Carolina Mosquera Vera
Kolombiya’da 1954-2016 yılları arasında yaşanan silahlı çatışma, dünyadaki en büyük silahlı çatışmalardan biriydi. Çatışmanın tarafları Kolombiya hükümeti, paramiliter gruplar ve o yıllarda dünyanın en eski gerilla grubu olan FARC’tan (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri) oluşuyordu. Tüm bunların sonucunda ülkemiz Kolombiya’da, çoğunluğu zorla yerinden edilme mağduru yaklaşık dokuz milyon mağdur ortaya çıktı. Saldırganlık, esas olarak kadınları etkilemişse de kadınların ve LGBT bireylerin en savunmasız gruplar olduğu zorla kaybetmeler (80.000 mağdur (1)), cinsel şiddet (30.086 mağdur (2)) gibi diğer şiddet tipleri de yaşandı.
Bu makale iki bölüme ayrıldı. İlk bölümde, toplumsal cinsiyet ve cinselliğin merkezi niteliğini ve Kolombiya’daki silahlı çatışmada nasıl bir savaş stratejisi olarak kullanıldıklarını tartışacağım. Resmi kaynaklardan alınan ampirik verilerden ve savaşların analizine dair feminist literatürden yararlanacağım. Ayrıca militarizasyonun anlamlarını ve Kolombiya’nın toplumsal cinsiyetlendirilmiş manzarası üzerinde yarattığı etkileri de araştıracağım.
Makalenin ikinci bölümünde ise silahlı çatışma bağlamında cinsel şiddet mağduru olan kadınların bu deneyimi nasıl kendilerini şiddetten sağ kalanlar olarak adlandırmak, savaşa direnmek ve ülke çapında önemli sosyal önderlere dönüşmek üzere stratejik anlamda kullandıklarını inceleyeceğim. Bu analiz, toplumsal cinsiyetin ve kadınların deneyimlerinin de silahlı çatışmaya yanıt vermek üzere stratejik şekillerde kullanılabileceğini gösteriyor. Son olarak, Kolombiya’daki silahlı çatışmada kadınların direnişini ve toplumsal cinsiyet rollerinin dönüşümünü vurgulayarak makalenin sonuçlarını ve ana fikirlerini ortaya koyacağım.
Silahlı çatışmada toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin silaha dönüştürülmesi
Toplumsal cinsiyet ve cinsellik, Kolombiya’daki silahlı çatışmaya dahil olan tüm gruplar tarafından savaş araçları olarak kullanıldı. Bu bölümde, bunların farklı kullanım biçimlerini üç boyutta analiz edeceğim: (i) bir strateji ve pratik olarak cinsel şiddet, (ii) kesişimsel bir perspektifle silahlı çatışmada toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve (iii) toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin yeniden üretilmesi yoluyla toplumsal manzara içinde patriyarkanın yoğunlaşması. Sisma Mujer ve Kolombiya Ulusal Mağdurlar Bürosu’na göre, silahlı çatışma bağlamında özgürlüğe ve cinsel bütünlüğe karşı işlenen suçların mağduru olarak kaydedilenlerin sayısı 34.079 kişi. Bu suçların 30.700’ü kadınlarla (%90,08), 2.843’ü erkeklerle (%8,34) ve 535’i LGBT popülasyonuyla (%1,57) ilişkili (3). Kolombiya’da, cinsel şiddet belirli bölgeleri kontrol altında tutmak, özellikle yerli ve köylü gruplar olmak üzere belirli nüfuslar arasında terör estirmek ve kadınların önderliğini bastırmaya yönelik stratejik bir mekanizma olarak kullanıldı(4).
1.1. Bir strateji ve pratik olarak cinsel şiddet
Kolombiya Anayasa Mahkemesi’nin de belirttiği üzere: “kadınlara yönelik cinsel şiddet, Kolombiya’daki çatışmalarda yer alan tüm silahlı aktörler tarafından işlenen bir suçtur ve alışılagelmiş, yaygın, sistematik ve görünmez bir pratik olarak kullanılmıştır” (5). “Pratik” kelimesinin altını çiziyorum çünkü suikast ve insan kaçırma gibi diğer insan hakları ihlallerinin aksine, cinsel şiddet, hiçbir silahlı aktör tarafından tipik olarak kabul edilmez. Çünkü bunu kabul etmek, bu aktörleri daha büyük bir toplumsal kınamaya maruz bırakacak, erkekliklerini sorgulanır hale getirecek ve savunuyor oldukları davanın meşruiyetine zarar verecektir. Elisabeth Wood’un da belirttiği gibi, bir pratik olarak tecavüz, hem tecavüzün açık bir örgütsel strateji olduğu durumları hem de diğer durumları içerir:
“Bilinçli biçimde siyaset olarak benimsenmekten ziyade “aşağıdan” yönlendirilen ve “yukarıdan” hoşgörüyle karşılanan bir şiddet biçimi. Tecavüz bir pratik haline geldiğinde, komutanlar bu pratiği emretmez, kimseyi yetkilendirmez veya başka biçimlerde teşvik etmez ama etkili biçimde yasaklamaz da. Bu, örgütsel bir siyaset olarak açıkça benimsenmemiş, ancak yine de komutanlar tarafından hoşgörüyle karşılanan şiddettir”.
