Son yıllarda vücut geliştirme sporuyla uğraşarak daha iyi bir fiziğe sahip olma hayali kuran gençlerin sayısı giderek artıyor. Bununla birlikte genç yaştaki birçok insan, sosyal medyada yayılan kusursuz bedenlere ait görüntüler nedeniyle bozuk beden algısına kapılıp hızlı sonuç almak adına anabolik steroidlere yöneliyor.
Anabolik streodiler, vücutta üretilen doğal bir steroid olan erkeklik hormonu testosteron ve dihidrotestosteron hormonlarına benzeyen etkileri olan maddeler olarak adlandırılıyor. Kimi hastalıkların tedavisinde kullanılan, vücuttaki hücrelerde protein sentezini artırarak özellikle iskelet ve kas dokularının gelişimini uyaran bu ilaçların kullanımı 1976 yılından bu yana spor müsabakalarında yasaklanmış. Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) tarafından her yıl güncellenen yasaklılar listesinde “Her zaman yasaklı grupta” yer alan alıyor. Spor müsabakaları dışında çok sayıda insanın kişisel görünüşünü iyileştirme amacı ile son yıllarda sıkça başvurduğu bu yasaklı ilaçların kullanım yaşı her geçen gün düşüyor.
Gençlerde yaygınlaşan bedensel algı bozukluğunun tetiklediği bu durumla ilgili uzmanlar sosyal medya platformlarındaki içerikleri işaret ediyor. Kullanıcılar tarafından adına “kür” denilen ilacın kullanım süreci, 8-16 haftalık süreler boyunca yılda ortalama iki kere gerçekleştiriliyor. Her kür için bir kullanıcının cebinden 10-15 bin Lira arası bir bütçe çıkıyor. Satışı yasak olan bu ilaçların satışından büyük bir kayıt dışı ekonomi oluşuyor…
“CİDDİ SAĞLIK RİSKLERİ DOĞURABİLİR”
Sportif performans ve kas kitlesini artırmak için anabolik ajanları kullanmanın ciddi sağlık riskleri doğurabildiğini belirten Spor Hekimi Dr. Mesut Nalçakan, “Psikolojik bağımlılık, ruhsal durumda bozulma, karaciğer ve kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, pıhtılaşma bozukluğu, trioid fonksiyonlarında bozukluk, kolesterol düzeyinde artış, cilt hastalıkları, böbrek fonksiyonlarında bozulma, tümör büyümesini uyarma, prostat büyümesi, sperm üretiminde azalma, karaciğer, testis kanseri, HIV ve hepatit gibi enfeksiyonlara yatkınlık, kadınlarda adet düzensizlikleri, memelerde küçülme, kısırlık, sakat bebek doğurma riski gibi yan etkilerinden bahsedebiliriz” diye konuşuyor.
İLAÇ BIRAKILSA DAHİ YAN ETKİLERİ SÜRÜYOR
Streoid kullanımında gözlemlenen genel sorunlara ek olarak çocukluk ve ergenlik çağında kullananlarda farklı yan etkilerin de ortaya çıkabileceğini hatırlatan Nalçakan, “Ergenlik döneminde steorid kullanan bireylerde, yukarıda belirttiğimiz yan etkilere ek olarak büyümenin durması, boy kısalığı, libido kaybı, depresyon, erken olgunlaşma, vücut ile yüzde akne oluşması, erkeklerde testis atrofisi, meme büyümesi gözlenebiliyor. Bu sağlık sorunlarının bir kısmı ilaçların bırakılmasıyla düzelebiliyor. Ancak, adolesan dönemde kullanıma bağlı kısa boy ile erken olgunlaşma kadınlarda hirsutizm-kıllanma, ses tonu değişiklikleri, erkek tipi kellik gibi yan etkiler ilaç bırakılsa dahi ortadan kalkmıyor. Bazen tedavi amacı ile kullanılanın 10 ila 100 katına kadar çıkabilen dozlarda alınabiliyor. Kimi olumsuz etkilerden korunmak için steoridlerle birlikte başka ilaçların da kullanılması söz konusu oluyor. Halbuki normal bir metabolizmada, dengeli ve sağlıklı beslenme varsa dışarıdan herhangi bir madde almaya ihtiyaç yoktur” ifadelerine yer veriyor.
