₺0,00

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Çocuğun Evlilik Yoluyla İstismarı Son Bulmalı: Hacer Foggo Acil Eylem Önerilerini Sıraladı

Çocukluğun nerede sona erdiği konusu ülkelere göre, hatta Türkiye’de olduğu gibi yasalara göre farklılaşsa da çocukluk için 18 yaş sınırında uzlaşma sağlanmıştır. Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin birinci maddesi, “Bu Sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır” ifadesiyle çocukluk için 18 yaşın bir sınır olduğunu kabul edilmiştir.

Çocuk evlilikler de bu yaş sınırına dayalı olarak “Taraflardan en az birinin 18 yaşının altında olduğu evlilik ya da birliktelikler” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlara uygun olarak yayımlanan son verilere bakıldığında 2023 yılında Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü’nde (OECD) yer alan 38 ülke arasında çocuk evliliği tablosunda Meksika, Kolombiya, Brezilya, Kosta Rika, Şili gibi ülkelerin ardından 4,8 puanla 7. Sırada yer alıyor.

Yine, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Evlendirme Daireleri’nde yapılan resmî nikâh sayıları baz alınarak açıkladığı Türkiye’nin 2023 yılı evlenme istatistikleri de kaygı verici boyutta. 2023 yılında, 16-17 yaş grubunda 706, 18-19 yaş grubunda ise 5 bin 657 erkek evlendi. Kadınlarda ise 16-17 yaş grubunda 10 bin 471, 18-19 yaş grubunda 38 bin 335 evlendirildi. Yine TÜİK’in karşılıklı yaş grupları evlenme verilerine göre son 10 yılda 16-19 yaş grubundaki 441 kadın, 45 yaş ve üstündeki erkekle nikâh masasına oturdu.

Bu verilere ek olarak dikkat çeken bir diğer unsur ise çocukların okul dışı kalma oranları. Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) 2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı Değerlendirme Raporu’nda toplamda 1,5 milyonu aşkız kız öğrenci eğitimin dışında kaldığı görülüyor. Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG), hazırladığı rapora göre ise 2022-2023 eğitim öğretim yılında 442 bin 643 çocuk zorunlu eğitimin dışında yer aldı. Bu çocukların 220 bin 904’ü yani yüzde 49,9’u erkek, 221 bin 739 ile yüzde 50,1’i kız çocuğu olarak kayıtlara geçti. Eğitim kademesine bakıldığında ise, eğitim dışındaki çocuk sayısı ilkokul çağındaki 6-9 yaş grubunda 75 bin 174, ortaokul çağındaki 10-13 yaş grubunda 83 bin 401, lise çağındaki 14-17 yaş grubunda ise 284 bin 68 oldu.

Yaş aldıkça eğitim hayatının dışında kalan kız ve erkek çocuklarının sayısı farklılık gösteriyor. Verilere göre kız çocuklarını okula gitmeme sebepleri arasında; eğitim almaları konusunda destek verilmemesi, gelir seviyesinin düşüklüğü, ev sorumlulukları, okuma yazma bilgisinin yeterli görülmesi gibi maddeler sıralanırken erkek çocuklarının okula gitmemesinin en önemli nedeni ise çocuk işçi olarak çalışması gösteriliyor. 