Kolombiya’daki silahlı çatışmada yaşanan, kadın cinayetlerini ve cinsel şiddeti patriyarkal bir bölgesel tahakküm ve kadınların ikincilliğinin yeniden üretimi stratejisi olarak anlamamızı sağlayabilecek bir örnek, La Guajira eyaletindeki Bahía Portete katliamı vakasıdır. Bu bölgede, sosyal önderler olan dört Wayuu yerlisi kadın, paramiliter gruplar tarafından cinsel tacize maruz bırakıldı, cinsel organları kesildi ve öldürüldü. Failler sonrasında kadınların evlerine, topluluğa mensup diğer kadınları tehdit eden ve Wayuu kadın önderlerine karşı işledikleri tecavüz ve cinayet eylemlerini vurgulayan grafitiler çizdiler (7).
Feminist bir bakış açısıyla bakıldığında, bu vakada cinsel şiddetin yerli toplumsal önderlere karşı silah haline getirildiğini analiz edebiliyoruz. Rita Laura Segato’nun da belirttiği üzere, cinsel şiddet, genelde, “haddini aşan” kadınlara karşı bir ceza veya intikam olarak uygulanır. Segato’ya göre “tecavüz, jenerik anlamda hedef haline getirilen kadına karşı disipline edici ve intikam alıcı bir eylem gibi algılanır” (8). Bu vakada, topluluk açısından yaşanan sonuçlar zorla yerinden edilme, bölgenin terk edilmesi ve on yıllar boyunca inşa edilen topluluk dokusunun tahrip edilmesi oldu.
1.2. Kesişimsel bir perspektifle silahlı çatışmada toplumsal cinsiyete dayalı şiddet
Savaşlar ve silahlı çatışmalar sosyo-kültürel bağlama, nüfusların maddi koşullarına ve sınıf, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayanan kesişimsel ezilmişliklerle (9) karakterize olan tahakküm matrisine bağlı olarak, farklı etkiler yaratır. Bu bölümde, silahlı çatışmanın etnik ve ırksal kimlikleri veya cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle iki özgün kadın grubunu orantısız ve farklı şekilde etkilediğini tartışarak, kesişimselliğin iki boyutunu vurgulayacağım. Bunu yaparak, tüm kadınları aynı şekilde etkilemeyen, tarihsel anlamda ayrımcılığa uğrayan gruplara mensup kadınlar için önemli ölçüde daha yoğun sonuçlar doğuran toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin çok katmanlı olduğunu göstereceğim.
Kolombiya Silahlı Çatışması Bağlamında Kadınlara Yönelik Cinsel Şiddetin Yaygınlığı Araştırması’na (SPSVAW) göre, savaş sırasında siyah ve Afrika kökenli Kolombiyalı kadınlar en yüksek düzeyde cinsel şiddete maruz kaldılar. Rapor, “15-24 yaşları arasında ve sosyo-ekonomik statü 1’e mensup siyah kadınların diğer etnik kökenlere, yaş aralıklarına ve sosyo-ekonomik statüye sahip kadınlara göre cinsel şiddet mağduru olması daha muhtemel” (10) demektedir. Bu rahatsız edici istatistikler, ırkçılığın, cinsiyetçiliğin ve sınıfçılığın Afrika kökenli Kolombiyalı kadınların bedenlerinin ve yaşamlarının, mestiza (Avrupalı melez) veya beyaz kadınların bedenleri ve yaşamlarından daha önemsiz gibi görüldüğü Kolombiya toplumunu nasıl karakterize ettiğini göstermektedir. Bu şiddetin toplumsal anlamda reddedilmemesi, faillerin Kolombiya’da siyah kadınlara karşı bu suçları işlemeye devam etmesine imkân sağlayan cezasızlık kültürüne önemli katkılarda bulunmaktadır.
Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğiyle bağlantılı bir başka ezilmişlik katmanını incelediğimizde ise lezbiyen, biseksüel ve transgender kişilerin silahlı çatışma sırasında patriyarkal şiddetin yanı sıra hem silahlı gruplardan hem de kendi topluluklarından kaynaklanan lesbofobi ve transfobiye de maruz kaldıklarını görüyoruz. Örneğin, lezbiyen kadınlar önyargılar nedeniyle şiddete maruz kalmış ve FARC ve paramiliter gruplar gibi silahlı gruplar, kırsal bölgelerdeki lezbiyen kadınlara karşı, cinsel yönelimlerini kendi patriyarkal ideolojileri uyarınca “düzeltmek” amacıyla cinsel şiddet uygulamıştır. Bir başka örnek de Nariño’nun Tumaco bölgesinden bir cinsel şiddet mağduru ve cinsel şiddet sonucu zorla hamile kalmış bir trans erkeğin ifadesinde de görüldüğü üzere, trans erkeklere karşı uygulanan cinsel şiddettir. İfadeye göre, “tecavüz esnasında bana sürekli olarak benim erkek olmadığımı, herhangi bir kadına yaptıkları her şeyi bana da yapabileceklerini, erkeklerin penisi olduğunu, benim penisimin nerede olduğunu söyleyip durdular” (11).
