₺0,00

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Çocuklar için çocuklarla birlikte: Çocuk Hakları Sempozyumu

İzmir’de geçtiğimiz günlerde Her Yer Çocuk Derneği tarafından TMMOB İzmir Mimarlar Odası’nın da katkılarıyla bir “Çocuk Hakları Sempozyumu” düzenlendi.

İki güne yayılan sempozyum boyunca çocuklarla ilgili pek çok başlık ele alınırken sempozyumun çocukların da katılımıyla gerçekleşmesi beğeni topladı.

“Sorunlardan Mücadeleye Çocuk Politikasının Geleceği” alt başlığıyla düzenlenen sempozyumun çağrı metninde sempozyumun “Çocuk hakları hareketinde önümüzdeki dönem bizleri bekleyen zorlu görevler için ufuk olmasını, bütünlüklü ve hak temelli bir çocuk politikasına ön açmasını ve ‘çocuklar için çocuklarla birlikte’ demokratik bir ülkenin inşasına katkı sunmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

“Mikrofon Çocuklarda” başlığıyla düzenlenen ve Nehir Doğa Yener’in moderatör olduğu ilk oturumda İzmir Menemen ve Gültepe’de yaşayan çocuklar etkinliklerle düşüncelerini ve taleplerini dile getirdi. Çeşitli başkaca etkinliklerin yapıldığı ve farklı kurumlardan katılımcıların olduğu sempozyumu ve sempozyum sürecini Her Yer Çocuk Derneği’nden Sedanur Uğur ile konuştuk.

Sempozyumun katılımcıları arasında yer alan müzik grubu Şubadap Çocuk, Çember Çocuk Politikası Dergisi’nden Esra Şener ve Psikoterapist Eda Pınar’a da sempozyum hakkındaki görüşlerini sorduk.

“Çocukların toplum içinde özne olması gerekiyor”

Her Yer Çocuk Derneği’nin kuruluş sürecine değinen Uğur, “Her Yer Çocuk Derneği 10 yıl önce İstanbul’un yoksul mahallelerindeki çocuklarla çalışmaya başlayan ve her yıl çalışmalar yürüttüğü mahalle ve şehirleri giderek arttıran bir ekiple yola çıktı. Şimdi İzmir’den Hatay’a, İstanbul’dan Denizli’ye birçok şehirde çalışmalar yapıyor” dedi. Bu çalışmaların önemli olduğunu vurgulayan Uğur, “Derneğimizdeki tüm çalışmalarda en temelde çocuk hakları odaklı bir bakışımız var. Bu bakış, çocukların yaşam içerisindeki temel haklarından, toplum içerisinde bir özne olarak var olmasına kadar çok sayıda yaklaşımı ve hak mücadelesini içeriyor. Toplumsal özgürleşme mücadelesinin bir parçası olan çocuk hakları mücadelesi hem çocukların bugün yaşadıkları hak ihlalleri karşısında hakları olduğunu söyleyip savunmak hem de ihtiyaçlarının aciliyetini ortaya koymak açısından önemli bir alan olmakla birlikte çocukların bugünden özneleşmelerine de katkı sunar” ifadelerini kullandı.

“Çocukların nitelikli ve bilimsel içeriklerle buluşması önemli”

Her Yer Çocuk Derneği’nin iki temel amacı olduğunu vurgulayan Uğur, “Birincisi, işçi mahallerindeki çocuklarla tanışmak, buluşmak, onların da etkin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz atölyeler sonucunda onların yaşamda özneleşmelerine, aslında zengin olan potansiyellerini açığa çıkarmalarına katkı sunmak ve buradan beslenen bir yoldaşlık zemini oluşturmak. İkincisi de Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bilimsellikten giderek uzaklaşarak dini bir çerçeveye sıkıştırdığı eğitim sisteminin, müfredattan evrim ve bilim içeriklerinin çıkarılmasının ve sistemin hegemonya araçlarının karşısında konumlanabilecek nitelikli ve bilimsel içeriklerle çocukların buluşmasını sağlamak.  Bu amaçlar doğrultusunda büyüttüğümüz çalışmalarımızı ve 6 Şubat deprem sürecinde Hatay’da aldığımız inisiyatifle birlikte dernekleşme, resmileşme ihtiyacı doğdu ve geçen yıl nisan ayında dernekleştik. Derneğimiz İzmir merkezli bir dernek fakat yakın zamandan Hatay’da ve İstanbul’da açmayı planlıyoruz” dedi.

“Somut kazanımlar elde etmek önemli”

Çocuk hakları mücadelesini toplumsal özgürleşme mücadelesinin bir parçası olarak gördüklerini, çocuk haklarını yalnızca sivil toplum kurumlarının projelerine sıkışmış bir alan olmaktan çıkararak toplumsallaştırmak ve çocukları haklarının öznesi hâline getirmek için bu sempozyumu düzenlediklerini belirten Uğur, “Bugün mücadeleyi yalnızca ‘savunma’ veya ‘itiraz etme’ pozisyonundan çıkarıp daha ileriye taşımak, politik ve pratik zeminleri güçlendirmek, somut kazanımlar elde etmek ve çocuk hakları mücadelesini diğer toplumsal mücadele alanlarıyla buluşturmak gibi bir amacımız vardı. Sempozyumda söz alan çocuklar ve dostlarımız, yaşanan hak ihlallerinin nedenleri ve çözüm yolları üzerine düşüncelerini paylaştılar. Bu buluşmanın, çocuk hakları hareketinin önümüzdeki dönemde karşılaşacağı zorluklara ışık tutmasını, mücadele alanlarını ve ittifaklarını genişletmesini, ‘çocuklar için çocuklarla birlikte’ ilkesiyle demokratik bir toplumun inşasına katkı sunmasını umuyoruz” dedi.

