Tarihi Seçimler Sonuçlandı: Venezuela’da Neler Oluyor?

Venezuela ya da tam adıyla Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti, 28 Temmuz Pazar günü (dün) önemli bir seçime gitti. Devlet başkanlığı seçimleri öncesinde, 25 yıldır iktidarda olan Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) için seçimlerin zor geçeceği öngörülüyordu. Ancak öyle olmadı. Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Elvis Amoroso, oyların yüzde 80’inin sayıldığını ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun oyların yüzde 51,2’sini alarak başkanlık seçimlerini kazandığını ilan etti.

Venezuela, jeo-stratejik konumu ve yüksek ekonomik değere sahip doğal varlıkları ile önemli bir ülke olarak öne çıkıyor. Ülkede yapılacak seçimler öncesinde dünyanın farklı noktalarından siyasetçiler, gazeteciler, sivil toplum kuruluşları ve diplomatlar çeşitli yorumlarda bulundular. 

Venezuela’da gerçekleşen seçimlerin önemini anlayabilmek için ülkenin yakın tarihine göz atmak gerekiyor.

Güney Amerika’da Bir Petrol Ülkesi

2022 yılı itibariye 28,3 milyon nüfusa sahip olduğu tahmin edilen Güney Amerika ülkesi Venezuela’nın yeraltı ve yerüstü zenginlikleri göze çarpıyor. 

Ekonomisi ağırlıklı olarak petrol üretimi ve ihracatına dayanan Venezuela’da Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 30’u ve ihracat gelirlerinin yüzde 95’i petrol sektöründen kaynaklanmaktadır.

Venezuela’nın petrol ihracatını gerçekleştirdiği ilk üç ülke ABD, Çin ve Hindistan. Petrolün önemli bir kaynak olduğu ülkede, petrolden kaynaklı politik gelişmeler de dikkat çekiyor. Venezuela’daki politik çalkantıların ardında devasa petrol üretimi ve uluslararası şirketlerin kâr amaçlı politikaları ile ülkedeki Bolivarcı akım arasında yaşanan gerilimler olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Çalkantılar Arasında: Hugo Chávez Dönemi

Uzun ve çalkantılı bir toplumsal geçmişe sahip Venezuela’da 1998 yılında önemli bir seçim gerçekleştirilir. Seçimlere “Beşinci Cumhuriyet Devinimi” adlı partiyle katılan Hugo Chávez oyların yüzde 56’sını alarak Devlet Başkanı seçilir. Ardından 1999 yılında Chávez’in partisinin girişimleriyle yeni bir anayasa hazırlanır ve bu anayasa halk oylamasıyla kabul edilir. Kasım 2000’de bir yıl boyunca ülkeyi kararname ile yönetme yetkisi alan Chávez, tarım ve petrol başta olmak üzere pek çok alana dair 49 kararname çıkarmış ve dikkatleri üzerine çekmiştir. “21. Yüzyıl Sosyalizmi” adını verdiği bir program etrafında icraatlerine devam eden Chávez, uluslararası arenada ismi sıklıkla anılan politik bir figür hâline geldi.

Devasa ekonomik kaynaklara ve özellikle petrol gelirine sahip olmasına rağmen ülkedeki büyük çoğunluğun açlık, yoksulluk ve geleceksizlik kıskacında kaldığı Venezuela’da Chávez’in temel politikaları yoksulluğun yok edilmesi, eğitimin güçlendirilmesi ve barınma koşullarının iyileştirilmesi çerçevesindeydi. Başkent Caracas’ın yoksul mahalleleride bir program etrafında örgütlenmiş çalışmalar da Chávez’in halkın önemli bir kesiminin desteğini almasıyla sonuçlanmıştı.

Ancak, 2002 yılında Chávez’e yönelik bir darbe girişimi gerçekleştirilmiş ve darbenin başarı süresi 48 saat ile sınırlı kalmıştır. Chávez’e yönelik darbe girişimini anlatan “Devrim Televizyonlardan Yayımlanmayacak” isimli belgesel, süreçte yaşananları orijinal görüntüleriyle aktaran ve dikkat çeken bir belgesel olarak ön plana çıkmaktadır.