Kolombiya’daki çatışma sırasında ordular cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini kullanarak Kolombiya’daki LGBT kimlikli kişilere saldırmış ve onları hedef almıştır. Bu şekilde, Kolombiya toplumundaki cis-hetero normlar muhafaza edilmekte ve ötekilik veya öteki olarak görülebilecek herkes cezalandırılmakta, çoğu durumda sivillerden oluşan bir iç düşman yaratılmaktadır. Farklı grupların farklı siyasi, ideolojik ve ekonomik çıkarları olmasına karşın, ayrımcılığa uğrayan özgün nüfuslara yönelik patriyarkal şiddet, tüm şiddet aktörleri açısından ortak bir özelliktir.
1.3. Toplumsal manzarada toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin yeniden üretilmesi yoluyla patriyarkanın yoğunlaşması
Jennifer Turpin’in de belirttiği gibi, militarizm ve patriyarka arasında diyalektik bir ilişki mevcuttur: “militarizm patriyarkal kalıplara, partiyarka da militarizasyona yaslanır”(12). Kolombiya’daki silahlı çatışmada, sosyopolitik çatışmaları çözmenin bir yöntemi olarak kullanılan militarizasyon kültürü, toplumsal normları dönüştürerek geleneksel patriyarkal biçimlerin yoğunlaşmasına ve kadınlara yönelik şiddetin artmasına yol açmıştır. Bu durum, silah kültürünün, gangsterliğin, mikro insan ticaretinin ve kadınların nesneleştirilmesinin kalıcılık kazanmasıyla birlikte daha da kötüleşmiştir.
Anketin (SPSVAW) gösterdiği gibi, ankete katılan kadınların maruz bırakıldığı tecavüzün ana faili sivil aktörlerdir, bunu yasadışı silahlı aktörler ve ardından Kolombiya güvenlik güçleri izlemektedir (13). Aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere, silahlı gruplar tarafından kadınlara yöneltilen şiddetin yoğunlaştırılması, kadınların maruz bırakıldığı ikincilleştirmenin toplumsal anlamda meşrulaştırılması manasına gelmektedir. Bu şekilde, çatışma bölgelerinde kadınlara yönelik cinsel şiddete toplumsal anlamda izin ve onay verildiği görülmekte, bu da sivil erkeklerin, silahlı grupların parçası olmasalar bile, kadınlara karşı bu şiddet eylemlerini gerçekleştirirken arkalarında bir destek hissettiklerine işaret etmektedir. Vakaların %97’sinde cezasızlık devam etmektedir (14).
Şekil 1 Cinsel şiddet türleri ve başlıca failler, 2010 – 2015
Kaynak: SPSVAW.
Toplumsal manzaranın silahlı çatışma ve militarizasyon kültürü sebebiyle nasıl dönüştüğünü gösteren bir başka boyut da, savaştan etkilenen bölgelerde, özellikle de eğitim ve istihdam başta olmak üzere temel sosyal hizmetlere erişimin olmadığı kırsal bölgelerde, erkekliklerin ‘rol modeli’ haline gelen silahlı erkekliklerin yaratılmasıdır. Ulusal cinsel şiddet raporunun da gösterdiği gibi, savaş zamanlarında “savaşçı erkeklikler” ortaya çıkmakta, bu da önceki hegemonik erkekliklerin duygusal kontrol, zorunlu heteroseksüellik ve diğerleri üzerinde hakimiyet kurma gibi bazı özelliklerinin radikalleşmesi anlamına gelmektedir (15). Bu özgün erkeklik inşası sayesinde kadınlar daha az insan gibi görülmekte ve Kolombiya nüfusunun yeni kuşakları diğer insanlara karşı bu patriyarkal şiddet kültürünü yeniden üretmeye başlayarak patriyarkal düzeni ve Kolombiya’da kadınlara karşı uygulanan yapısal şiddeti devam ettirmektedir.
2. Direniş için stratejik bir siyasi alan olarak toplumsal cinsiyet kimlikleri
Bu makalenin başlığından da anlaşılacağı gibi, Kolombiya’daki silahlı çatışma, bu metnin ilk bölümünde gördüğümüz üzere, patriyarkal baskının yoğunlaşmasını içeriyordu. Bununla birlikte güçlü bir feminist hareket ve çok sayıda kadın örgütünün kurulduğu bir bağlamda silahlı çatışma aynı zamanda ülkenin dört bir yanındaki kırsal bölgelerden gelen, köylü, yerli ve Afrika kökenli Kolombiyalı kadınlar tarafından savaşa karşı güçlü bir direnişin yükseltilmesi anlamına da geldi.
