Derleme: Ceren Duman
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 8 Kasım 2023’te düzenlediği kurultayın yıl dönümünde kurultay çağrısı olduğuna yönelik iddialar parti içi tartışmaları alevlendi.
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, KRT‘de katıldığı Elif Doğan Şentürk ile Ankara Saati programında kendisine yöneltilen soru üzerine, CHP yeni yönetiminin kurultayda sol politikaları uygulamak üzerine bir söylemde bulunduğunu fakat sonrasında böyle bunun gerçekleşmediğini vurgulayarak, eğer böyle bir politika değişikliği varsa bunun düzenlenecek seçimsiz bir kurultay ile tartışılabileceğini belirtmişti.
Siyaset gündeminin sıcaklığı devam ederken CHP içerisinde yaşanan kurultay tartışmasında yaşananları, fikir ayrılıklarını ve değerlendirmeleri Fikir Gazetesi’nin 38. sayısı için derledik.
ÖZEL: “KİMSE BENDEN KURULTAY DİLENMESİN”
Tartışmalar CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e Ankara’da yöneltilen CHP örgütlerinde kurultay çağrısı olduğuna yönelik iddiaya ilişkin soruya verdiği “Kimse benden kurultay dilenmesin. Gücü olan gitsin kurultaya. En iyi kurultayda bile parti içe döndü diye güç kaybediyoruz. Benim işim Erdoğan’ı erken seçime zorlamak, birilerinin işi beni kurultaya zorlamak ama gücü yok benden istiyor. Gücü olan buyursun, kendisi çıksın, benden talep etmesin.” cümleleri ile hararetlendi.
SALICI: “KURULTAY BİR LÜTUF DEĞİL, HAKTIR”
4 Kasım’da katıldığı canlı yayında Devlet Bahçeli ile DEM Parti’nin tokalaşmasından kayyum atamalarına kadar giden süreci “Sözde normalleşme sürecinin bitirilmesi için daha ne olması gerekiyor? Görmüyor musunuz, her alanda anormalleşme kökleşiyor.” cümleleriyle eleştiren İstanbul vekili Oğuz Kaan Salıcı, ertesi gün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Özgür Özel’in açıklamalarına ilişkin de yorumlarda bulundu.
Önceki dönem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu döneminde Genel Başkan Yardımcısı görevinde bulunmuş olan Salıcı’nın paylaşımında yer alan “Genel Başkanımızın kararlarıyla yürütülen parti politikalarının, partimizin her kademesinde ve seçmenlerimiz arasında açtığı tartışmayı üzülerek gözlemliyorum.” ifadelerinin arkasından gelen normalleşme eleştirileri kamuoyunda ve parti içinde tartışmalara yol açtı.
Milletvekillerine hiçbir açıklama yapılmadan Meclis’te Erdoğan’ın önünde ayağa kalkmalarının istenmesinin parti örgütünce sorgulandığını belirten Salıcı, “Sonuç olarak görülmüştür ki, TBMM Genel Kurulu’nda belediyemize kayyım atayan iradenin önünde ayağa kalkılmıştır.” ifadelerini kullanarak Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasını işaret etti.
CHP’de oy kaybedildiği için parti örgütünde kurultay tartışmaları yaşandığını dile getiren Salıcı, kurultayın bir lütuf değil hak olduğunu belirterek “Gerekirse Kurultay’a gidilir.” dedi.
YÜCEL’DEN SALICI’YA: “KATIKSIZ BİR KİBİRİN ESERİ”
Salıcı’ya CHP içindeki ilk yanıt Genel Başkan Yardımcısı ve Partisi Sözcüsü avukat Deniz Yücel’den geldi. Sosyal medya hesabından Salıcı’nın açıklamalarını eleştiren Yücel paylaşımında, “Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanını korumak, partiyi korumaktır. Böyle bir siyasi ortamda bu tutumun aksine bir tavır geliştirmek asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
Oğuz Kaan Salıcı’nın açıklamalarını “katıksız bir kibirin, gözü dönmüş bir ihtirasın eseri” olarak nitelendiren MYK üyesi Yücel, partinin kurumsal kimliğine zarar verecek eylem ve söylem içerisinde olan her kim olursa olsun partinin buna kayıtsız kalmayacağını dile getirdi.
