Geçen sene etkinliklere başladık. Sinema günleri, tiyatro oyunları, konserler gerçekleştirildi. Atölyeler, seminerler ve sergiler kışın da yoğun biçimde devam etti. Urladam; sergi salonu, atölyeler, kütüphane, yeme içme alanları, amfitiyatro, sinema ve tiyatro mekânlarını içeriyor. Misafirlerimiz için konaklama olanağı da mevcut. Her geçen zaman üzerine koyarak, kurumsallaşarak ve etki alanını genişleterek devam edecek bir yer burası.
Genç sanatçılara yol göstermek için ne gibi çalışmalar gerçekleştireceksiniz?
Burayı bir okul gibi düşünüyorum. Bildiğimiz müfredatlara dayanan bir yer değil de öğrenmenin sonunun olmadığı, yaşının olmadığı, hoca-öğrenci ilişkisinin başka türlü tezahür ettiği bir yer. Şu anda yapmaya çalıştığımız şey, fiziksel ilişkileri sağlıklı bir şekle getirip iskeleti sağlam tutmak. Tiyatro, sinema, müzik ve edebiyatla ilgili yeni, iddialı ve ilham verici her türlü etkinlik gündemimizde. 2024 çok yoğun ve zevkli geçecek eminim. Bir yandan da sanat anlayışımızdan, dünyayla kurduğumuz ilişkiden vazgeçmeyeceğiz. Popüler şeylere esir olmayacağız.
Böyle geniş ve nitelikli bir sanat merkezini Urla’da kurmanızın nedeni nedir?
Urla’yı Sen Sebastian’a benzetiyorum. Urla hem enginarda hem sinemada, müzikte, edebiyatta iddialı olabilir. Bizim burayı tercih etme sebeplerimiz, başkaları için de geçerli. Ulaşımı kolay. Zeytini, enginarı, balığı, otu var. Biz de edebiyatla, sinemayla, müzikle, resimle bir şeyler yapalım.
Urladam sanatseverler için bir buluşma noktası olarak ne sunuyor?
Çok amaçlı salonlarımız ve açık hava tiyatromuz var. Konaklamaya da sahibiz. Yeme içme alanımız var. Urladam, bir hikâye anlatıyor bize. Bu hikâye kendisini tamamlayacak. Başkalarıyla buluşursa burası kendi yolculuğunu sürdürür. Yoksa kendi içinde küçülür kalır. Birileri gelir gider, yürür, büyürse paydaşlarımız olur. Onlar da sorumluluk almaya başlar ve aldıkları şeyi büyütürler. Kendi başınıza kalırsanız her şeyi bilemezsiniz. Müzikle, sinemayla, resimle, gastronomiyle ilgili, işinin ehli, genç, estetik duruşundan taviz vermeyen, popülerlik tuzağına düşmeyen bir yer olacağız, hayalimiz bu!