SORUNLARIN TEMELİNDE EKONOMİ YATIYOR

Endişe verici boyuttaki bu verileri çocuk evliliği üzerinden değerlendiren Derin Yoksulluk Ağı kurucularından yazar Hacer Foggo, tablonun en önemli nedenini yoksulluk olarak nitelendirdi. Foggo, “Yoksulluk derinleştikçe çocuk ihmâli ve çocuk istismarı çoğalıyor. Önlem alınmadığı durumda bu gibi sorunlar yüzeye çıkmaya başlıyor. Bütün bu sorunların temelinde ise ekonomi geliyor. 2019 yılındaki verilere göre, 5-14 yaş arasındaki 53 bin kız çocuğunun eğitime devam etmeme sebebi eğitim masraflarının karşılanmamasıdır. Yine aynı verilere göre 15-17 yaş arasındaki 80 bin kız çocuğunun eğitime devam etmeme sebebi de eğitim masraflarının karşılanmamasıdır. Yapılan tüm araştırmalar göstermektedir ki, kız çocuklarının okullaşmaması ve bir aşamadan sonra eğitimi terk etmesinin nedenleri arasında yoksulluk ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ilk sıralarda yer almaktadır. TÜİK verilerinden yola çıkarak rahatlıkla söyleyebiliriz ki, yılda 13.000’den fazla kız çocuk aile baskısıyla evlendirilmektedir. Son 10 yılda evlendirilen kız çocuk sayısı 300.000’i geçmiştir. Yine TÜİK verilerine göre 2022’de 15 yaşından küçük 147, 15-17 yaş aralığında 7 bin 42 kişi doğum yapmıştır. Çocuğun okumaya devam etmesi bu sebeple oldukça önemlidir” açıklamalarında bulundu. 

“ÇOCUĞU ÖZNE HÂLİNE GETİRMEDİĞİMİZ SÜRECE ÇÖZÜM ÜRETMEYİZ”

Çocuk evliliklerin ve okul dışı kalma gibi dikkat çeken unsurların önüne geçilmesi için alınabilecek pratik ve uzun vadeli önlemleri ise Hacer Foggo şu şekilde sıraladı:

“Her yıl okul dışı kalan çocukların sayısı artıyor. Kız ya da erkek diye ayırmadan. Önemli olan gerekli tedbirlerin alınması ve çocukların okul dışı kalmamasını sağlayabilmek. Öncelikle okullarda acilen sosyal hizmet programının hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu, okulda bir sosyal hizmet uzmanın bulunması ve okul dışı kalabilecek olan bu çocukları değerlendirmesi anlamına geliyor. Uzman eşliğinde yapılacak böyle bir uygulamada hem aile hem çocuğa yardımcı olunacaktır. 

Elimizde sivil toplum örgütlerinin açıkladığı veriler dışında gerçek veri yok. Ancak bu doğru verilerle; çocuklar nerede yaşıyor, nerede daha yoğun okul dışı kalma görülüyor, bunun en önemli nedeni ne gibi sorulara yanıt bulabiliriz ve önlem alabiliriz. Çocukların durumlarını ve nedenlerini anlamadan harekete geçemeyiz. Bu alanda özellikle yerel yönetimlere sorumluluk düşüyor. Yaptıkları incelemeler ve verilerle özelikle ise okul terk etme riski olan yoksul mahallelerde çocukların erişebileceği, sosyalleşebileceği merkezler açmaları gerekiyor. Çocukların okuldan sonra da sosyal hayatın içinde olacağı ve sokaktaki riskten korunabileceği içerisinde psikolog ve öğretmen desteği verebilen merkezlere ihtiyaç var. Bu aynı zamanda kadınlar için de geçerli. İçerisinde benim de yer aldığım Kadın Koalisyonu yerel yönetimlerin stratejik eylem planlarında yer alması için kadınlarla ilgili bir eylem planı hazırlıyor. Aylardır bu konuda yapılan çalışmaların kapsamında yoksulluk, sosyo-kültürel yaşam, istihdam ve erken evlilik ile ilgili öneriler de var. Belediyeler, Kadın Koalisyonu’nun fikirlerini uygulamada onlara da yer verecek şekilde hayata geçirmelidir.

Merkezi hükümetin ise acilen çocuk evliliğini istismar olarak kabul edip yaptırım uygulaması gerekiyor. Bu uygulama ancak Sağlık Bakanlığı’nın, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bir araya gelmesi ile gerçekleşebilir. Bu konularda projenin öznesi çocuk ve çocuğu özne hâline getirmediğimiz sürece çözüm üretemeyiz.”

Çocuklar Tarladan Sesleniyor: “İstemeyerek Geliyoruz, Mecburuz”

Çocukların İyi Hâli için Çalıştay

“İşçi Çocuklardan Oluşan Bir Ülke, Dünyanın 9. Büyük Ülkesi Olurdu”