Bu bölümde, toplumsal cinsiyet kimliklerinin bir direniş alanı olarak kullanımını iki alt bölümde inceleyeceğim: i) kadın insan hakları savunucuları tarafından kurulan kadın örgütleri ve bunların barış anlaşmasına katılımı; ve ii) hayatta kalan en önemli isimlerden biri olan Jineth Bedoya Lima tarafından kurulan “No es Hora de Callar” (Susma zamanı değil) inisiyatifi ve feminist aktivistlerin, özellikle de Beş Anahtar (Cinco Claves) Koalisyonu’nun çabaları sayesinde Barış için Özel Yargı tarafından silahlı çatışma sırasında işlenen cinsel şiddet eylemlerini soruşturmak üzere ulusal bir davanın başlatılması.
2.1. Cinsel şiddetten sağ kalanlardan toplumsal önderlere ve kadın insan hakları savunucularına
Bu suçların yaşamları ve bedenleri üzerindeki çoklu sonuçları deneyimledikten sonra pek çok kadın ulusal çapta toplumsal önderlere dönüşerek ve kendi rollerini de dönüştürerek hem kendi haklarını hem de topluluklarının haklarını yeniden talep etmeye başladı. Patriyarkal normlara meydan okumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek için harekete geçip özneliklerini kullandılar. Bu çabalar 2006 ile 2019 yılları arasında gerçekleşti ve elde edilen en önemli sonuçlarından ikisi, silahlı çatışma ve zorla yerinden edilmenin kadınlar üzerindeki orantısız etkisini vurgulayan ve kadınları güçlendirilmiş anayasal korunma hakkı özneleri olarak tanıyan 2008 tarihli 092 sayılı Mahkeme Kararı oldu (16). Bu çalışmayı sürdüren iki önemli örnek “Mujer sigue mis pasos” (‘Kadınlar adımlarımı takip ediyor’) ve “Narrar para vivir” (‘Yaşamak için anlatmak’) isimli örgütlerdir. Bu örgütler ‘Bedenim ilk barış alanım” sloganını yükselttiler; bu ifade, toprak ve bedende somutlaşan teritoryallik-egemenlik alanı- ile baskının ve direnişin birlikte-üretimi arasındaki bağlantıları kavrayan feminist epistemolojiler ve komüniteryen feminizm merceğinden anlaşılabilir. Sözünü ettiğim ilk örgüt, silahlı çatışmada cinsel şiddetten sağ kalan kadınların cinsel hakları ve üreme hakları için mücadele ediyor; bu suçtan sağ kalan kadınlar tarafından kuruldu. Kurucusu María Eugenia Cruz’un ifadesiyle, “bu suçun bir daha hiçbir kadının başına gelmemesini sağlamak” için çalışıyor (17). Kendi annesi de kaçırılan ve bu suçun mağduru olan Mayerlis Angarita tarafından kurulan ikinci örgüt ise, zorla kaybetme mağdurlarını bulmak için uğraş veriyor. Önderliklerinin en önemli sonucu, 2016 yılında imzalanan Kolombiya barış anlaşmasına toplumsal cinsiyet perspektifinin dahil edilmesi açısından yarattıkları güçlü etki oldu. Feminist örgütler iki önemli platform kurdular: “Cinco Claves para un Tratamiento Diferencial de la Violencia Sexual” (18) (Cinsel Şiddete Diferansiyel Muamele İçin Beş Anahtar) ve “Cumbre Nacional de Mujeres y Paz”(19) (Ulusal Kadın ve Barış Zirvesi) platformu.
Sonuç olarak, Kolombiya barış anlaşması, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik yüzden fazla tedbirleri içeren ve dünyadaki diğer barış anlaşmalarında yer almayan yenilikçi bir toplumsal cinsiyet perspektifi öneren yegâne barış anlaşması oldu. Bu ise, başta 1325 sayılı Kadın, Barış ve Güvenlik Kararı olmak üzere uluslararası taahhütleri kullanarak kadınların müzakerelere katılımını arttıran feminist gruplar ve kadın örgütlerinin etkisiyle mümkün oldu ve bu önemli başarı bu sayede elde edildi (20).
