KADIN HASTALAR VE KADIN DOKTORLAR ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR
Daha birkaç gün önce benden göz hastalıklarıyla ilgili doktor tavsiyesi isteyen (göz hastalıklarından çok çektim!) bir arkadaşıma “Kadın doktora git!” diye üstelerken buldum kendimi.
Erkek uzmanlarımız alının! Çünkü bu sadece benim verdiğim bir tavsiye de değil. Bilirsiniz, kadın doktorların daha ayrıntıcı olduğu, yaygın dile getirilen bir görüş. Üstelik bir de kadın hastaysanız, kadın doktorun size deli muamelesi yapma ihtimali daha düşük geliyor.
Zira kadın sağlığının bilim dünyasında yıllarca yeterli ilgiyi görmediği ve kadın hastaların şikayetlerinin hafife alınma ihtimalinin daha fazla olduğu bir gerçek.
2021’de yapılan bir araştırmaya kulak verelim: İspanya’daki Barselona Hastanesi Kliniği’nden araştırmacıların 41 bin kişiyle yürüttüğü bu araştırmada kadınlarda kalp krizi olasılığının hafife alındığı ortaya çıkmıştı. Buna göre göğüs ağrısından mustarip kadınlara, erkeklerden daha fazla yanlış teşhis konuyor. Aynı zamanda göğüs ağrısı çeken kadınların, tıbbi yardıma başvurmadan önce saatlerce bekleme olasılığı da daha yüksek.
Söz konusu çalışmanın yazarlarından Dr. Gemma Martinez-Nadal, “Kadınlarda gözlemlenen belirtiler, stres veya kaygıya bağlanabiliyor. Bu nedenle kadınlarda yeterince araştırılmıyor, doğru teşhis edilmiyor ve tedavi yetersiz kalıyor.” demişti.
KADINLARDA YANLIŞ TEŞHİS OLASILIĞI DAHA FAZLA!
Yukarıda bahsettiğim arkadaşıma kadın doktora gitmesini salık verdikten kısa bir süre sonra bir araştırma haberine rastladım.
ABD ve Japonya’dan bir araştırma ekibinin yürüttüğü bu yeni çalışmaya göre, kadın hastaların tedavi sırasında yanlış teşhislere ve tıbbi hatalara maruz kalma olasılıkları erkeklere göre daha fazla.
Sonuçta araştırmacılar, hastane ortamlarında cinsiyet çeşitliliğini sağlamanın önemine dikkat çekiyor.
Aynı zamanda hastalar ve doktorlar erkek ya da kadın olsun, hastanelerdeki bakım kalitesinin artırılması da şart.
KADIN DOKTORUN ELİNDE ÖLME OLASILIĞIMIZ DAHA MI AZ?
Bu araştırmanın arkasındaki ekip, 2016 ve 2019 arasında hastaneye kaldırılan yaklaşık 458 bin kadını ve 320 bin erkeği inceledi. Bu hastaların hepsi 65 yaşın üzerindeydi.
Bilimsel dergi Annals of Internal Medicine‘da yayımlanan sonuçlara göre kadın bir doktor tarafından tedavi edilen hastaların ölme veya yeniden hastaneye kaldırılma olasılığı da erkek doktor tarafından tedavi edilen hastalara göre daha az!
Araştırmada kadın doktora görünen hastaların ölüm oranı yüzde 8,15’ken, erkek doktorun tedavi ettiği kişiler arasında bu oranın 8,38 olduğu ortaya çıktı. Ufak gibi görünen ama uzmanların “önemli” dediği bir fark.
Forbes’un aktarımına göre kadın doktorların tedavi ettiği hastaların daha iyi durumda olduğu bulgusu, dünya çapındaki araştırmalarla defalarca doğrulandı.
Örneğin geçen yıl ünlü tıp dergisi JAMA’da yayımlanan bir araştırmada kadın cerrahların yaptığı ameliyatların daha iyi sonuçlar verdiği ve hastaların da iyileşme sırasında daha az sorun yaşadığı görülmüştü.
ABD’de yapılan bir diğer çalışma da kalp krizi geçiren kadınların hayatta kalma ihtimalinin, kadın doktor tarafından tedavi edildiklerinde daha yüksek olduğunu ortaya koymuştu.
BU FARKIN NEDENİ NE OLABİLİR?
Araştırmacılar, bu farkın arkasında birden fazla nedenin olabileceğini söylüyor.
Örneğin erkek doktorların kadınlardaki hastalıkların ciddiyetini hafife alması olasılığına dikkat çekiliyor. Bunun yanı sıra kadın doktorların muhtemelen daha iyi iletişim becerilerine ve daha hasta merkezli bir yaklaşıma sahip olduğu düşünülüyor.
Ancak önemli bir nokta daha var. Özellikle de kadın hastalar muhtemelen kadın doktora muayene olurken daha az utanıyor ve daha dürüst biçimde hikâyelerini anlatabiliyor.
Çalışmalar genellikle gözlemsel olduğu için neden-sonuç ilişkisi net biçimde kurulabilmiş değil. Sadece tahminler ve görüşler var. Yine de, New York Times’ın aktarımına göre, önceki bazı araştırmalar; kadın doktorların hastalarını daha fazla dinlediğini, hastalarıyla daha fazla zaman geçirdiğini, yönergelere uyma ve uzmanlarla işbirliği yapma ihtimallerinin daha fazla olduğunu göstermişti.
Ancak ne yazık ki tıp camiasında da ayrımcılık hâlen çok fazla. Birçok yerde kadın doktorlar, erkek meslektaşlarından daha az maaş alıyor veya sistematik ayrımcılıkla karşı karşıya kalabiliyor.
Sağlık hizmetleri ve araştırmalarda kadınlara yönelik önyargıları düzeltme yönünde onlarca yıldır verilen sözlere rağmen, tıbbi araştırmalarda kadınlar hâlâ görmezden geliniyor ve yeterince temsil edilemiyor.
Oysa yukarıda sözü geçen araştırmalarda da görüleceği üzere özellikle de sağlıkta cinsiyet ayrımcılığı sadece kadınların meselesi değil. Hatta ölüm-kalım meselesi!