Derleme: Ceren Duman
2024 yılı ekim ayı itibariyle Türkiye siyasetindeki yeni süreçte barışın mümkün olup olamayacağı tartışılmaya başlandı.
31 Mart 2024’te gerçekleşen yerel seçimler sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni bir anayasa gündeme getireceği, muhalefet partisinin ise erken seçim çağrısında bulunacağı Meclis’in kapalı olduğu süreçte konuşulmaya devam ederken 1 Ekim’de Meclisin açılmasıyla birlikte siyaset gündemi yeni bir odağa kaydı: Yeni süreç barışa mı evrilecek?
Barış süreci 2015 yılında umutları çatışmalar ve savaş ortamıyla yok eden bir şekilde sona ermişti, ancak ekim ayının başından beri yaşanan gelişmeler Kürt sorununun siyasi düzlemde yeniden ele alınabileceğine dair tartışmaları alevlendirdi.
Peki 15 günden biraz fazla olan bu süreçte neler yaşandı? Siyasette hangi isimler gün gün ne söyledi?
HER ŞEY TOKALAŞMA İLE BAŞLADI
1 Ekim 2024, Salı:
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, 1 Ekim’de 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılışıyla iki aylık aranın ardından çalışmalarına yeniden başladı. Özel gündemle toplanan Genel Kurul’da konuşan Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan açılış konuşmasında, “İktidar ve muhalefetiyle, Meclisimizin, milletimize güven, hasımlarımıza korku verecek bir atmosferde çalışması, özellikle böyle bir dönemde elzemdir. Meclisteki uyum, mutabakat, karşılıklı saygı çerçevesinde tartışma ve istişare, buradan sokağa yansıyacak, ülkenin huzur ve emniyetine kapı aralayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın saat 15.00’da başlayan konuşmasının ardından yaşanan görüntüler ise kamuoyunun gündeme oturdu. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin salondan ayrılmadan önce çözüm süreci döneminin İçişleri Bakanı mevcut AKP Grup Genel Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala ile DEM Parti sıralarına giderek eş başkanlar ve milletvekillerine tokalaşma amacıyla uzattığı el, Ankara kulislerinde yankılanmaya başladı.
Meclis başkanlarının Meclis açılışına özel geleneksel olarak düzenlediği saat 19.30’daki resepsiyonun ardından soruları yanıtlayan MHP lideri Bahçeli, el sıkışmasına ilişkin “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım.” yanıtını verdi.
Daha önceleri birçok kez DEM Parti’nin kapatılmasına yönelik ifadeler kullanan MHP Genel Başkanı Bahçeli 31 Mart yerel seçimlerinden kısa bir süre sonra 23 Nisan’da yayımladığı mesajda “Türk bayrağını kabullenemeyen şerefsizlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından derhal çıkarılması, mallarına-mülklerine el konulması, bunun yanında DEM Parti hakkında kapatma davasının açılarak bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, müfettiş görevlendirilmesiyle oyalanmaktan ve zamana oynamaktan vazgeçilmesi tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur.” ifadelerine yer vermişti.
BAHÇELİ’Yİ KİM HAREKETE GEÇİRDİ?
2 Ekim 2024, Çarşamba:
Tokalaşmadan bir gün sonra DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’e ulaşan Euronews’ten Sait Burak Ütücü’nün aktardığı bilgilere göre Kılıç Koçyiğit, tokalaşmanın “siyasetin doğasında” olduğunu ve “özel bir anlam çıkarılmaması” gerektiğini söyledi.
