21 Mart günü, Dünya Down Sendromu Günü olarak kabul ediliyor.
Down sendromlu bireylerin topluma tam katılımını sağlamak ve farkındalık yaratmak amacıyla 21 Mart günü önemli ve küresel bir misyon edinmiş durumda.
Fikir Gazetesi olarak, hem bugünün anlamını ortaya koymak hem de Down Sendromlu bireyler için toplumsal farkındalık yaratma çalışmalarının gelişimini sorgulamak için Türkiye Down Sendromu Derneği Eğitim Koordinatörü Özgür Konuk ile konuştuk.
Konuk’un Fikir’in sorularına verdiği cevaplar şu şekilde:
“Farkındalık sadece bir başlangıç”
Öncelikle bugünü sormak istiyorum. 21 Mart Down Sendromlu bireyler için ne anlama geliyor?
21 Mart, Down Sendromlu bireylerin toplumsal hayatta daha fazla görünürlük kazandığı, haklarına saygı gösterilmesi gerektiği bir gündür. Bu gün, sadece farkındalık yaratmanın ötesine geçmeli; Down sendromlu bireylerin hakları, toplumsal eşitlikleri ve onların yaşam kalitesini artırmak için somut adımlar atılmasının gerektiği bir gündür. Bu bağlamda, farkındalık sadece bir başlangıçtır; asıl önemli olan bu farkındalığın dönüşüm ve değişim için bir araç olarak kullanılmasıdır.
“Down Sendromlu bireyler eşit hak ve fırsatlara sahip değil”
Peki, Down Sendromlu bireylerin yaşadıkları sorunları genel başlıklarıyla nasıl tarif edebiliriz?
Down sendromlu bireyler, genellikle eğitimde eşit fırsatlara sahip olamamakta, sosyal ayrımcılık ve stigmatizasyon ile karşılaşmaktadırlar. Özellikle eğitimde, kapsayıcı bir yaklaşım benimsenmediği sürece, özel eğitim okullarında ya da özel eğitim sınıflarda eğitilmeleri sıkça tercih edilmekte ve bu da onları toplumdan ayrıştıran bir duruma yol açmaktadır. Ayrıca, istihdamda karşılaştıkları engeller, sağlık hizmetlerine erişim güçlükleri ve sosyal hayatta izolasyon gibi pek çok gündem hala aşılabilmiş değil. Toplumsal eksiklikler arasında, engelli bireylerin yaşam alanlarının, ulaşım olanaklarının, kamusal alanların ve çalışma hayatının, engellilik ve farklı gelişen bireyler için yeterince erişilebilir ve kapsayıcı olmaması ön plana çıkmaktadır.
“Engelli bireyler yardım edilmesi gereken bir grup değil”
Down Sendromlu bireylerin bizlerden tam olarak bekledikleri arasında neler bulunuyor? Yani, farkında olmamız gerekenler neler?
Down sendromlu bireylerin bizlerden en büyük beklentisi, eşit haklar ve fırsatlar sunulmasıdır. Toplumda tam anlamıyla kapsayıcı bir ortam yaratılmadığı sürece, bu bireyler potansiyellerini gerçekleştiremiyorlar. Eğitime erişim, iş fırsatları, sağlık hizmetlerine ulaşılabilirlik ve sosyal katılım, onların bizlerden en çok beklediği konulardır. Toplum olarak, engelli bireyleri sadece bir “yardım edilmesi gereken” grup olarak görmek yerine, onların da topluma değer katan, hakları ve potansiyelleri olan bireyler olduklarını kabul etmeliyiz.
“Daha fazla somut adım atılmalı”
Bu başlıklardan belki de en önemlisi içinde eğitim başlığı var. Türkiye’de Down Sendromlu bireylerin eğitime erişimi ne durumda?
Eğitimdeki eşitsizlikler, Down Sendromlu bireyler için uzun zamandır çözüm bekleyen bir mesele. Son yıllarda, kapsayıcı eğitim anlayışının önem kazandığını ve engelli bireylerin genel eğitim sistemine entegre edilmesine yönelik adımların atıldığını görmekteyiz. Ancak, hala yeterli altyapı, öğretmen eğitimi ve aile bilinci oluşturulmuş değil. Eğitimde eşit fırsatlar sağlanmadığı sürece, Down sendromlu bireylerin toplumsal hayatta bağımsızlıklarını kazanmaları çok daha zor olacaktır. Bu konuda daha fazla somut adım atılması gerektiği ortadadır.
“Hepimiz sorumluluk taşıyoruz”
21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’nde paylaşmak istediğiniz bir mesaj olur mu?
21 Mart’ta, Down sendromlu bireylerin haklarına saygı gösterilmesi ve kapsayıcı bir toplumun inşa edilmesi gerektiğini vurgulamak isterim. Eğitim, toplumsal katılım ve eşit fırsatlar sağlanarak, Down sendromlu bireylerin potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koyabilmeleri sağlanmalıdır. Bugün, toplum olarak hepimizin Down sendromlu bireylerin hakları doğrultusunda sorumluluk taşıdığımızı hatırlatmalıdır.
“Down Sendromlu bireyler, eşit haklara sahip yurttaşlardır”
Son olarak 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü vesilesiyle toplum Olarak Ne Tür görevler edinmemiz gerekiyor? Bunları farkındalık yaratabilmek açısından nasıl sıralamak gerekli?
Toplum olarak ilk yapmamız gereken şey, engelli bireyleri sadece özel gereksinimi olan kişiler olarak görmek yerine, eşit haklara sahip vatandaşlar olarak kabul etmektir. Bu, toplumsal eşitliği ve adaleti sağlamak için gerekli ilk adımdır. Başlangıçta yapılması gerekenler şunlar olabilir:
Kapsayıcı Eğitim Uygulamalarını Benimsemek: Engelli bireylerin eğitimde ayrımcılığa uğramadan, kendi potansiyellerini geliştirebileceği ortamlar sağlanmalıdır. Her birey, eğitimin her aşamasında eşit fırsatlara sahip olmalıdır.
Toplumsal Katılımı Artırmak: Down sendromlu bireylerin sosyal yaşamda daha fazla yer almasını sağlamak amacıyla, kamusal alanların erişilebilir hale getirilmesi ve sosyal entegrasyonu teşvik eden projelerin geliştirilmesi gereklidir.
İstihdam Fırsatlarını Genişletmek: Down sendromlu bireylerin iş gücü piyasasına katılımı için fırsatlar oluşturulmalı ve onları iş hayatına entegre etmek için iş yerlerinde farkındalık artırılmalıdır.
Ailelere ve Topluma Eğitim Vermek: Engelli bireylerin hakları ve potansiyelleri konusunda toplumun daha bilinçli hale gelmesi sağlanmalıdır.