₺0,00

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Dr. İlhan Döğüş yazdı: İmamoğlu darbesine karşı Şimşek neden faiz artırmıyor?

Haziran 2015‘te tek başına iktidar olmasını engellediği için Selahattin Demirtaş’ı Kasım 2016’da hapseden Recep Tayyip Erdoğan’ın çekindiği rakibi Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart 2025 sabahı hukuksuzca gözaltına alınmasıyla borsa sert düşerken, Dolar karşısında Türk Lirası’nın değer kaybetmesini frenlemek için kamu bankaları ve TCMB ciddi miktarda döviz sattı.

Birgün gazetesinin haberine göre, son 1 yılda toplanan döviz rezervinin yüzde 79’u 3 günde eritildi. İhracat fazlası verilmeden toplanan bu rezervin piyasadan döviz toplanarak artırıldığını ve rezerv toplamanın kuru ve dolayısıyla Haziran 2023’te Mehmet Şimşek göreve geldiğinde “Dolar-TL kuru en az 25, faiz en az yüzde 40 olmalı, yoksa gelmeyiz” diyen Bank of America’nın talebi doğrultusunda faiz artırımlarını meşrulaştıracak kadar enflasyonun yükseltildiğini de eklemek gerekiyor. Dolayısıyla TCMB bu eriyen rezervi yeniden piyasadan döviz toplayarak artırma yoluna giderse, yine kuru ve enflasyonu artıracaktır.

Türkiye’nin yönünü yeniden AB’ye ve Batı’ya çevirmeyi vaat eden İmamoğlu’nun tutuklanması, Avrasyacı klik ile ittifak eden Erdoğan’ın Batı ile köprülerini atmasını ve küresel finansın çıkarları yönünde politika uygulayan Şimşek’in de görevine son verileceğini ima ettiği ölçüde Fed’in Mart 2024’te başlayan faiz indirimi sinyalleri sonrası gelen yabancı sermayenin çıkışını tetikledi.

Aslında işten çıkarmaları kolaylaştıran, işgücü piyasasını güvencesizleştiren yapısal reformları hukukun üstünlüğü diye pazarlayıp hukuksuzluklara MB Başkanı’nın görevden alınmasına gösterdikleri tepkiyi gösteremeyen, en fazla 22 aydır enflasyonu düşürmeyi başaramayan Şimşek için “Tam enflasyonu düşürecekti, onca emek boşa gitti” diyebilen anaakımcılar, siyasi ve kimliksel konumları nedeniyle destekledikleri CB adayı İmamoğlu’na destek çıkamadılar çünkü onların pusulası Şimşek idi. Şimşek görevde kaldığı sürece sessizlik onlar için stratejik doğruydu. Ya da başka bir ifadeyle, yalan bilgiyle çıkar elde eden birer şarlatan olduklarını çok berrak bir şekilde kanıtlayan bu sessizlikleri Şimşek’i görevde tutma hedefindeydi çünkü siyaset ve sosyoloji bilmedikleri için demokrasiden anladıkları, tekelci piyasaya müdahale edilmemesinden ve aslında teknokrasi olan MB bağımsızlığından ibaret.

Ancak öncesinde çok büyük miktarda, eski seviyelerinde gelmemiş olan yabancı yatırımcının çıkışı, kurdaki bu denli ve kendini direten yükselişi açıklamaya yetmiyor çünkü zaten TCMB’nin Aralık’ta faiz indirmesiyle fiyatı yükselen tahvili satıp çıkıyordu Kasım’dan beri. O nedenle asıl faktörün, kurun artmasıyla tetiklenen enflasyona karşı kendilerini korumak isteyen yerlilerin döviz talebi olduğunu tahmin ediyorum. Enflasyon-kur sarmalının tetiklediği hiperenflasyonu Aralık 20201‘de engellemiş olan ve yerlilerin döviz talebini baskılayan Kur Korumalı Mevduat (KKM) Ağustos 2023’te Şimşek tarafından devre dışı bırakılmasaydı, bugün böyle bir kur şoku yaşanmayacaktı.

Kaynak: tradingeconomics

İmamoğlu’nun tutuklanmasından önce 14 Mart haftasında zaten hem yerlilerin döviz talebinde artış vardı hem de KKM’de düşüş vardı (Bloomberght, 20 Mart 2025). Yani Şimşek ve ekibinin beklediğinin aksine KKM’den çıkanlar TL’ye değil tekrar dövize yöneliyordu. “Dolarizasyonu düşüremeyecek, bütçeyi delecek saatli bomba” iddiaları çürüyünce “KKM de döviz sayılır” yalanına sığınan Hakan Kara gibi anaakım iktisatçılara “Döviz sayılan KKM’den dövize geçiş kuru nasıl artırıyor?” sorusunu 543. defa yanıtlanmamak üzere yöneltip TCMB’nin geçtiğimiz hafta devreye soktuğu yeni uygulamaları berraklaştıralım.

Yeni uygulamaları tartışmaya başlamadan önce bu ve benzeri geleneksel olmayan makro ihtiyati politikalara 2022’de karşı çıkıp faiz artışını ve sadeleşmeyi öneren anaakım iktisatçıların ‘rasyonel ve liyakatli’ diye övdükleri kadronun bu uygulamalarına hiç itiraz getirmediklerinin notunu düşelim…

TCMB ve SPK’nın İmamoğlu krizine karşı devreye soktuğu yeni uygulamalar:

1. 20 Mart’ta gecelik faizler yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükseltildi, repo ihaleleri durduruldu.

Öncelikle “TCMB neden banka faizleri için referans olan politika faizini (repo) faizini değil de gecelik faizi artırmayı tercih etti?” sorusunu yanıtlayalım.