2.2 Kadın insan hakları savunucularının kampanyaları ve silahlı çatışma döneminde yaşanan cinsel şiddetin araştırılması için yeni bir makro davanın açılması
Cinsel şiddetten sağ kalanlar açısından bir diğer önemli dönüm noktası da 2000 yılında paramiliter grupların tutulduğu hapishanelerdeki yolsuzlukları haberleştirirken saldırıya uğrayan ve cinsel şiddetten sağ kalan Jineth Bedoya Lima tarafından oluşturulan “Sessiz kalma zamanı değil” kampanyasıdır. Amerikalar Arası İnsan Hakları Mahkemesi 2021 yılında Jineth Bedoya’nın maruz kaldığı fiziksel, cinsel ve psikolojik işkencenin Devletin rızası veya iş birliği olmadan gerçekleştirilemeyeceğine hükmetti (21). Uluslararası adalet, yirmi yılı aşkın bir süre sonra, Kolombiya Devletini mahkûm etti ve bu alanda önemli bir emsal oluşturdu.
Jineth Bedoya, 2022 yılında ayrıca, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Çatışmalarda Cinsel Şiddet Özel Temsilcisi (SRSG-SVC) tarafından çatışmayla bağlantılı cinsel şiddetin (CRSV) önlenmesi için Küresel Elçi olarak atandı. Bedoya, yeni statüsünü kullanarak, Barış için Özel Yargı’nın silahlı çatışma esnasında gerçekleştirilen cinsel şiddeti soruşturmak üzere özel bir dava açması konusunda ısrarcı oldu. Israrı ve feminist koalisyonların, özellikle de “cinsel şiddet ve üreme şiddeti ile mağdurun cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliğine dayalı şiddet hakkında ulusal bir dava açılmasının toplumsal cinsiyet perspektifine sahip bir geçiş dönemi adaleti için gerekli ve acil bir önlem olduğunu” (22) savunan Beş Anahtar Platformu’nun çabaları sayesinde, cinsel şiddet ve toplumsal cinsiyet, cinsiyet, yönelim veya kimlikle ilgili diğer suçlar hakkında geçen yıl özel bir makro dava açılması gündeme geldi (23). 27 Eylül 2023 tarihinde ise Kolombiya, Barış için Özel Yargı’nın, “Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, cinsel şiddet, üreme şiddeti ve Kolombiya silahlı çatışması bağlamında cinsel yönelim, cinsiyet ifadesi ve/veya cinsiyet kimliğine dayalı önyargılar nedeniyle işlenen diğer suçları” soruşturmak için özel bir makro davaya öncelik verdiği ve söz konusu davayı açtığı ilk ülke oldu (24). Bu durum, Kolombiya feminist hareketinin sadece barış anlaşmasının formüle edilmesinde değil, aynı zamanda barış anlaşmasının imzalanmasından altı yıl sonra adalet öğesinin hayata geçirilmesinde de son derece güçlü olduğunu gösteriyor.
Sonuç
Sonuç olarak, toplumsal cinsiyet ve cinsellik Kolombiya’daki silahlı çatışma sırasında silah haline getirilmiş ve çatışmaya dahil olan tüm gruplar tarafından savaş stratejisi olarak kullanılmıştır. Özellikle cinsel şiddet, belirli bölgeleri kontrol etmek, başta yerli ve köylü gruplar olmak üzere halklar arasında terör estirmek ve kadınların önderliğini bastırmak için bir mekanizma olarak kullanılmıştır. Çatışmanın militarizasyonu toplumsal alanda patriyarkayı da yoğunlaştırmış ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin yeniden üretilmesine katkıda bulunmuştur. Ancak çatışmalarda cinsel şiddet mağduru olan kadınlar savaşa karşı direnebilmiş ve kendilerini şiddetten sağ kalanlar olarak adlandırmış, ülkenin önemli sosyal hareket önderlerine ve kadın insan hakları savunucuları haline dönüşmüşlerdir. Öznelikleri ve toplumsal cinsiyeti ve toplumdaki yerlerini stratejik bir şekilde kullanmaları, kadınların silahlı çatışmaya yanıt verme ve baskıya direnme potansiyelini vurgulamaktadır. Ayrımcılık ve şiddete maruz kalmalarına rağmen bu kadınlar sebat etmiş ve barışın inşasında, toplumsal değişime öncülük etmede ve patriyarkal savaş anlatılarına feminist tepkileriyle meydan okumada kilit figürler haline gelmişlerdir.
Kolombiya’daki silahlı çatışma, patriyarkal baskının yoğunlaşmasına ve toplumsal cinsiyet ile cinselliğin savaş araçları olarak kullanılmasına yol açmıştır. Bununla birlikte, kırsal kesimdeki Afrika kökenli Kolombiyalı kadınların öncülüğünde çatışmaya karşı güçlü bir direnişin ortaya çıkması, kadınların baskıya direnme ve özneliklerini ortaya koyma potansiyeline ışık tutmaktadır. Kadın örgütlerinin ve cinsel şiddet mağduru Jineth Bedoya Lima’nın “Sessiz kalma zamanı değil” inisiyatifinin kurulması, kadınların güçlendirilmiş anayasal korumanın özneleri olarak tanınmasını ve Kolombiya barış anlaşmasına toplumsal cinsiyet perspektifinin dahil edilmesini sağlamıştır.
