ABD Temsilciler Meclisi’nin TikTok için ülkede yasak öngören yasa tasarısını kabul etmesiyle Çinli sosyal medya devi bu haftanın gündeminden düşmedi.
Tasarı uyarınca sosyal medya devinin Çinli ana şirketi ByteDance’in, TikTok’un işletme ve mali politikalarını kontrol etme hakkı veren yönetsel hisselerini 6 ay içinde satması gerekecek. Aksi takdirde uygulama ABD’de tamamen engellenecek. Apple App Store ve Google Play dahil uygulama mağazalarının TikTok’u barındırması veya ByteDance kontrolündeki uygulamalara web barındırma hizmetleri sağlaması yasaklanacak.
Tasarı hem Cumhuriyetçilerin hem de Demokratların katıldığı oylamada ezici bir destek aldı. 352 parlamenter tasarı lehinde oy kullanırken, yalnızca 65 aleyhte oy verdi. Ancak yasalaşması için Senato’dan geçmesi ve devlet başkanı tarafından da imzalanması gerekiyor.
Başkan Joe Biden, tasarıyı Senato’dan geçmesi durumunda masasına gelir gelmez imzalayacağına söz verdi.
Bu da Çin ve ABD arasında yeni bir diplomatik krize neden olabilir. Nitekim ByteDance’in, bu zorunlu elden çıkarma işlemini tamamlamak için Çinli yetkililerden onay alması gerekecek. Pekin’in buna ne yanıt vereceği net değil.
“Çin’in verilere erişimi var mı?” tartışması
Yeni yasa tasarının arkasında ByteDance’in Çin Komünist Partisi’yle (ÇKP) olası bağları ve ABD’li yurttaşların verilerini toplaması var. ABD’li yetkililer, uzun süredir, şirketin bu verileri Çin’e verme ihtimalinin üzerinde duruyor.
ABD, Kanada, Avustralya, İngiltere ve Fransa’daki parlamenterler, TikTok’un Çin hükümetine kullanıcı verileri verdiği korkusuyla uygulamaya çeşitli kısıtlamalar uyguluyor.
TikTok yetkilileri, ABD kullanıcı verilerini Çin hükümetiyle paylaşmadığını ve paylaşmayacağını defalarca kez dile getirdi. Ancak TikTok çalışanlarının katıldığı 80’den fazla toplantıdan sızdırılan ses kayıtlarıyla yapılan haberler, ByteDance’in Çin merkezli çalışanlarının kullanıcılarla ilgili kamuya açık olmayan verilere birden fazla kez eriştiğini ortaya çıkarmıştı. Bu da durumu daha da kötüleştirerek Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın TikTok’u yasaklamakla tehdit etmesiyle sonuçlandı.
Daha sonra Biden yönetimi de ByteDance’in hisselerini ABD’li bir şirkete satmasını talep etmeye başladı.
Çin’in 1,5 milyar dolarlık Teksas Planı girişimi
Tüm bunların sonucunda TikTok CEO’su Shou Chew, Mart 2023’te ABD Kongresi’nde yaklaşık 5,5 saat sorguya çekildi. Shou, ilk kez çıktığı Kongre’de Teksas Planı’nı duyurdu.
1,5 milyar dolarlık bu planla ByteDance, ABD’nin güvenini kazanmayı amaçlıyordu. Buna planda TikTok kullanıcısı ABD’lilerin verilerinin yine ABD’de tutulması öngörülüyordu.
Böylece TikTok, ABD’li kullanıcı verilerinin Çin’de değil, Singapur ve ABD’de tutulduğunu ve burada bir Amerikan şirketi olan Oracle tarafından işletilen bulut altyapısı üzerinden yönlendirildiğini söylemeye başladı.
Shou, Kongre’deki ifadesinde işleyişin idaeal olmadığını ama Teksas Planı kapsamında idealleşeceğini ifade etti.
Bu arada sosyal medya şirketi, 2023’te İrlanda’da Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarının verilerini işleyeceği bir veri merkezi de açmıştı.
TikTok yasağı, rekabeti baltalar mı?
TikTok aslında ByteDance’in Çin dışına pazarladığı bir uygulama. Çin’de ByteDance’in daha sıkı bir denetime sahip ayrı bir uygulaması olan Douyin kullanılıyor. Ancak TikTok, son yıllarda pazarlandığı birçok ülkede engellemelerle karşılaşıyor.
ABD’nin Montana eyaleti, 2023’te uygulamaya eyalet çapında bir yasak getirmeye çalışmıştı. Ancak bu girişim, ABD Anayasası’nın Birinci Değişiklik (First Amendment / Bu madde uyarınca Kongre, ifade özgürlüğünü kısıtlayan hiçbir yasa yapamaz) maddesini ihlal edeceği gerekçesiyle iptal olmuştu.