3 Ekim 2024, Perşembe:
Medyada yer alan bir başka habere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis açılışındaki, “İktidar ve muhalefetle birlikte, hasımlarımıza korku verecek şekilde çalışmamız elzemdir” şeklindeki konuşması Bahçeli’yi etkiledi. Millet Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Sinan Burhan’a konuşan Bahçeli, “Beni harekete geçiren Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı bu konuşmadır” ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ: “UZATTIĞIM EL, GELİN TÜRKİYE PARTİSİ OLUN, TEKLİFİDİR”
8 Ekim 2024, Salı:
TBMM’deki haftalık grup toplantısında Erdoğan’ın Genel Kurul açılış konuşmasındaki ifadelerinden örnekler vererek açıklamalar yapan MHP Genel Başkanı Bahçeli, DEM sıralarına giderek elini uzatmasının doğaçlama olmayan iyi niyetli bir tutum olarak nitelendirdi. Bahçeli sözlerine “Bu tutumumu siyasi nezaketten öte önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı çarpışması ve yeni anayasa için cephe genişletme çabası olarak görenler mayın tarlasında söğüt gölgesi arayan zavallı biçarelerdir. Uzattığım el, gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenenin temenni ve teklifidir.” ifadeleri ile devam etti.
“DEM Parti’ye düşen sorumluluk uzanan bu samimi elin kıymet hükmünü anlaması, dahası Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesi” şeklinde konuşan Bahçeli, “Türk ve Türkiye Yüzyılında sıfırlanmış terör ve bölücülük melanetinden sonra, aşımızı beraber taşıralım, işimizi birlikte artıralım, huzur ve güvenliğimizi el ele çoğaltalım, nitekim dünya genelinde Türkiye Cumhuriyeti’nin yer yüzü cenneti olmasını sağlayalım.” mesajını vererek aynı cümlelerin CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i de kapsadığını belirtti.
HATİMOĞULLARI: “BİZ BİR TÜRKİYE PARTİSİYİZ ZATEN”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise partisinin grup toplantısında Devlet Bahçeli’nin “Türkiye partisi olun” şeklindeki çağrısına, “Türkiye’de yoksulun, işçinin, emekçinin, kadının doğa ve insan hakları savunucularını savunurken biz bir Türkiye partisiyiz zaten” yanıtını verdi. Bahçelinin partisiyle tokalaşmasını ise “Toplumsal barışı savunan her adımı destekleriz” sözleriyle değerlendirdi.
Bahçeli’nin “Ülkemizde barışı sağlamak lazım” sözlerine de değinen Hatimoğulları, MHP liderine şu şekilde yanıt verdi: “Türkiye’de tabii ki iç barışa ihtiyaç vardır. İç barıştan kastımız; bir yandan Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi, özgürlükler alanının ciddi bir biçimde genişlemesi lazım”
KILIÇ: “BARIŞA UZATILAN HER EL ALKIŞLANMALI”
9 Ekim 2024, Çarşamba:
Partisinin genel merkezindeki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Bahçeli ve DEM Parti arasında geçen tokalaşmaya ilişkin “Türkiye’de toplumsal barışa uzatılan her elin alkışlanması gerektiğini düşünürüz.”açıklamalarını yaptı.
Uzlaşıya atılan adımları “doğru adımlar” olarak nitelendiren YRP Genel Başkanı Kılıç, “Destek vermemiz gereken yerde barışa gereken desteği veririz. Ama bir isteğimiz var. Atılan adımların koordineli atılması lazım. Adımların içerisinde mutlaka devletin, anayasal kurumların, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin olması lazım.” ifadelerini kullandı.
10 Ekim 2024, Perşembe:
Devletin, çözüm almadığı bir süreci yeniden devreye sokmayacağını Habertürk canlı yayınında vurgulayan Cumhurbaşkanı Mehmet Uçum, yeni bir çözüm sürecinin gündeme gelmeyeceğini ifade ederek müzakere olasılığının mevcut olmadığını belirtti.
TÜRK: “BU AÇIKLAMALARI NE DEĞERSİZ GÖSTERELİM NE DE ABARTALIM.”
11 Ekim 2024, Cuma:
DEM Partili Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile partisinin TBMM’deki grubunun tokalaşması ve ardından gelen barış süreci tartışmalarını Sözcü Gazetesi’nden Aytunç Erkin’e değerlendirdi. Türk açıklamasında, “Bilemiyoruz, zaman gösterecek. Bu açıklamaları ne değersiz gösterelim ne de abartalım.” ifadelerini kullandı.