“OLUŞTURDUĞU EKONOMİK PAZAR YAYGINLAŞMASINDA ROL OYNUYOR”
Ergenlik çağındaki çocukların da streoid kullanımına yönelik ilgisi giderek artıyor. Spor Hekimi Nalçakan, sosyal medya platformlarının bu taleplerin artmasında etkili olduğunu aktarıyor:
“Genç yaştaki çocuklardan bu tür talepler ya da eğilimler sık olarak gözlemliyoruz. Gençler daha çok bu maddeleri kullanan arkadaşları üzerinden bilgi almaya çalışıyor. Ancak sosyal mecranın da etkisi ile gençlere dayatılan imaj nedeniyle daha çok kadınlara özgüymüş gibi düşünülen olumsuz beden algısı erkeklerde de sık görülmekte. Sosyal medyanın etkisine maruz kalma yaşı düştüğü için bu maddelere talep de o yönde artıyor. İnternette de destek ürün, yani supplement satışı yapan bazı sitelerde, bu tür ilaçların nasıl kullanılacakları ile bilgilere kolaylıkla ulaşılabiliyor. İlaca ulaşımın zor olmaması da kullanımın artmasındaki bir neden… Ve ne yazık ki kimi spor eğitmenleri de bu ticari döngünün bir ayağı olarak maddelerin kullanımlarında önemli rol oynayabiliyor. Yan etkilerini dikkate almaksızın, kısa süreli istenen etkilerinin görülmesi nedeni ile bu maddelerin kullanımı artıyor. Bu maddelerin oluşturduğu ekonomik pazarın da kullanımındaki yaygınlaşmasında önemli rolü olduğunu söylemeye gerek bile yok tabii ki…”
BULUNDURULMASI DAHİ YASAK…
İlaçların olumsuz etkilerinin bilinmesine rağmen kullanılmaya devam edildiğini altını çizen Dr. Mesut Nalçakan, “Normalde bu tür maddelerin satılması, transfer edilmesi, bulundurulması hatta kullanılmasında rol oynanması dopingle mücadelede kural ihlalidir ve ceza alır. Devlet politikaları da daha çok bu yönde geliştirilmeye çalışılıyor. Bu maddelerin üretimden tüketilen son noktaya kadar kontrolüne yönelik çalışmalar var. Bunların yasalarla kontrol altına alınmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. Sporculara ve gençlere yönelik yaptığımız eğitimlerde bu tür maddelerin ticari isimlerini, hatta etken maddelerini dahi telaffuz etmemek için gayret gösteriyoruz. Bu grup ilaçların olumsuz etkilerini bilmesine hatta bizzat bu yan etkileri yaşamış olmasına rağmen kullanmaya devam edenlerle karşılaşıyoruz. Elbette tüm vücut geliştirme ile uğraşanların bu tür ilaçları kullandığını söylemek mümkün değil. Birçok spor branşında lisanlı yarışmacı sporcularda bu tür maddelerin kullanımları eskiye göre çok çok azaldı. Bu da dopingle mücadelede yapılan etkin ve kararlı çalışmaların bir sonucudur… Bu bahsettiğimiz olumsuzluklar gençleri ve çocukları spordan uzak tutmak anlamına gelmemeli, aksine kişisel gelişimi ve sağlığı için çocukları gençleri spor için teşvik etmeliyiz. Toplum sağlığı açısından her yaşta düzenli fiziksel aktivite sağlıklı bir yaşam için çok önemli. Sporculara ve hastalarımıza hem tedavi edici hem de koruyucu amaçlı egzersiz reçetesi yazıyoruz” diye konuşuyor.