Bu seferberliğin en önemli öğesi feminist grupların birleşik çabalarının gücüdür. Bu durum Barış için Özel Yargı nezdinde başarılı bir savunuculuk yapan Beş Anahtar Koalisyonu’nun ilk makro cinsel şiddet davasının açılmasıyla sonuçlanan çalışmalarında da görülmektedir. Feminist hareketlerin ve Corporación Sisma Mujer, Colombia Diversa, Corporación Humanas, Women’s Link Worldwide ve Red Nacional de Mujeres’den oluşan Beş Anahtar Koalisyonunun bu zaferi, feminist çalışmaların birden çok alanda oynadığı temel rolü göstermektedir: En başından, yani toplumsal cinsiyet perspektifinin barış anlaşmasına dahil edilmesi ve ardından bu makro davanın oluşturulması için savunuculuk yapılmasından, şu ana kadar on bir makro davanın resmi olarak açılmasına kadar her şey, Kolombiya’yı geçiş dönemi adaletinde toplumsal cinsiyet ilerlemelerinin ön saflarına yerleştirerek dünyanın geri kalanı için bir örnek teşkil etmektedir. Bu durum, kadınların ve feminist örgütlerin barış sürecinin başarısındaki kritik rolünün yanı sıra kadınların ve LGBTIQ+ bireylerin toplumsal cinsiyet eşitliği, demokrasi ve barışın sağlanmasında temel aktörler olma potansiyelinin de altını çizmektedir.
* Bu yazının Gender and Sexuality in the Colombian Armed Conflict: from patriarchal oppression to feminist resistance başlıklı orijinali Central and Eastern European Online Library (https://www.ceeol.com/search/article-detail?id=1279829) adresinden Fikir Gazetesi için çevrilmiştir.
Notlar:
1-Memory and Conflict Observatory, n.d., https://micrositios.centrodememoriahistorica.gov.co/observa- torio/portal-de-datos/el-conflicto-en-cifras/ [erişim: 18.12.2022].
2-S. Mujer, En 2021 no es hora de callar: por la erradicación de la violencia sexual contra las mujeres en el marco del conflicto armado, 2022, s. 2, https://www.sismamujer.org/wp-content/uploads/2021/08/Boletin- 25M- 2021.pdf [erişim: 18.12.2022].
3- S. Mujer, ¡La lucha feminista no se detiene! Comportamiento de las violencias contra las mujeres en Colombia durante 2020 y 2021, 2021, s. 35, https://www.sismamujer.org/wp-content/uploads/2021/12/%C2%A1La-lucha-feminista-no-se-detiene.pdf [erişim: 18.12.2022].
4-Centro Nacional de Memoria Histórica, La Guerra inscrita en el cuerpo, Informe Nacional de violencia sexual en el conflicto armado, 2017, https://centrodememoriahistorica.gov.co/la-guerra-inscrita-en-el-cuerpo/ [erişim: 17.12.2022].
5-Kolombiya Anayasa Mahkemesi, T-025/2004 sayılı karar, https://www.corteconstitucional.gov.co/T-025- 04/AUTOS%202008/91.%20Auto%20del%2014-04-2008.%20Auto%20092.%20Protecci%C3%B3n%20mujeres%20v%C3%ADctimas%20del%20desplazamiento.pdf [erişim: 17.12.2022].
6-E.J.Wood, Rape as a Practice of War: Toward a Typology of Political Violence, “Politics & Society” 2018, Vol. 46(4), s. 515.
7-Centro Nacional de Memoria Histórica – Grupo Nacional de Memoria Histórica, La masacre de Bahía Portete: mujeres wayuu en la mira, 2010, https://centrodememoriahistorica.gov.co/la-masacre-de-bahia-portete- mujeres- wayuu-en-la-mira/ [erişim: 18.12.2022].
8-R.L. Segato, La estructura de género y el mandato de la violación. Las estructuras elementales de la violencia. Ensayos sobre género entre la antropología, el psicoanálisis y los derechos humanos, Universidad Nacional de Quilmes, Argentina 2003, s. 31.
9-P. Collins Hill, S. Bilge, Intersectionality (Key concepts), Polity Press, Cambridge 2016.
10-Oxfam Kolombiya, Kolombiya silahlı çatışması bağlamında kadınlara yönelik cinsel şiddetin yaygınlığı araştırması 2010-2015, 2017, s. 18, https://humanidadvigente.net/wp-content/uploads/2017/08/Encuesta-de-prevalencia-de-violencia-sexual-CSCG.pdf [erişim: 18.12.2022].
11-ILGA, Üreme Hakları Merkezi ve Colombia Diversa. LGBT Hakları ve Kolombiya’daki Silahlı Çatışma. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı şiddet ve ayrımcılığa karşı koruma konusunda Bağımsız Uzman için Rapor, 2022, s. 5, https://www.ohchr.org/sites/default/files/documents/issues/ sexualorientation/cfi-report- ga77/ngos/2022-11-10/ILGA%20World-Colombia-Diversa-and%20the-Center- of_Reproductive-Rights.pdf [erişim: 18.12.2022].