ÖCALAN İLE GÖRÜŞME İDDİALARI BAŞLADI
Üç kaynaktan doğruladığını belirterek hükümetin Öcalan’la görüşmesi için ön görüşmelerin sürdüğünü aktaran Al Monitor yazarı Amberin Zaman ise haberinde “Hükümet ile Öcalan arasında fiili müzakerelerin yeniden başlaması için istikşafi görüşmelerin başladığı”nı yazdı.
Haberde yer alan kaynaklardan biri “Yeni bir barış sürecinin başladığını söyleyebiliriz” ifadelerini kullanırken haberde “Yetkililer Öcalan’la görüşüyor.” ifadeleri de yer aldı.
Kısa Dalga yazarı Ayşe Yıldırım da 10 Ekim’deki yazısında, “Bu aşamada edindiğimiz bilgilere göre şunu söyleyebiliriz ki devlet yetkilileri ile (elbette Erdoğan’ın talimatıyla) Kandil arasında bir görüşme trafiği başlamış durumda” cümlelerine yer verdi.
Bir diğer yandan ise Karar Gazetesi’nden Sema Kızılarslan’a konuşan Abdullah Öcalan’ın avukatı İbrahim Bilmez, Öcalan’ın Kandil’deki örgüt yöneticileriyle görüşmesine izin verildiğine yönelik iddialardan haberdar olmadıklarını ve 3 buçuk yıldır Abdullah Öcalan’dan haber alamadıklarını söyledi.
ALA: “MECLİS’TE HERKES YAN YANA OTURUYOR”
Bahçeli’nin tokalaşma sırasında yanında duran isimlerden birisi olan AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala partisinin genel merkezinde gazetecilerle bir araya gelerek “yeni bir çözüm sürecine” ilişkin soruları yanıtlayarak, “Bizim öyle bir şeyimiz yok. Bizim hedefimiz var, gündemimiz var. Reform gündemleri var, anayasa gündemimiz var. Onları tartışıyoruz. Meclis’te de herkes yan yana oturuyor. Her gün konuşuyor” açıklamalarında bulundu.
ERDOĞAN: “ORTADA KARARLI BİR BİÇİMDE UZATILAN BİR EL VAR”
12 Ekim 2024, Cumartesi:
Arnavutluk ve Sırbistan’a yapmış olduğu iki günlük ziyaretinin ardından cumartesi günü ülkeye dönerek uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşması sonrası gündeme gelen yeni çözüm süreci tartışmalarına değinerek “her zaman varız” diye konuştu.
MHP’nin uzattığı eli “Ortada net ve kararlı bir biçimde uzatılan bir el var. Biz Bahçeli’nin ortaya koyduğu tavrı ülkemizin demokrasi mücadelesi için olumlu ve anlamlı buluyoruz.” ifadeleriyle destekleyen Erdoğan, Bahçeli’nin attığı adımın bir kenara konamayacağının da altını çizdi.
Siyasetin temelinde, ülke meselelerinin geniş bir mutabakatla çözülmesi, toplumun farklı kesimlerinin sürece dahil edilmesi yattığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’de terör yöntemleri ile bir yere varılamayacağı belirtti. Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu adımları atanların sayısı çoğaldıkça da yeni anayasa konusunda toplumsal mutabakatın tabanını genişletebiliriz.”
METİNER: “KANDİL’DE BUNUN BİR KARŞILIĞI YOK”
13 Ekim 2024, Pazar:
Abdullah Öcalan ile hükümetin görüşmesinde “hiçbir sakınca bulmadığını” söyleyen 2000-2001 yıllarında Halkın Demokrasi Partisi’nde (HADEP) genel başkan yardımcılığını yürütmüş son dönemde ise AKP Milletvekilliği yapmış Mehmet Metiner, Euronews’ten Ramazan Dengiz’e yaptığı açıklamada “Türkiye sadece Türklerin değil Kürtlerin de devletidir. Kürt kardeşlerimizin kazanımları bizi sadece memnuniyete sevk eder.” ifadelerine yer verdi.
