Aşırı sağ kavramı, bir hayalet gibi tüm dünyanın üstünde dolaşıyor. Latin Amerika’dan Avrupa’ya kadar birçok ülkede aşırı sağcı partiler ciddi bir yükseliş içerisinde. Bu yükselişte birçok faktörün etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Gazete Fikir için bir yazı dizisine başlıyoruz. Bu yazı dizisinde inceleyeceğimiz merkez ülke, aşırı sağın gözle görülür bir şekilde yükseldiği Almanya… Aşırı sağ parti ve hareket Almanya’da neden yükselişte? Sol, aşırı sağ hareketlere karşı ne yapabilir? Almanya’da yaşayan “Alman vatandaşı” olmayan farklı milletlerden insanlar ne gibi sorunlarla karşılaşıyor? Öncelikle Almanya’daki mevcut tablo ile başlamak lazım.
Yapılan bir anketle başlayalım.
Türkiye’de alışık olduğumuz “Bu pazar seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz?” sorusu şu sıralar Almanya’da gündemde. Soruya 6 Nisan 2024 tarihli BILD anketinde seçmenlerin verdiği yanıtlar ise şöyle:
Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) – Yüzde 15
Almanya Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) – Yüzde 31
Birlik 90 / Yeşiller – Yüzde 13
Hür Demokrat Parti (FDP) – Yüzde 5
Almanya İçin Alternatif Partisi (AFD) – Yüzde 19
Sol Parti (Die Lınke) – Yüzde 3
Şimdi sadece iki buçuk yıl önceye gidelim. 26 Eylül 2021 tarihine…
26 Eylül 2021 tarihinde yapılan Almanya Federal seçimlerinin sonuçlandığı akşama…
26 Eylül’de SPD yüzde 25.7, CDU yüzde 24.1, Yeşiller yüzde 14.8, FDP yüzde 11.5 oy aldı. Die Lınke ise büyük bir düşüş yaşayarak yüzde 4.9 oy aldı. Bu sonuçların ardından hükümeti kurma görevi SPD’ye verildi. Sosyal demokratlar uzun yıllardan sonra ilk defa hükümeti kurdu.
Yapılan görüşmeler sonucunda nihayet Almanya’da bir koalisyon hükümeti kuruldu. Bu koalisyonda, eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in partisi yer almadı. SPD, Yeşiller ve FDP, ortak hükümet kurdu. Hükümetin başında ise SPD lideri Olaf Scholz vardı.
Almanya’da yeni koalisyon ilk sınavını Rusya-Ukrayna savaşında verdi. Rusya’ya yönelik yaptırımlar, savaşta açık şekilde Ukrayna’nın desteklenmesi ve devamında Ukraynalı mültecilerin Almanya’ya alınması… (Şu anda Almanya’da bulunan Ukraynalı mülteci sayısı 1 milyonun üzerinde.)
Koalisyon hükümetinin peş peşe yanlış kararları, ki Rusya-Ukrayna savaşındaki pozisyonu, Yeşillerin çevre politikasından çok Rusya-Ukrayna savaşındaki tutumu, genel olarak koalisyon partilerine pek yaramadı. Öyle ki koalisyon lideri SPD’nin oy kaybı iki buçuk yılda yüzde 10. Yani bu pazar bir seçim olsa büyük ihtimalle SPD koalisyon ortağı olamayabilir.
Sadece SPD değil, FDP de güç kaybetti. Anketlerde FDP’nin oy kaybı yüzde 6’nın üzerinde. Koalisyonda yer alan partilerden yalnızca Yeşiller oy oranını korudu.
AFD NASIL GÜÇLENDİ?
Gelgelelim aşırı sağ politikaları benimseyen AFD’nin yükselişine.. Sonda söyleyeceğimizi en başta söylersek, AFD’nin yükselmesindeki en büyük etki, Almanya’da sınıf politikası yürütebilecek bir sol partinin eksikliği. Burada okları Die Lınke’ye yani Sol Parti’ye yöneltmek gerekiyor.
Sol Parti, sınıf siyasetinden uzak sol popülist politikaları benimseyen bir parti. Almanya gibi tarihsel olarak milliyetçiliğe yakın olan ülkelerde aşırı sağ, soldan bir adım önde olmuştur. Solun bu tehlikenin pek farkında olmadığını söyleyebiliriz. Öyle ki solun bu farkında olmama durumuna, sosyal demokratların başarısız ülke yönetimi de eklenince, AFD gibi aşırı sağcı parti ve hareketler doğal olarak güçleniyor.
Nedenlerden biri ise, Almanya’nın mülteci-sığınmacı politikaları. Bugün Almanya’da; Taliban’ın baskısından kaçmak zorunda olan Afganistanlılar, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in baskılarına maruz kalan Rusyalı muhalifler, Türkiye’de Erdoğan’ın baskısına maruz kalan Türkiyelilerin yoğun bir şekilde varlığı söz konusu. AFD bu noktada, yine yakından tanıdığımız Türkiye’deki aşırı sağ Zafer Partisi gibi hareket ediyor. Yani AFD’ye göre mülteci ve sığınmacıların Almanya’daki varlığı hem Alman ekonomisini olumsuz yönde etkiliyor hem de ülkenin demografik yapısını bozuyor.
Almanya’daki sosyal demokratlar ve sol, AFD’nin bu politikalarına karşı sağlam bir politika yürütemiyor. Çünkü AFD, halka iniyor ve doğal olarak bunun karşılığını da alıyor. Ancak, bu durum anketlerde yüzde 20’ye tekabül ediyor. Peki, geri kalan yüzde 80’lik kesim ne diyor?
AFD’YE YÖNELİK TEPKİLER
Almanya Postdam şehrinde bir otelde bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya aşırı sağcı isimler, AFD yöneticileri de katıldı. Toplantıda, “Ülkeye entegre olamamış” milyonlarca kişiyi sınır dışı etme planı yapıldı. Bu toplantının gazeteciler aracılığıyla ortaya çıkarılması sonucu hem aşırı sağ hareketlere hem de AFD’ye yönelik tepki gösterildi. Yaklaşık bir ay boyunca onlarca kitlesel miting yapıldı. Münih’ten Berlin’e, Köln’den Leipzig’e kadar yüz binlerce insan sokağa çıktı. AFD’nin bu gizli toplantıdaki hedefleri, AFD’ye oy vereceğini söyleyen bir kesimin de tepkisini çekti. Bu eylemlerden önce yüzde 24 bandında oy oranına sahip olan AFD, yüzde 19’a geriledi. Ancak tabloya genel çerçeveden baktığımızda, yüzde 19 oy oranının Almanya gibi bir ülke için çok ciddi olduğunu söyleyebiliriz.