Repo faizindeki artış daha kalıcıdır ve 1 ay sonraki Para Politikası Kurulu toplantısına kadar geçerlidir. Ayrıca, bir ay artırmak sonra düşürmek istikrarsızlaştırıcıdır. Daha önemlisi, yukarda açıkladığım üzere, banka karlarını ve küresel finansın tahvil karlarını desteklemek için Aralık’tan beri faiz indirimine devam ediyor TCMB. Dolayısıyla geçici ve daha hızlı güncellenebilecek olan ve gün sonu likidite (bankaların birbirleriyle ve TCMB ile ödemelerini yaptıkları rezerv para) ihtiyacı olan bankaların günlük likidite ihtiyaçlarının karşılandığı gecelik faizleri artırmayı tercih ettiler çünkü bu kur şokunun geçici olduğunu varsayıyor TCMB.

Mevduatları başka bankaya, başka ülkeye, borsa, tahvil, altın, nakit gibi başka finansal ürünlere veya dövize giden bankaların likidite ihtiyaçlarının karşılandığı haftalık repo ihalelerini durdurmaktaki maksat, bankaları birbirinden borçlanmaya, mevduat cezbetmek için mevduat faizlerini artırmaya veya ellerindeki tahvilleri satarak tahvil faizlerini artırmaya yönlendirerek, politika faizini artırmadan kredi ve mevduat faizlerini artırmaktır.

2. Türk Lirası Uzlaşmalı Vadeli Döviz Satım İşlemleri: Bu finansal ürün ile TL’yi Dolar’a karşı korumak amacıyla piyasaya Dolar satarken rezervleri eritmek ve bu sebepten imajını sarsmak yerine, kuru düşürmek için satılan dövizi ortalık dindikten sonra geri alıp rezervleri restore etmek istiyor TCMB. Ama KKM çok daha sağlıklı bir uygulamaydı çünkü kur düşmesine karşı garanti eden KKM faizlere aşağı yönlü baskı yaparken bu uygulama faizleri artırır: Bankalar daha düşük kurdan TCMB’ye dövizi geri verdiklerinde üstlenecekleri zararı kredi faizlerine yansıtacaklardır.

3. Likidite Senetleri İhracı: Önceki yazılarda sıkça vurguladık: Kamu borçlanma senetleri olan tahvil ve bonoların ihraç edilmelerinin amacı bütçe açığını finanse etmek değil, faizlerin MB’nin politika faizi etrafında oluşmasını sağlamak ve kontrol etmektir. Piyasaya satılan tahvil karşılığında bankalardan alınan rezerv para veya banka olmayan aktörlerden alınan mevduat-para sayesinde likidite emilerek faizlerin düşmesi engellenmektedir.  İhale tarihleri 3 aylık periyotlarla önceden belirlenmiş Hazine’nin ihraç ettiği tahvilleri şimdi takvim dışı ihalelerle ihraç etmek yerine TCMB acil durumda bankacılık sektöründeki fazla likiditeyi emmek amaçlı likidite senedi ihracına Pazartesi günü başladı. Bu uygulamayla da TCMB repo faizini artırmadan bankaları geçici olarak kredi ve mevduat faizlerini artırmaya yöneltmek istiyor.

4. SPK, borsada açığa satış işlemlerinin yasaklanmasına, şirketlerin kendi hisselerinin geri alımlarının kolaylaştırılmasına, üst sınırın kaldırılmasına ve kredili sermaye piyasası işlemlerinin devamı süresince öz kaynak oranının esnetilerek uygulanmasına karar verdi.

Borsanın düşmesini engellemeye yöneliktir bu önlemler.

Açığa satış: Fiyatın düşeceği beklentisiyle ilerde geri almak üzere satmak. Bunun yasaklanmasıyla hisse fiyatlarının daha da düşmesinin önüne geçilmektedir.

Hisse geri alımı: Bu sayede firmalar geri satın almalarla kendi hisse değerlerini artırma imkanına sahip olmuşlardır.

Anaakımcıların bu durumda kendilerine sormaları gereken soru: Piyasalar ve borsa iddia ettiğimiz gibi rasyonel aktörlerden müteşekkillerse ve etkin çalışıyorlarsa neden böyle müdahaleler yapılmasına itiraz etmiyoruz?

Özetle, İmamoğlu darbesinden bu yana alınan bu önlemler mevcut kur şokunun geçici olduğu varsayımına dayanmaktadır. Bu varsayımın doğru olup olmadığı, iç ve dış siyasi çekişmelere bağlıdır. Mehmet Şimşek ve desteklemek için arkasına boncuk gibi dizilen anaakımcılar, kur şokunu dizginlemek ile banka ve küresel tahvil yatırımcılarının karları arasında sıkışmışlardır. Yüzde 33 olan 2024 sonu enflasyon hedefi tutturulamadığı halde Aralık 2024’te faizlerin indirilmesinin bir nedeninin banka karlarının toparlanması ve küresel finans yatırımcılarının tahvil karlarını desteklemeyi hedeflediği bu noktada hatırlatılmalı. Lakin Erdoğan’ın erken seçime 2024 yerel seçimlerini kaybettiren ve İmamoğlu’nun tutuklanmasına toplumsal tepkileri büyüten Şimşek’in kemer sıkma programıyla gitmeyeceği de açıktır. 

Asgari ücret zammı, enflasyon ve faiz indirimi

Siyaset Bilimci Aksoyoğlu: “Artık parti siyaseti yerine liderler öne çıkıyor”

Bütçe Açığı ve Enflasyon: Ne Anlamalıyız?

Demokrasi sokakta: Halk ne istiyor?