Abdullah Öcalan’ın PKK’nın silah bırakmasında bir etkisinin olacağını düşünmediğini dile getiren Metiner, “Çünkü Kandil’de bunun bir karşılığı yok. Bütün iplerin İsrail ve ABD’nin elinde olduğu bir PKK’dan bahsediyoruz. Ben silah bıraktırma odaklı bir sürecin başlatılmasının doğru olmayacağını, bunun karşılık bulmayacağını, PKK yönetimi istese bile bunu yapamayacağı kanaatindeyim.” diye konuştu. Metiner ayrıca Selahattin Demirtaş’ın yeni dönemde, Kandil-Öcalan hattında “rağbet görmediğini” dile getirdi.
ÇANDAR: “ÇÖZÜM SÜRECİ DEMEK İÇİN ÇOK ERKEN”
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar ise Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a konuştu. Çandar, yaşanan son gelişmelere yönelik “‘Bir şey pişiyor mu, bir şey var mı?’ derseniz evet, pişen bir şey var ama buna ‘çözüm süreci’ demek için çok erken. Türkiye’de çok sevilen deyimle ‘istikşafi görüşmeler’ döneminin ta en başındayız gibi gözüküyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Yaşanan gelişmeler karşısında “çözüm süreci” ifadesini kullanmanın erken olduğunu ve bu konuda ihtiyatlı olunması gerektiği belirten DEM vekili Çandar röportajında ayrıca “Denetlenebilir, sivil toplumun da dahil olabileceği bir süreç olması gerekir. Kimse üstünde durmuyor ama Cumhuriyet’in kurucu partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin de mutlaka sürecin içinde bulunması gerekiyor.” ifadelerine de yer verdi.
BUGÜNKÜ İKTİDARIN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL KİM?
14 Ekim 2024, Pazartesi:
Meclis’te parlamento muhabirleriyle bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, yeni çözüm süreci iddialarını da yanıtladı. Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın haberine göre Grup Başkanvekili Temelli konuya ilişkin, “Telefon trafiği var mı, görüşme başladı mı? Bunlarla ilgili bizde bir bilgi yok. Eş Genel Başkanımızın dediği gibi bu konuda İmralı muhataptır. Bir süreç başlayacaksa buyurun İmralı oradadır.” ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki süreçte bir müzakere süreci başlayacaksa DEM Parti’nin sorumluluk almaya hazır olduğunu belirten Temelli, “DEM Parti Meclis’tedir, o muhataplığa adaydır” açıklamalarında bulundu.
Abdullah Öcalan’ın 44 aydır İmralı’da tecrit altında tutulduğunu söyleyen Gülistan Grup Başkanvekili Kılıç Koçyiğit ise İmralı ile görüşülmesinin Erdoğan’ın bir daha cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için aracı olarak kullanılacağına dair yorumlara dair partisinin son üç seçimdeki tutumunu hatırlatarak yanıt verdi. Kılıç Koçyiğit, “Bugünkü iktidarın, faşizmin önündeki en büyük engel kimdir?’ sorusunu tüm kamuoyu sormalı. Biziz. Biz direnmesek, biz bedel ödemesek, biz bütün kritik dönemeçlerde Türkiye lehine, demokrasi lehine, Türkiye’nin bir çıkış rotası olsun diye elimizi taşın altına koymasak bugün nasıl bir Türkiye olurdu?” diye konuştu.
Selahattin Demirtaş’ın 8 yıldır tutsak olduğunu hatırlatan Temelli anayasa tartışmalarını hatırlatarak, “Toplumsal barış ve sivil anayasadan bahsediyoruz; Demirtaş’ın tutsak olduğu bir ülkede gerçekten böyle bir anayasa yapabilir misiniz?” diye sordu.
Koçyiğit bir “merhaba”dan ya da pozitif sözlerden çözüm süreci çıkmayacağını belirterek “40 yılı çatışmalı geçmiş 100 yıllık bir sorundan bahsediyoruz. İyi niyet mesajlarıyla bu iş olmaz. Türkiye’nin bir deneyimi var. Ne olması gerektiğini de nasıl olmaması gerektiğini de Türkiye çok iyi biliyor.” vurgusunda bulundu.