“GERÇEKTEN BİRER SİLAH”
Kişisel Spor Eğitmeni Çağan Yetim, steroid kullanım yaşının giderek düşüyor olmasının kanayan yaraları olduğunu ifade ederek, bu ilaçların destekleyici gıda olan supplementlerden dahi ucuza alınabiliyor olmasının kullanımı arttırdığını dile getiriyor. Anabolik stereoidleri birer silah olarak niteleyen Yetim, “Maalesef gençlerin bu ilaçları kullanıyor olması hepimizin kanayan yarası. Sosyal medya bunu inanılmaz tetikledi. Ve maalesef bu ilaçlar, bizlerin supplement diye adlandırdığımız destekleyicilerden çok daha ucuza bulunabiliyor. Anabolik streoidler gerçekten birer silah. Gençlerin bu kadar özenmesinin sebebi verdikleri çok hızlı sonuçlar. Ama şunu unutmamak gerek hızlı gelen hızlı gider. 15-16 yaşında bireylerin hormonları zaten anabolik streoid seviyesinde çalışırken, bir de dışarıdan bu tarz takviyeler almaları 30-40’lı yaşlarda ciddi hormonel problemler yaşayacaklarını gösteriyor. Bunlar dışarıdan alınan hormon takviyeleri. Etkisini şöyle anlatayım bir araba maksimum 200 kilometre hız yapabiliyorsa, o aracı sürekli 200 kilometre hızda kullanmak gibi bir şey. Gideceğiniz yere çok hızlı gidersiniz ama aracınızın ömrü 10 yılsa 5 yıla düşer. Streoidlerin temel mantığı da bu” açıklamalarında bulunuyor.
“UCU AÇIK BİR SÖZLEŞME”
İlaçların en az en masum görünen dozajlarda bile ölümcül etkileri olabileceğini hatırlatan Yetim, “Bu ilaçlar adeta şeytan ile anlaşma imzalamak gibi. Ucu açık bir sözleşme. Herkeste inanılmaz yan farklı etkiler gösterebiliyor. İçeride organlara verdiği zarar görülmediği için ciddiye alınmıyor. Ancak gelecek için büyük bir tehlike oluşturuyor. Gençlerin hormonları henüz tam oturmadığı bir dönemde, bunu geri dönülmeyecek şekilde bozuyor. Örneğin 18 yaşında 1 birim streoid kullandınız. Çok kısa sürede çok güzel bir fiziğe sahip oldunuz. Sonrasında ne olacak? İlaçlar vücuttan çıktığında görüntünüz olumsuz yönde değişecek ve sizi tatmin etmeyecek. Bu sefer 2 birim kullanacaksınız. 22 yaşına geldiniz ve eski günleri hatırladınız. Ama hormon dengeniz bozuldu artık, 2 birim de sizde etki etmeyecek. Bu kez 3 birime çıkacaksınız ve toksik etkiler git gide artacak. Hücre yenilenmeniz yavaşlayacak, bozulan hormon dengeniz geri gelmeyecek. 30’lu yaşlara geldiğinizde belki karaciğeriniz 50 yaşında bir bireyin karaciğeri gibi çalışacak. Bunlar varsayımlar ancak gerçekleşmeyeceği anlamına gelmiyor” diyor.
“SPORCULAR ÖNERMİYOR”
Bu tür ilaçları kullanan müsabık sporcuların, kimseye steroid kullanımını önermediğini ifade eden Kişisel Spor Antrenörü Çağan Yetim, şu sözlerle cümlelerini noktalıyor:
“Bu insanlar ilgili ilaçların zararlarını yaşayarak görmüş. Bu tarz ilaçları önerip güzellemesini yapanlar tamamen bu işten para kazananlar. Çünkü çok karlı bir iş. Ancak özellikle genç ve yeni başlayan birisine bunu önerip sırf parasını almak için ona vaatler vermek benim gözümde uyuşturucu satmakla aynı şey. Lütfen gençler sosyal medyanın gazına gelmeyin. O gördüğünüz fiziklerin arkasında hayal edemeyeceğiniz paralar ve riskler yatıyor. Onlar zarar görmedi diye sizin zarar görmeyeceğiniz anlamına gelmiyor.”
Kapitalist Çağda Sporun Sınıf ve İdeolojiyle İmtihanı Üzerine Bir Söyleşi