12-TJ. Turpin, Many Faces: Women Confronting War” The Women and War Reader, ed. Lois Ann Lorentzen ve Jennifer Turpin, 1998, s. 3.
13-Oxfam Kolombiya, Casa de la Mujer, Encuesta de Prevalencia de violencia sexual en contra de las mu- jeres en el contexto del conflicto armado colombiano 2010-2015, 2017, s. 21, https://humanidadvigente.net/ wp- content/uploads/2017/08/Encuesta-de-prevalencia-de-violencia-sexual-CSCG.pdf [erişim: 17.12.2022].
14-S. Mujer, C. Mosquera Vera, Barış için Özel Yargıda cinsel şiddet konusunun ele alınması: Cezasızlığa son vermek ve toplumsal cinsiyet odaklı bir barış inşa etmek için feminist bir çağrı, 2022, https://www.sismamujer. org/wp-content/uploads/2022/05/Tratamiento-de-la-violencia-sexual-en-la-JEP-7.pdf [erişim: 19.12.2022].
15-Centro Nacional de Memoria Histórica, La Guerra inscrita en el cuerpo, Informe Nacional de violencia sexual en el conflicto armado, 2017, https://centrodememoriahistorica.gov.co/la-guerra-inscrita-en-el-cuerpo/ [erişim: 17.12.2022].
16-Anayasa Mahkemesi, 092/2008 sayılı karar, https://www.corteconstitucional.gov.co/relatoria/autos/2008/ a092-08.htm [erişim: 18.12.2022].
17-Mediaset.es, María Eugenia Cruz kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve istismarı kınamak için ilerliyor, 2015, https://www.mediaset.es/12meses/campanas/doylacara/avanzadoras/maria-eugenia-cruz_18_1964550005.html [erişim: 18.12.2022].
18-Corporación Sisma Mujer, Colombia Diversa, Corporación Humanas, Women’s Link Worldwide ve Red Nacional de Mujeres.
19 -Liga Internacional de Mujeres por la paz y la libertad-LIMPAL Colombia, Alianza Imp, ANMUCIC, Casa de la Mujer, C.N.O.A, Ruta Pacífica de las Mujeres, Mujeres por la Paz, Colectivo de Pensamiento y Acción Mujeres, Paz y Seguridad.
20-D.M. Gómez, D.M. Montealegre, Havana’daki barış müzakereleri sürecinde Kolombiyalı kadın ve feminist hareketler: geçiş bağlamlarında barış mücadelesinin karmaşıklıkları, “Social Identities” 2021, Vol. 27(4), pp. 445-460.
21-Amerikalılar Arası İnsan Hakları Mahkemesi, Bedoya Lima ve diğerleri, V. Kolombiya Davası 26 Ağustos 2021 tarihli karar; https://www.corteidh.or.cr/docs/casos/articulos/seriec_431_ing.pdf [erişim: 18.12.2022].
22-Five Keys, The opening of a national case on sexual and reproductive violence, and violence based on the victim’s sexual orientation and gender identity is a necessary and urgent measure for transitional justice with a gender perspective, 2021, https://www.sismamujer.org/wp-content/uploads/2021/10/The-opening-of- a-national-case-of- sexual-and-reproductive-violence.pdf [erişim: 15.12.2022].
23-Rutas del conflicto, Tras años de luchas se abre un macrocaso de violencia sexual en la JEP, 2022, https://rutasdelconflicto.com/notas/anos-luchas-abre-macrocaso-violencia-sexual-la-jep [erişim: 20.12.2022].
24-Jurisdicción Especial para la Paz, La JEP abre macrocaso 11, que investiga la violencia basada en género, incluyendo violencia sexual y reproductiva, y crímenes cometidos por prejuicio, 2023, https://www. jep.gov.co/Sala-de-Prensa/Paginas/-la-jep-abre-macrocaso-11-que-investiga-la-violencia-basada-en-genero- incluyendo-violencia-sexual-y-reproductiva-y-crimenes.aspx [erişim: 1.09.2023].
Kaynaklar
Centro Nacional de Memoria Histórica, La Guerra inscrita en el cuerpo, Informe Nacional de violencia sexual en el conflicto armado, 2017, https://centrodememoriahistorica.gov.co/la-guerra-inscrita-en-el-cuerpo/ [access: 17.12.2022].
Centro Nacional de Memoria Histórica – Grupo Nacional de Memoria Histórica, La masacre de Bahía Portete: mujeres wayuu en la mira, 2010, https://centrodememoriahistorica.gov.co/la-masacre-de-bahia-portete-mujeres-wayuu-en-la-mira/ [erişim: 18.12.2022].
