Almanya’da Aşırı Sağcı AfD Nasıl Yükseliyor? – 3

Almanya İçin Alternatif partisi yani AfD’nin güçlenmesini incelemeye devam ediyoruz. Son bir yılda yapılan anketlerde yüzde 18 ila 22 arasında gidip gelen AfD, bu güce nasıl kavuştu? Hangi açığı değerlendirdi ve güçlendi? Gazete Fikir için hukukçu ve yazar Alaz Sümer ile konuştuk. AfD’nin güçlenmesindeki asıl sebepleri ve solun durumunu sorduk…

AfD nasıl güçleniyor? Bunun altında yatan temel sebepler nelerdir?

AfD’nin güçlenmesinin en büyük nedeni ekonomi. Almanya’da ırkçılık her zaman vardı. 2. Dünya savaşından sonra Almanlar bunu kara bir geçmiş olarak hatırlayıp tamamen derinlerde bir yere gömmüş gibi hareket etseler de yapısal ırkçılık tartışmaları her zaman sürdü. Sadece net faşizm geçmişinden dolayı dışarı vurabilecek imkânı bulamıyorlardı. Kriz anlarında bunu ortaya çıkarabiliyorlardı. Bu kriz anları da ya savaşlar olabiliyordu ya da ekonomik kriz olabiliyordu. Suriye iç savaşından sonra bile bu derece büyük bir patlamaya ulaşmamıştı görünürdeki ırkçılık. Fakat bu hiçbir zaman için olmadığını göstermiyor tabi ki. Şimdi ne değişti? Rusya-Ukrayna savaşıyla başlayan süreç, özellikle göçmenlerin gelmesi, hiçbir zaman Almanya’daki ekonomiyi bu kadar etkilememişti. Şu anki hükümet NATO güdümünde bir politika sergiliyor. SPD’de böyleydi ancak Yeşiller’in kadroları NATO’ya daha sahip. Yeşiller, 68 hareketinin çevreci tabanından gelen bir hareket fakat şu andaki kadroları tam anlamıyla NATO güdümünde. Çevreci ve anti-militarist olarak kendini tanımlayan bir parti (Yeşiller) dış işlerini yönetiyor fakat 2. Dünya savaşından beri en fazla silahlanmanın olduğu dönem bu dönem. Bu çok enteresan. Durum böyle olunca Rusya’ya uygulanan yaptırımların karşı yaptırımları Alman sanayisini çok zora sokuyor. Onun haricinde buraya gelen Ukraynalılara büyük para yatırılınca bu Almanya’daki normal hayatı çok etkiledi. Enflasyon yükseldi, konut krizi meydana geldi ve bu NATO güdümündeki politikalar Almanya’nın elini kolunu bağladı. Çünkü bunu gündem yapan yalnızca Yeşiller değildi. Die Linke’de (Sol Parti) dahil olmak üzere parlamentodaki bütün siyasi partiler birinci gündemini Rusya-Ukrayna savaşı yaptı. Ve Ukrayna’dan yana tavır almaya başladılar. Halk ne oldu? Halkın durumu kötüleşti, emekliler geçinemez vaziyete geldi, enflasyon yükseldi, ısınma çok büyük bir problem haline geldi (Almanya doğalgaz ihtiyacının yüzde 32’sini Rusya’dan karşılıyordu) ve hayatlarının pahalanmasıyla herhangi bir şekilde bir nedensellik bağı kuramadılar. Halk ‘Neden bu krizin, neden bu savaşın yükünü biz çekmek zorundayız?’ diye sordu. Siyasi partiler de bu sorunun cevabını veremedi. Bu sorunun doğru ve yanlış olduğunu tartışmıyorum -ki bence yanlış bir cevap- ancak bu soruyu soran ve buna bir cevap verebilen tek parti vardı o da AfD. Durum böyle olunca AfD’ye oy vermeye başladılar. Çünkü bu büyük oranda tepkisel bir oy. AfD’nin içerisinde daha önce SPD’ye oy vermiş, Die Linke’ye oy vermiş bir sürü insan var. Fakat bu anketlerde bizim gördüğümüz yüzde 20’ye dayanan AfD oyu, AfD’nin çekirdek oyu değil. Bu kazanılabilecek oylar. Tepkisel oylar. Ve bu insanları “Siz nazisiniz” diye yaftalamak onları kemik oyu haline dönüştürür. Bu Almanya’daki siyasetin yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi. 