Bunun yanı sıra uygulamanın 2022 itibarıyla ABD’de devlet memurlarının iş telefonlarında kullanılması da yasaklanmıştı. ABD’deki en az 50 üniversite, TikTok’un kampüs içi Wi-Fi erişimini ve üniversiteye ait bilgisayarlarda kullanılmasını yasaklamıştı.
Uygulama ayrıca, bazı kullanıcıların ölümüne yol açan tehlikeli “challenge” dalgasının ardından 2020’de Hindistan’da da engellenmişti.
Yasak, Hindistan’daki teknoloji rekabeti üzerinde belirgin bir etki yaratmıştı. TikTok’un doğrudan rakipleri olan YouTube’un Shorts ve Instagram Reels özelliklerine büyük bir pazar kazandırmıştı.
Yasak nasıl uygulanacak?
İnternetin merkezi olmayan yapısı nedeniyle yasağın uygulanması da karmaşık bir süreç olacak. Tasarı yasalaşırsa TikTok’u indirilebilir halde tutan tüm uygulama mağazaları günlük ceza ödeyecek. Ancak uygulamayı telefonlarında bulunduran kullanıcılar için bireysel kullanımı durdurmak zor olabilir.
İnternet servis sağlayıcıları da TikTok ile ilişkili IP adreslerini engellemek zorunda kalabilir. Ancak bu tür uygulamalar, bilgisayar bağlantılarını başka konumlara yeniden yönlendiren VPN uygulamaları sayesinde kolayca atlatılabilir.
The Guardian’ın analizine göre, ABD hükümetinin TikTok’a erişimi tamamen sınırlamak için İran ve Çin gibi diğer ülkelerin kullandığı ve içerik kısıtlamalarını daha kolayca uygulanabilir hale getirecek yapısal yöntemlere başvurması gerekebilir.
Bu arada TikTok’un ABD’de 170 milyon kadar kullanıcısı var.
Yasağa kimler karşı çıkıyor? Cevap şaşırtıcı…
2020’de TikTok’a karşı savaşı başlatan Trump, şimdi olası yasağa ilişkin tutumunu tersine çevirdi. Bu son derece şaşırtıcı oldu.
Ancak Trump’ın tutumuna rağmen Cumhuriyetçilerin tepkileri karışık görünüyor.
Temsilciler Meclisi’nde 50 Demokrat ve 15 Cumhuriyetçi tasarıya karşı oy kullandı. Bu kişilerin içinde sosyal medyadan men edilme deneyimlerini dile getiren Georgialı Cumhuriyetçi temsilci Marjorie Taylor Greene de var. Bu arada Trump’ın yasağa karşı tavır almasında kendisinin de Facebook ve Twitter gibi platformlardan atılmış olmasının etkisi olabilir.
Kentucky’nin Cumhuriyetçi senatörü Rand Paul da TikTok yasağının “anlamsız” olduğunu söyleyerek şaşırttı. Paul, TikTok’a yönelik yasağın Çin hükümeti tarafından uygulanan adımlara benzediğini ifade etti.
Bazı Demokrat senatörlerin de ifade özgürlüğü endişelerini dile getirerek tasarıya açıkça karşı çıktığı görüldü. Senatör Elizabeth Warren, “Sosyal medyada kısıtlamalara ihtiyacımız var, ancak bu kısıtlamaların hepsi için uygulanmasına da ihtiyacımız var” dedi.
Benzer şekilde ifade özgürlüğü savunucusu gruplar, böyle bir yasanın internetin genelinde derin bir etki yaratabileceğini belirterek yasağa şiddetle karşı çıkıyor.
Free Press’in politika danışmanı Jenna Ruddock, “TikTok mükemmel değil ama onu yasaklamak yanlış çözüm” diyor:
“Meta ve Google’ın sahip olduğu platformlar dahil tüm popüler platformlar gibi TikTok da kullanıcıları hakkında çok fazla veri topluyor. Ancak ifade özgürlüğüne yönelik alanların tek taraflı olarak ortadan kaldırılması, insanların bilgiye erişimini sınırlandırıyor ve geliştiricilerin topluluk oluşturma yollarını kesiyor.”
Eski Hazine Bakanı, TikTok’u satın almak için yatırımcı grubu kuruyor
Öte yandan yatırımcıların TikTok’u satın alma hazırlıkları başladı bile. ABD Eski Hazine Bakanı Steven Mnuchin, platformu satın almak için bir yatırımcı grubu oluşturduğunu açıkladı.
Mnuchin perşembe günü CNBC’nin “Squawk Box” programına yaptığı açıklamada, “Yasanın geçmesi ve platformun satılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Alman Haber Ajansı’nın (dpa) haberine göre, TikTok CEO’su Shou ise mülkiyet değişikliğini zorunlu tutan tasarıya karşı mücadele etme sözü verdi.Shou, çarşamba akşamı yayımlanan bir videoda şirketin mümkün olan her şeyi yapacağını ve platformu savunmak için yasal yolları kullanacağını söyledi.