Bir yazar için en önemli araçlardan biri kalem diğeri defterdir. Hata en basit şekliyle bir kâğıt bir kalem de iş görür. Hangi yazarla karşılaştıysam veya konuştuysam mutlaka defter ve kalem üzerine anılar, tavsiyeler dinlemişimdir. Bir yazar abim yıllar önce İzmir ziyaretinde bana uğrayıp,
“Moleskine defter var mı?” diye sordu. Olmadığını söyledim. Neden özellikle o defteri aradığını sorduğumda bana uzun uzun anlattı. Durur muyum hemen o defterin peşine düştüm. Yıllar içinde kendimi kalem ve defter peşinde koşarken buldum. Moleskine ve Paperblanks defterler hep ilk tercihim olmuştur.
Çok istediğim araştırıp bulduğum kalemler o dönem Türkiye’ye gelmiyor. Önce yurt dışına gidenlerden rica ediyordum. İlerleyen yıllarda internet ve güvenli alışveriş kurtarıcım oldu. Retro 51 Tornada ve e+m marka kalemleri o zamanlar getirmek için çok uğraştım.
Yazarların sadece yazdıkları kitaplar için değil kalem ve defter merakları içinde söyleşi yapmalarını çok isterdim. Çünkü bir yazarın imza için gittiği her kitabevinden bir kalem aldığını biliyordum. Sadece meraklı ve ilgili biri bunu yapar diye düşünüyordum.
Çok değil Ağustos 2014 tarihinde elime bir kitap geçti. “Kalem Kitabı 45 Yazar 45 Öykü / Hazırlayan Feridun Andaç / Varlık Yayınları” Aman Tanrım dedim. Hemen kitabı karıştırmaya başladım. Tarık Dursun K., Muzaffer İzgü, Hıfzı Topuz, Adanan Binyazar, Hilmi Yavuz, Özdemir İnce, Pınar Kür, Nazlı Eray, Erendiz Atasü, Feyza Hepçilingirler, Nedim Gürsel, Ayşe Kilimci, Haydar Ergülen, Mario Levi, Sunay Akın, Özen Yula, Faruk Duman, Meltem Arıkan, Mine Söğüt… İnanılmaz bir kitap olmuştu. Hatta bir okur kitabı almış ertesi gün yanıma gelip kitabı göstererek,
“Dün kitabı elime aldım. Fiyatına baktım. Önce almaktan vazgeçtim. Sonra almaya karar verdim. Eve gidip inceledim, okudum. Dedim ki kendi kendime ‘iyi ki almışım’ mutlaka tavsiye edin çok güzel bir kitap olmuş” dedi.
Hazırlayan Feridun Andaç’ın da bir öyküsü var. Ayrıca girişe yazdığı “Kalemin Ucuyla” şöyle başlıyor.
“Bu kitabın ana düşüncesini oluşturan kuşkusuz yazıdır/yazmak eylemidir.”
Bilgisayar çağında olsak da kalem, anlamını kaybetmeden hayatımızda yer almayı sürdürüyor. İnsana dair ne varsa asırlarca kalemle dökülmüş sayfalara; fakat bu yazı aracının da kendine ait bir öyküsü var… 45 yazarımız, bu kitapta kalemle ilişkilerini, bu basit ama önemli yazı aracının kendileri için ne ifade ettiğini, anılarında nasıl bir yer tuttuğunu anlatıyor. Bu arada, kültürümüzün yakın tarihine, özel hayatların kapısından girerek tanıklık ediyoruz.
Dünyanın en eski kalem üreticisi, 253 yıllık Faber-Castell’in Türkiye’deki temsilcisi Adel Kalemcilik Ticaret ve Sanayi A.Ş’nin 45. kuruluş yıldönümü dolayısıyla hazırlanan, Kalem Kitabı – 45 Yazar 45 Öykü yazılan zaman ile hatırlanan zamanın buluştuğu kavşakta bizlere sanatsal yaratıcılığın kaynaklarına dair önemli ipuçları sunuyor. Az sayıda basılan kitap, sahaflar ve kaliteli kitapçılar için çok çekici bir hediye olacaktır.
Yazarların çalışma masaları beni çok etkiledi. Her masada mutlaka bir kalem, defter veya kâğıtlar mutlaka yer alıyordu. Feridun Andaç “Kalemin Ucu” yazısını şöyle sonlandırıyordu.
“Deyim yerindeyse Kalem Kitabı imece yöntemiyle kotarıldı. Sanırım Kaleme de bu yakışırdı. Onun hayatımıza kattığı zenginlikler başka nasıl kotarılıp anlatılabilirdi ki”
Kalem Kitabı severek ve gıpta ederek okuyacağınız bir kitap, basımının üzerinden çok uzun zaman geçti. Sayılı adette basılan bu kitaba ulaşabilir misiniz bilmiyorum. Bulup okuyanlar aklından mutlaka şunu geçirecek, Defter Kitabı yok mu?
Yazımın başında ne demiştim, Bir Kalem Bir Defter…
Yıkılışının 35. Yılında Berlin Duvarı’ndan Edebiyatın Duvarlarına Bakış