“AfD’NİN KAPATILMASI AfD’Yİ GÜÇLENDİRİR”

AfD’nin büyümesindeki sebeplerden biri olarak, partiye oy verenleri “siz nazisiniz” diye ayırmak gösterilebilir mi o zaman? 

O da var. Bir de AfD kapatılsın diye yürüyüşler düzenleniyor. Bana soruyorlar, “AfD’nin kapatılmasını destekliyor musun?” diye. AfD’nin kapatılması AfD’yi güçlendirir. Eğer AfD’yi zayıflatmak istiyorsanız, Almanya Yeşiller partisini kapatın diyorum ben. 

Neden?

Çünkü Almanya’nın ayaklarını yere basan bir siyasete ihtiyacı var. İnsanlar gerçekten geçim sıkıntısı çekerken ve refah düzeyleri son 5-6 seneye göre çok daha düşük vaziyete gelmişken, bisiklet yolu tartışmayız (Yeşiller partisinin gündemi) ya da Ukrayna’ya nasıl daha fazla silah göndeririz vs. bunları tartışmayız. Öncelikli olarak ülkedeki insanların problemleri çözülmeli ki, ona göre de bir dış politika belirlenebilsin. Siz dünyanın bir kutbunda durabiliyor olabilirsiniz. Yani NATO’cu olabilirsiniz. Ama ülkedeki insanlar açken, o insanların vergileriyle dünyaya şov yapamazsınız. 

“ARTIK SOL PARTİ YIKILMIŞ BİR PARTİ”

Peki sol AfD’ye olan desteği kendine çekebilir mi? Mesela Die Linke… 

Sol Parti çekemez. Artık Sol Parti maalesef yıkılmış bir parti. Ben herhangi bir şekilde de umut göremiyorum. Çünkü hala Ukrayna’ya silah gönderilmesini destekleyenler var, hala Gazze’yle alakalı herhangi bir açıklaması yok. Ki, bünyesinde o kadar göçmen varken, kendisini insancıl olarak tanıyorken ve sosyalist ideoloji ile hareket ettiğini söylüyorken… Hala elitist bir bakış açısıyla akademik geçmişe sahip olan insanların mutlu olabileceği şeyler söylüyor… Ve bu sebeple de anketlerde oy oranları yüzde 3. Die Linke’nin bölünmesinin sebebi de bu zaten. AfD’den şu anda oyları alabilecek olan tek hareket Bündnis Sahra Wagenknecht (BSW) hareketi.. 

Peki gerçekten de BSW, AfD’ye olan desteği kendisine çekebilir mi?

BSW tam anlamıyla benim söylediklerimi söylüyor. Bu insanların hepsi AfD’li değil, bu insanlar tepki oyu veriyorlar. BSW bu insanları kazanmalıyız diyor. BSW’nin de değerlendirildiği anketlerde, AfD’nin oranı yüzde 4-5 daha az çıkıyor. Buradaki oyların aslında BSW’ye kaymaya başladığını söyleyebiliriz. Bunu gören Yeşiller, Sol Parti, SPD gibi partiler de şöyle propaganda yapıyorlar: AfD gibi söylemleri olduğu için bu insanlar onlara oy veriyor. Halbuki AfD’ye oy vereceğini söyleyen insanlar bir seçim önce Sol Parti’ye oy veriyordu. Bu arada, Sol Parti ile AfD, arasında en fazla oy geçişi olan iki parti. Çünkü aynı kitlelere hitap ediyorlar, sosyal adaletsizlikten bahsediyorlardı… Bu zamanla bire düştü. O da AfD. Ancak şimdi yeniden bu durum ikiye çıktı. AfD’den sonra BSW de bunu söylüyor. 

Almanya’da Aşırı Sağcı AFD Nasıl Yükseliyor? – 1

Almanya’da Aşırı Sağcı AfD Nasıl Yükseliyor? – 2