Tartışmalı Halef: Nicolás Maduro

Chávez’in 2012 yılında kansere yakalanmasıyla sonraki devlet başkanının kim olacağı tartışmaları başladı. Dönemin Dışişleri Bakanı Nicolás Maduro öne çıkan tek isimdi. Ülkenin içinde bulunduğu karışıklıklar silsilesi Maduro döneminde de devam etti.

Mayıs 2018’de yeniden başkan seçilen Maduro’nun başkanlığını Küba, Çin, Rusya, Türkiye ve İran gibi ülkeler tanırken Brezilya, Arjantin, ABD, Almanya ve Fransa gibi pek çok ülke Maduro’nun başkanlığını tanımadığını duyurdu. Hatta kimi ülkeler Venezuela ile diplomatik ilişkilerini kesti.

Tarihler 23 Ocak 2019’u gösterdiğinde Venezuela’da önemli bir gelişme yaşandı. Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaidó kendini “geçici devlet başkanı” ilan etti ve ABD’nin desteğini de alarak 30 Nisan 2019’da Maduro hükümetini devirmek üzere halkı sokağa çağırdı. Maduro taraftarlarının da sokağa inmesinin ardından şiddet olaylarının yaşandığı ülkede, Guaidó’nun girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.

Seçimler ve Ötesi

Venezuela son seçimlere muhalif lider Edmundo Gonzalez ve Devlet Başkanı Nicolás Maduro arasındaki yarışla girdi. Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Elvis Amoroso’nun açıklamasına göre, muhalif lider Edmundo Gonzalez’in oy oranı yüzde 44,2’de kaldı.

Muhalefet, ülke çapında seçim süresince ve seçim sırasında usulsüzlüklerin yapıldığını ve sonuçlara itiraz edeceklerini iletiyor. Ancak, Maduro’nun kampanya direktörü Jorge Rodriguez’in açıklamaları muhalefetin açıklamalarının tam tersine işaret ediyor: “Oy verme işlemi sırasında hiçbir şiddet olayı yaşanmadı, hiçbir seçmen tehdit edilmedi.”

Venezuela’da gerçekleşen seçimlere Türkiye’den de resmi katılım sağlandı. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “TBMM Türkiye-Venezuela Parlementolararası Dostluk Grubu” üyesi olarak başken Caracas’taydı ve seçimi yerinde takip etti.

Venezuela seçimlerini yakından takip eden önemli isimler arasında Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) siyasetçiler de bulunuyor. ABD Başkan Yardımcısı ve muhtemel başkan adayı Kamala Harris, Venezuela seçimleri öncesi bir mesaj yayımladı. “ABD, bugünkü tarihi başkanlık seçimlerinde sesini duyuran Venezuela halkının yanındadır. Venezuela halkının iradesine saygı duyulmalı. Pek çok zorluğa rağmen Venezuela halkı için daha demokratik, müreffeh ve güvenli bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz” diyen Harris’e Trump taraftarlarından tepki geldi.

Harris’in paylaşımını alıntılayarak “Trump seçilmezse ABD Venezuela’ya dönüşecek” diyen bir yorumcunun paylaşımına ise Elon Musk destek verdi: “Bu riskin çok gerçek olduğunu düşünüyorum.”

Venezuela seçimleri, yalnızca Venezuela için değil dünya için de önemli bir anlama sahip. Farklı devletlerin farklı pozisyonlarda durduğu bu önemli ülkedeki seçimler, dünyanın önemli coğrafyalarında dikkatle takip ediliyor.

“ABD’de Hâlâ Siyah ve Kadın Bir Başkana Hazır Olmayanlar Var”

Seçim Sürecinde ABD’yi Neler Bekliyor?

Geçmişin Yüklerinin Gölgesinde Bir Kamala Harris Portresi