BAHÇELİ: “DEVLET TERÖRLE MASAYA OTURMAZ”
15 Ekim 2024, Salı:
DEM Parti’nin açıklamalarının ardından 24 saat geçmeden partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan Bahçeli, çözüm süreci tartışmalarıyla ilgili Öcalan’a seslenerek, “Teröristbaşı buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin” diye konuştu.
“Devlet terörle masaya oturmaz” ifadeleri ile konuşmasına devam eden Bahçeli, “DEM Parti’nin iradesini İmralı’ya rehin bırakması siyasetin doğasıyla ve ahlakıyla bağdaşmayan, hür ve bağımsız siyasetçi yapısıyla uyuşmayan ilkelliktir.” dedi.
ÖNDER’DEN BAHÇELİ VE ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR
2014’te başlayıp 2016’da sona eren çözüm sürecinde aktif rol oynayan ve yeni yasama yılında ilk defa birleşime başkanlık yapan mevcut TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder kürsü konuşmasında, Erdoğan ve Bahçeli’ye teşekkür ederek DEM Parti ile yaşanan tokalaşmayı “Barışa gönül indiren, konuşmanın bu Meclis’in temel işlevi olduğunu vaaz eden ve bu köklü meselemizi ilk defa bir tartışma eksenine çekmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Bahçeli ve barış meselesinde gönül indiren herkese şahsi olarak bu konuda bedel ödemiş ama şerefini bedelinden daha fazla önemseyen bir kardeşiniz olarak teşekkür etmek istiyorum. Açık bir el, ‘elimde kötü bir şey yok’ anlamına gelir” diye değerlendirdi.
ÖZEL: “BU PARTİ, DEVLET BEYDEN İCAZET ALMAYACAK”
Partisinin grup toplantısında yeni bir çözüm süreci tartışmalara değinen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu parti konuşmak için ya da kendi milliyetçiliğini ispat için Devlet Beyden icazet almayacak, bu parti demokratik bir açılım yapmak için DEM’den de bir çağrı beklemeyecek.” açıklamalarında bulundu.
Gelecek hafta kendisinin de dahil olduğu bir milletvekili ve yönetici grubuyla Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak, Hakkari ve Van’a ziyaret gerçekleştireceğini dile getiren Özel, “Ne Devlet Beyin korkularını sözde, endişelerini sözde haklı çıkaracak bir şey yaparız, ne DEM’in geçmişe bir takım referanslarla ortaya koyduğu güvensizlik üzerinden ‘Aman kendimizi birilerine beğendirteceğiz’ diye olmadık bir şey yaparız. Biz Kürt’ün, Türk’ün, Alevi’nin, Sünni’nin kardeşliğinin, eşit yurttaşlığının ve bu Türkiye’de yaşayan, Anadolu’da yaşayan, Trakya’da yaşayan her ananın gözünün yaşının durması için üzerimize ne düşüyorsa onu yaparız, cesaretle yaparız.” diye konuştu.
DERVİŞOĞLU: “DENİZE DÜŞTÜM, YILANA SARILIYORUM DERCESİNE EL SIKIŞMA…”
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu Meclis’teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, Bahçeli ve DEM Parti’nin el sıkışmasını “HÜDAPAR ile genişleyen Cumhur İttifakı, şimdi DEM ile el sıkışıyor. Bunun adı kapsayıcılık değil, toplumun farklı kesimlerini kendi siyasi emellerine alet etme çabasıdır. Rafa kaldırılan ihanet sürecinin yürürlüğe konulmasıdır. Milletçe biz bu filmi seyrettik. Senaryo-yönetmen-yapımcı hepsi aynı, sadece oyunculara yenileri eklenmiş bir devam filmi” cümleleri ile değerlendirdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu ifadelerine şu cümleler ile devam ettirdi:
“Milliyetçi olduğunu iddia eden bir partinin, Türkiye partisi olmadığını söylediği, ve üstelik bugüne kadar Gazi Meclis’in çatısı altında, faaliyet yürütmesine izin verilen bir partiyle,’Denize düştüm, yılana sarılıyorum’ dercesine, el sıkışmasından, Türk milliyetçilerinin ve vatanseverlerinin, memnuniyet duyduğu söylenebilir mi? Biz, sizin uzattığınız elde, mukaddes Türk milliyetçiliğinin hiçbir izini asla ve kata görmüyoruz, görmeyeceğiz de.”