“Bu tarz buluşmalar artmalı”

Sempozyumun katılımcıları arasında yer alan Şubadap Çocuk, sempozyuma dair görüşlerini şu şekilde dile getirdi:

“İçinde bulunduğumuz kültürel, sosyal ve politik atmosfer içerisindeki haksızlıktan en çok nasibini alan çocuklardır. Çocuk haklarını konuşmak ve çocuk haklarını tesis etmek için ilgilileri zorlamak bu anlamda çok önemli bir yerde duruyor. Biz de Şubadap Çocuk ekibi olarak, çocukların yaşamlarında karşılaştıkları durumları, onların ihtiyaçları ve hakları ile birlikte ele almaya çalışıyoruz. Sempozyumda da bu çizgide biriktirdiklerimizi aktarmaya çalıştık. Bu tip değerli buluşmaların artarak devam etmesini diliyoruz.”

“Çocuk meselesi politik bir perspektifle ele alınmalı”

Çember Çocuk Politikaları Dergisi’nden Esra Şener, görüşlerini şu şekilde ifade etti:

“Çocuk hakları alanında bir tartışma yürütmek ve kolektif bir söz üretmek açısından bu sempozyumu önemli buluyorum. Dördüncü oturum olan ‘Pratikten teoriye akademiden mahalleye’ başlıklı oturumda oturumunda ben de Çember Dergi temsilcisi olarak yer aldım. Dergi olarak, çocukların haklarının devlet politikalarına, sermaye düzenine ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine nasıl sıkıştırıldığını teşhir etmek ve çarpık çocuk algısını yıkmak için yola çıktık. Çocuk meselesinin yalnızca iyi niyet ve korumacı yaklaşımlarla değil, politik bir perspektifle ele alınması gerektiğine inanıyoruz. İki günlük sempozyumun tamamını dinledim. Özellikle çocukların başlangıçta mikrofonu ele alıp kendi sözlerine söylemelerine alan tanınmasına sevindim. İlerleyen dönemlerde bunu nasıl geliştirebiliriz, çocukları nasıl dahil edebiliriz gibi soruların da yanıtlarını arıyoruz elbette. Yoksa çocuk katılımından söz edip onları dışarıda bırakmak manasız ve içi boş olacaktı. Çember Dergi de tam olarak bu anlayışla yola çıktı. Sempozyumda genel olarak çok yönlü tartışmalar yürütüldü, aile yılına değinilmesi özellikle önemliydi. Tamamen gönüllü bir emeğin ürünü olarak, ortak bir mücadele zeminini güçlendirerek bu anlamda bir araya gelen insanlarla buluşmak ve bir şeyler yapabiliyor hissi bir kez daha iyi hissettirdi diyebilirim. Daha çok bir araya gelmemize ihtiyaç olduğumuzu düşünüyorum. Diğer taraftan, bizim için mesele, hak temelli bir söylemi üretmenin yanında çocuk politikasını doğrudan sınıf mücadelesi, toplumsal adalet ve dayanışma ekseninde yeniden kurmaktır. Çünkü asıl mesele, buradaki tartışmaların sonraki eylem ve politik hatlara nasıl yansıyacağıdır. Çember Dergi olarak bu tartışmaları derinleştirmek ve çocuk mücadelesini büyütmek için buradayız ve buradayız diyen herkesle yan yana gelmeye çemberi büyütmeye devam edeceğiz.”

“Ümit vericiydi”

Psikoterapist Eda Pınar, sempozyumun ümit verici olduğunu belirterek teşekkürlerini dile getirdi:

Psikoterapist Eda Pınar

“Çocuklarla ilgili yürüttüğümüz tüm söyleşilerin ‘çocuklar’ hakkında olması itibariyle bir nebze yetişkin aklı barındırması neredeyse kaçınılmaz. Çocuk hakları kapsamında yürütülen çalışmaları da bu kapsama dahil edebiliriz. ‘Hak’ kavramı ise ‘verilen’ bir nosyon olması itibariyle otoriteryen olasılıklara hep açık bir kavram bana kalırsa. Her Yer Çocuk Derneği’nin iki güne yaydığı Çocuk Hakları Sempozyumu’nda sürecin özneleri yani çocuklarla birlikte bütünsel olarak ‘çocuk hakları’ndan bahsedebiliyor olmak ümit vericiydi. İzmir’de bir ilk olması bakımından çocuklarla çalışan profesyoneller, aileler ve çocuklar için daim olmasını dilediğim bir organizasyon oldu. Katılan, eşlik eden, birleştiren ve yaygınlaştıran herkese teşekkürler!”

Çocuklarınız Sizin Çocuklarınız Değil

Çocuk Hakları Demişken