POLAT VE ERDAN KILIÇ’TAN SALICI’YA DESTEK
Yücel’in açıklamalarıyla birlikte parti içindeki tartışmalar giderek alevlendi. CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, “Eleştirilen konularla ilgili gerek partililerimizi gerekse kamuoyunu tatmin edecek hiçbir açıklama yapamaması Sayın Salıcı’nın yönelttiği eleştirilerin ne kadar yerinde olduğunu ortaya koymuştur.” ifadeleri ile sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Salıcı’nın eleştirilerine hak verdiğini belirtti.
Bir başka İzmir vekili avukat Sevda Erdan Kılıç ise parti sözcüsü Yücel’i “vefa”ya davet ettiğini aktardı. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Erdan Kılıç açıklamasında, “Kurultay tartışması açmak, genel başkanı, parti yönetimini ve parti politikalarını tartışmak gaflet hali ise Cumhuriyet Halk Partisi tarihi boyunca yapılan kurultay çağrıları ve politik eleştirileri ne olarak değerlendirmek gerekir?” sözlerine yer verdi.
ÖZEL: “BU TARTIŞMAYI BİTİRİYORUM”
9 Kasım Cumartesi günü İzmir’de yaptığı açıklamada konuya ilişkin yorumlarına noktayı koymak isteyen CHP lideri Özel, genel başkan olarak kurultay tartışmasını bitirdiğini ifade ederek hiçbir CHP’linin kendi içine dönük gündemlerle, partiyi ve kamuoyunu meşgul etmemesi gerektiğini dile getirdi.
Fakat kurultay tartışmaları büyüme devam etti…
SARIBAL VE KAYA’DAN SERT ELEŞTİRİLER
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal tartışmalara Salıcı’nın ifade ettiği rahatsızlıkların pek çok partili tarafından hissedildiğini belirterek dahil oldu.
Sarıbal sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa değişikliği üzerinden kendisini yeniden başkan seçtirme amacında olduğu oldukça açık. Bu bağlamda, edilgen bir muhalefeti arzu etmektedir. Ancak, CHP’nin edilgen bir siyaset izleme lüksü yoktur. Genel Başkanımızın “Benden kimse kurultay dilenmesin” sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır. Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir.” dedi. Sarıbal partinin demokratik ideallerden ve halkın sesine kulak verme kültüründen uzaklaşmaması gerektiğini belirtti.
CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı ve Ankara Milletvekilliğini görevini almış olan Yıldırım Kaya ise parti sözcülerinin seçilmiş milletvekillerine hakaret edemeyeceğini dile getirerek Deniz Yücel’i parti sözcülüğünden istifaya çağırdı.
İL BAŞKANLARINA VEKİLLERDEN YANIT GECİKMEDİ
Parti içerisinden yükselen seslere CHP il başkanları da dahil oldu. 81 il başkanı yayımladığı “ortak irade beyanı”nda CHP’nin sekiz aydır birinci parti olduğunu belirterek sokağın gündemi olmayan ve partiyi iktidara taşımaya hizmet etmeyecek hiçbir konunun parti içi gündemine taşınmayacağını söyledi.
11 Kasım’da yayımlanan bildiriye ilişkin konuşan İzmir vekili Mahir Polat “Farklı seslerin bastırıldığı, linç ettirildiği ve yetmezmiş gibi tekdüze otoriter açıklamaların yapıldığı bir ortam, yalnızca orta ve uzun vadede değil, kısa vadede dahi partimizin varlığına zarar verir. Bu akıl, parti aklı değildir! Parti vicdanı hiç değildir!” eleştirilerinde bulundu.
Tartışmalara katılan bir diğer isim olan Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Süreç doğru okunduğunda görülecektir ki, bugün ‘Atatürk’ün partisini iktidar yapmak için’ susulması gerektiğini kaleme alıp 81 il başkanına zorlayanların hedefi ulusal bir başarı değil, parti içi başarıya yöneliktir, yönetimin tahkimatıdır.” yorumuna yer verdi.
Dijital Bir Dünyada Çocuk Olmak: Haklar, Öncelikler ve Riskler
AYM Kararına Rağmen Yetkileri Genişletilen Bekçiler ve İnsan Hakları Tartışması