DAVUTOĞLU: “MİLLETİ BİRLEŞTİRİN, KUTUPLAŞTIRMAYIN”
Saadet-Gelecek Partisi TBMM ortak grubu toplantısında ise Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu söz aldı.
Yeni çözüm süreci tartışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu, “İki ihtimal var; ‘ya milli bir stratejik planlama vardır, bu sorunları çözmeliyiz ve yeni savaş riskine karşı hazırlıklı girmeliyiz, içerideki yaraları kapatmalıyız’ diyordur. Eğer böyle diyorlarsa sonuna kadar arkasındayım. Ya da aynen Öcalan’dan mektup alıp 2019 seçimlerine gittikleri gibi, sahte videolarla 2023 seçimleri öncesi hepimizi terörist ilan ettikleri gibi taktik bir manevra yapıyorlarsa sonuna kadar karşısında oluruz.” dedi.
Davutoğlu konuşmasında Erdoğan ve Bahçeli’ye ithafen “milleti birleştirin, kutuplaştırmayın” çağrısında bulundu.
DESTİCİ: “BEN EL SIKIŞMAM”
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici de Meclis’teki grup toplantısında Bahçeli ve DEM Partililer arasında geçen tokalaşmaya değindi. Siyasette “normalleşme” ve “yumaşama”yı özlediklerini söyleyen BBP Genel Başkanı Destici konuşmasında, “DEM Parti terörle arasına mesafe koymadan, Türkiye’nin partisi olmadan ben el sıkışmam.” ifadelerini kullandı.
DEM Parti’yi “sözde siyasi parti” olarak nitelendiren Destici tokalaşmaya yönelik ise “Sayın Bahçeli hangi amaçla bu adımı attığını açıkladı. Ben onun üzerine bir söz söyleyecek değilim. Artık takdiri milletimiz yapacak.” sözlerine yer verdi.
BARZANİ’DEN SARAY’A ZİYARET
16 Ekim 2024, Çarşamba:
Akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’ya gelen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ile Beştepe’deki sarayda görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrasında ortak basın toplantısının yapılmadığı buluşmaya ilişkin açıklama yapan İletişim Başkanlığı ise Barzani’nin Ankara’ya geldikten sonra önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile görüştüğünü ardından Erdoğan ile görüşmeye geçildiğini belirtti.
İletişim Başkanlığı, barış sürecine ilişkin tartışmaların yaşandığı yeni bir dönemde ve Kuzey Irak’ta 2 yıl ertelenen parlamento seçimlerinden sadece 4 gün önce gerçekleşen görüşmede iki liderinin Türkiye-Irak ilişkileri ve Ankara-Erbil işbirliğini ele aldıklarını ayrıca bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirdiklerini açıklandı.
ÖZEL-DEMİRTAŞ GÖRÜŞMESİNİN TARİHİ BELLİ OLDU
17 Ekim 2024, Perşembe:
TBMM açılışıyla birlikte sıcak gündemi “yeni bir çözüm süreci mi başlıyor”a evrilen Türkiye siyasetinde yaşanan son gelişme ise 8 yıldır tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’a yapılan ve yapılacak olan ziyaretler oldu.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Demirtaş’ı, tutuklu bulunduğu Edirne’deki cezaevinde ziyaret etti. Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda gerçekleştirilen ziyaretin yaklaşık 4 saat sürdüğü bilgisi aktarıldı.
Medyascope’tan Ferit Aslan’ın haberine göre CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de 21 Ekim Pazartesi günü Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etmesi bekleniyor. Partisinin dünkü Meclis grup toplantısında, gelecek hafta Diyarbakır’dan Batman’a, Mardin’den Van’a bölge illerini ziyaret edeceklerini duyuran CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in söz konusu ziyaret için Adalet Bakanlığı ile yazıştığı Bakanlığın ziyarete izin verdiği belirtildi. Demirtaş’a yapmayı planladığı ziyareti Özel daha öncesinde mayıs ayında dile getirmişti.