Colombian Constitutional Court, Ruling T-025/2004, https://www.corteconstitucional.gov.co/T-025-04/AUTOS%202008/91.%20Auto%20del%2014-04-2008.%20Auto%20092.%20Protecci%C3%B3n%20mujeres%20v%C3%ADctimas%20del%20desplazamiento.pdf [erişim: 17.12.2022].
Colombian Constitutional Court, Ruling 092/2008, https://www.corteconstitucional.gov.co/relatoria/autos/2008/a092-08.htm [erişim: 18.12.2022].
Five Keys, The opening of a national case on sexual and reproductive violence, and violence based on the victim’s sexual orientation and gender identity is a necessary and urgent measure for transitional justice with a gender perspective, 2021, https://www.sismamujer.org/wp-content/uploads/2021/10/The-opening-of-a-national-case-of-sexual-and-reproductiveviolence.pdf [erişim: 15.12.2022].
Gómez D.M., Montealegre D.M., Colombian women’s and feminist movements in the peace negotiation process in Havana: complexities of the struggle for peace in transitional contexts, “Social Identities” 2021, Vol. 27(4), pp. 445–460.
Hill Collins P., Bilge S., Intersectionality (Key concepts), Polity Press, Cambridge 2016.
ILGA, Center for Reproductive Rights and Colombia Diversa, LGBT Rights and the Armed Conflict in Colombia. Report for the Independent Expert on protection against violence and discrimination based on sexual orientation and gender identity, 2022, https://www.ohchr.org/sites/default/files/documents/issues/sexualorientation/cfi-report-ga77/ngos/2022-11-10/ILGA%20World-Colombia-Diversa-and%20the-Center-of_Reproductive-Rights.pdf [erişim:18.12.2022].
Inter-American Court of Human Rights, Case of Bedoya Lima et al., V. Colombia Judgment of August 26, 2021, https://www.corteidh.or.cr/docs/casos/articulos/seriec_431_ing.pdf [erişim:18.12.2022].
Jurisdicción Especial para la Paz, La JEP abre macrocaso 11, que investiga la violencia basada en género, incluyendo violencia sexual y reproductiva, y crímenes cometidos por prejuicio,2023, https://www.jep.gov.co/Sala-de-Prensa/Paginas/-la-jep-abre-macrocaso-11-que-investiga-la-violencia-basada-en-genero-incluyendo-violencia-sexual-y-reproductiva-y-crimenes.aspx [erişim: 1.09.2023].
Mediaset.es, María Eugenia Cruz advances to denounce violence and abuse against women and girls, 2015, https://www.mediaset.es/12meses/campanas/doylacara/avanzadoras/mariaeugenia-cruz_18_1964550005.html [erişim: 18.12.2022].
Memory and Conflict Observatory, n.d., https://micrositios.centrodememoriahistorica.gov.co/observatorio/portal-de-datos/el-conflicto-en-cifras/ [erişim: 18.12.2022].
Mujer S., En 2021 no es hora de callar: por la erradicación de la violencia sexual contra las mujeres en el marco del conflicto armado, 2022, https://www.sismamujer.org/wp-content/uploads/2021/08/Boletin-25M-2021.pdf [erişim: 18.12.2022].
Mujer S., ¡La lucha feminista no se detiene! Comportamiento de las violencias contra las mujeres en Colombia durante 2020 y 2021, 2021, https://www.sismamujer.org/wp-content/uploads/2021/12/%C2%A1La-lucha-feminista-no-se-detiene.pdf [erişim: 18.12.2022].
Mujer S., Mosquera Vera C., Treatment of the topic of sexual violence in the Special Jurisdiction for Peace: A feminist call to end impunity and build a gender-focused peace, 2022, https://www.sismamujer.org/wp-content/uploads/2022/05/Tratamiento-de-la-violencia-sexual-en-la-JEP-7.pdf [erişim: 19.12.2022].
Oxfam Colombia, Casa de la Mujer, Encuesta de Prevalencia de violencia sexual en contra de las mujeres en el contexto del conflicto armado colombiano 2010–2015, 2017, https://humanidadvigente.net/wp-content/uploads/2017/08/Encuesta-de-prevalencia-de-violenciasexual-CSCG.pdf [erişim: 17.12.2022].
Rutas del conflicto, Tras años de luchas se abre un macrocaso de violencia sexual en la JEP, 2022, https://rutasdelconflicto.com/notas/anos-luchas-abre-macrocaso-violencia-sexual-la-jep [erişim: 20.12.2022].
Segato R.L., La estructura de género y el mandato de la violación. Las estructuras elementales de la violencia. Ensayos sobre género entre la antropología, el psicoanálisis y los derechos humanos, Universidad Nacional de Quilmes, Argentina 2003.
Turpin J., Many Faces: Women Confronting War. The Women and War Reader, ed. Lois Ann Lorentzen and Jennifer Turpin, 1998.
Wood E.J., Rape as a Practice of War: Toward a Typology of Political Violence, “Politics & Society” 2018, Vol. 46(4).