AP Seçimleri Sonrası Sık Duyabiliriz: “Evine Dön”

Pazar günü Türkiye’den alışık olduğumuz seçim heyecanı Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde vardı. İlk seçim sonuçlarının açıklanmasından itibaren genel olarak aşırı sağ partilerin “ezici” bir zaferi yaşandı. Buna zafer diyoruz çünkü özellikle son 2 yılda Fransa, Almanya, Belçika, İtalya gibi ülkelerde aşırı sağ partiler ciddi bir yükseliş trendine girmişti. Nihayetinde anketlere de yansıyan “zafer” sonuca erdi. Her ne kadar AP seçimlerinde Merkez sağ kazansa da, aşırı sağ artık bu ortamda kendisinden çok fazla söz ettirebilecek bir güce sahip oldu.

FRANSA’DA “ZAFER” ULUSAL BİRLİK’İN

Fransa’da aşırı sağcı Le Pen’in partisi Ulusal Birlik yüzde 31.5 oy aldı, Fransa lideri Emanuel Macron’un partisi Rönesans yüzde 15 oy aldı ve AP seçimlerini ikinci olarak tamamladı. AP seçim sonuçları sonrası Macron, Ulusal Meclisi feshederek erken seçime gideceğini açıkladı.

Fransa’da aşırı Ulusal Birlik neredeyse birçok yerde birinci parti olarak çıktı. Haritada gördüğünüz kahverengi renk Ulusal Birlik’in birinci olduğu yerleri gösteriyor. Seçim sonuçları sonrası Ulusal Birlik lideri Marienne Le Pen, hiç kimseye ayrımcılık yapmadan mültecileri evlerine göndereceğini söyledi.

Aşırı sağcı Ulusal Birlik, Macron’un partisinin iki katı fazla oy almışken, Macron neden seçim kararı aldı? Fransa’da iki turlu yapılan seçimlerde, seçmen ikinci turda aşırı sağa karşı, karşısındaki partiye oy vermeyi tercih ediyor. Bu tehdidin bertaraf edilmesi için Macron’un bir güven oyu niteliğindeki erken seçimlere ihtiyacı var. Ancak Fransa iki yıl önceki Fransa değil.

Aşırı sağın güçlenmesine neden olan, Avrupalı devletlerin iflas eden göçmen politikası, ekonomik sorunlar, Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları gibi birçok mesele var.

Bu “kriz” ortamında Macron ya da sosyalistler nasıl bir taktik belirleyecek zamanla göreceğiz. Ama bildiğimiz bir şey var, Almanya da Fransa gibi “aşırı sağa” teslim oldu…

ALMANYA’DA SAĞ CEPHE YÜZDE 45

Belki 1933 Almanyası’ndaki gibi “Ein Volk, Ein Reich, Ein Führer” yani “Bir halk, bir imparatorluk, bir lider” sloganını duymayız ama sık sık sokaklarda “Geh nach hause” yani “Evine dön” söylemini duyabiliriz.

Almanya’da ise özellikle de son 2 yıldır “Ben geliyorum” diyen Almanya için Alternatif Partisi (AFD) yüzde 15.9 oy alarak, AP seçimlerinde 15 sandalye ile Almanya’yı temsil edecek. Almanya’da birinci parti ise 2021’den önce ülkeyi neredeyse 20 yıl boyunca yöneten Hristiyan Muhafazakarlar oldu. CDU/CSU oyların yüzde 30’unu aldı.

Sol Parti yüzde 2.7, koalisyon hükümetinde Başbakan Olaf Scholz’un partisi Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 13.9, Yeşiller yüzde 11.9 oy aldı. Almanya için heyecan uyandıran, Die Lınke’den (Sol parti) ayrılan Sahra-Wagenknecht ittifakı (BSW) ise yüzde 6,2 oy aldı.

Koalisyon hükümeti SPD-Yeşiller-FDP ise toplamda yüzde 30’a dahi ulaşamadı. 2021 Almanya seçimlerine nazaran bu üç parti yüzde 10 oranında oy kaybetti.

Peki AFD’ye oy veren seçmen nereden çıktı? Bu kitleyi direkt “aşırı sağcı” gibi kodlamamamız gerekiyor. Almanya son yıllarda ciddi anlamda politik kriz yaşıyor. Bu politik krizin nedenleri; Fransa’daki gibi göçmen politikaları, ekonomik sorun ve Rusya-Ukrayna savaşı ve tabi ki de Die Linke’nin sol popülist politikalara yönelmesi, sınıf siyasetinden uzaklaşması ( gerçek anlamda hiç sınıf siyaseti de yapmadı…). İnsanlar temel sorunlarına karşı iyi ya da kötü “politika” üreten bir partiye yani AFD’ye ve CDU/CSU’ya oy verdi. Bu kitle değişken. Mesela AFD’ye oy veren kitlenin birçoğu daha önce Die linke’ye, SPD’ye ve Yeşillere oy vermiş seçmen olduğu birçok araştırmalar da ortaya çıkıyor. Bu insanlar bir tepki olarak AFD’ye gitti. Aslında AFD bir tepki partisi. Burada şapkayı önüne koyup düşünmesi gereken Yeşiller, SPD ve Die Linke’dir. İşte tam bu noktada bir sıçrama yapan BSW hareketi belki Almanya’nın geleceği açısından bir umut olabilir.

Almanya’da Aşırı Sağcı AFD Nasıl Yükseliyor? – 1

Almanya’da Aşırı Sağcı AfD Nasıl Yükseliyor? – 2

Yaşadım, Biliyorum…