TRT, darbe girişimden sonra üç ayrı dizi projesi yaptırdı. Diziler cemaatçi yapılanmanın iç yüzünü gösteriyor. Hiçbir yerinde bir iktidar eleştirisi yok. En tuhaf tarafı ise cemaatçi yapılanmanın eski üyelerinden birinin ordudaki başörtülülere uygulanan kısıtlamaları eleştirmesi oldu. “Zaten bu gerçeklikler bizi buraya getirdi” dedi cemaatçi üye.
“Erkeklerin memesi ne işe yarıyor” Tweet’ini bir radyo programına telefonla bağlanan izleyici sunucuya sordu. Sunucunun konuğu bunu evrimsel sürece bağladı. Soruya gelen gülme efekti cevaba gelmedi tabii.
Prens’in yazarı Niccolò Machiavelli’nin başı bazı resimlerde vücudundan orantısız şekilde küçük çizilir. Ders aldığım bir hocam akademide Machiavelli çalışıyordu. Bunun nedenini ona sorduğumda cevabı bilmediğini söyledi. Sorunun cevabını hâlâ bulamadık.
Futbolun politikası dendiğinde Sepp Blatter’den Socrates’e kadar pek çok isim akla gelir. Ancak son dönemde Ali Koç’un Aziz Yıldırım’a fark atarak aldığı kongre başlangıcından yapılacak kongreye kadar yaşananlar izlenmeliydi. Ali Koç sık eleştirilen bir isim. Yaptıklarını politik bir düsturla yapıyor. Puan durumuna hiç bakmayan ben şampiyonun belirleneceği son hafta aslında Fenerbahçe’nin ligleri 1 mağlubiyetle bitirdiğini gördüm. Bunun nasıl bir başarısızlık olduğunu pek anlamamakla birlikte oradaki mücadelenin çok sert geçtiğini anlıyorum. Üstelik Türk burjuvazinin bir numaralı ailesinin “sıradan” futbol taraflarına hesap vermesinin politik bir tarafı var.
Eşimin işleri gereği gittiğim Paris’te bir hocamla kent merkezinde dikilirken Cezayir asıllı polis yanımıza yaklaşıp sigara izmaritini çöpe atmamız gerektiğini söyledi. Polis hocaya “nereden geldiniz” diye sordu. Hoca “Turquie” deyince şaşıran bir yüz ifadesine büründü. Polis gittikten sonra sohbete devam ettik. Hoca “bunlarda bir numara yok. Ülke düzgün yönetilse biz bunları tokatlarız,” dedi. Tokatlarız lafı aklıma takıldı. Ayrıca haklıydı da. O günden beri dilime takıldı, her fırsatta söylüyorum: Biz bunları tokatlarız.
Eurovision Türkiye’ye geldiğinde Kültür Bakanı Erkan Mumcu’ydu. Abdi İpekçi Spor Salonu’nda yapılan organizasyon devletin iç dinamikleri açısından çok sancılı geçti. Bakanlık Türkiye’den bir yönetmen bulamadığı için TRT ekibinin başına İsveçli bir yönetmen getirdi. Bunun Türkiye’nin organizasyon olduğunu düşünenler Ankara’da gerekli makamlara eleştirilerini ilettiler. TRT spikeri gece boyunca yönetmenin yönetme şeklini eleştirip durdu.
CHP önümüzdeki günlerde tüzüğünü değiştirecek. Değişikliğe göre parti üyelerinin partinin Cumhurbaşkanı adayını belirlemesi için sandık kurulacağı konuşuluyor. Bu olursa Mansur Yavaş’ın sandıkta pek şansı kalmıyor. Bütün göstergeler buradan Ekrem İmamoğlu’nun çıkacağına işaret ediyor. Bu olursa İmamoğlu partinin Cumhurbaşkanı adayı olacak. Güvenlik bürokrasisini ise Mansur Yavaş yazabilir. Ankara bürokrasisinde bu talep kendiliğinden gelişir. Çünkü aynı zamanda Yavaş emekli bir askeri savcı. Milli Savunma, İçişleri ve hatta Adalet bakanlıklarını Mansur Yavaş’ın yazması çok olası. Batı cephesinde değişen bir şey yok yani.
Arkadaşım bir süre önce “Abi İstanbul belediyecilik anlamında çok başka. İstanbul’un dışında her yer köy” demişti. Bir süredir kentleri gezerken bu sözü düşünüyorum. Deneyimleri karşılaştırıyorum. İstanbul dışında bütün belediyeler köy.
Radyo kanalları çoğunlukla bir sponsor anlaşmasıyla birlikte yol durumu adında bir bölüm sunuyorlar. Buna yol durumu deniyor ama “İstanbul’da yol durumu” dense daha iyi olur. Bu bölümlerde İstanbul’dan gerçek sonuçlar geçiliyor. Ayıp olmasın diye Ankara ve İzmir’e birer cümleyle değiniliyor. Bir gün Ankara’da Çankırı Caddesi’nden geçerken bu bölümlerden birine denk geldim. Spiker Ankara’ya gelince “Ankara’da ise Çankırı Caddesi yoğun. Şimdi müziğe devam ediyoruz,” dedi. Vallahi yoğun değil.
Açık hava reklamcılığı Türkiye’de hızla gelişen bir sektör. Buradaki pasta oldukça tatmin edici. Tahmin edileceği gibi sektörün taşıyıcısı İstanbul. Ankara’da ise Çankaya ve Ümitköy bölgeleri reklam verenler tarafından tercih ediliyor. Peki Ankara’da en kalabalık AVM ve çevresi neresi? Yakup Abdal Mahallesi, Mamak. Buradaki tüketim davranışları Çankaya’da “benim” diyen AVM çevrelerinde yok.
Filenin Sultanları kadrosunda Ebrar gibi “kurtları” taşımasına rağmen solcular tarafından da sevildi. Bunun deşifresi henüz yapılmadı. Dolayısıyla nedenini henüz anlayamadık.
Arkadaşlarla aramızda sık sık ilk hangi vekilin patlayacağını konuşuyoruz.
Bir peynir üreticisi gazeteye ilan vermiş. “Bir ihale için yarımlık, birlik ve ikilik kaşar peyniri numunelerinizi aşağıdaki adrese göndermeniz…” Adam gelen numunelerin hepsini kazana atıp eritme peyniri yapmış. Fena olmayan bir vurgun.
Levent Gültekin beni çok yoruyor. Kafasındaki kurgunun her yeri doğru olmak zorunda. Hiçbir konuda yanılmamalı. Dünyanın en haklı adamı sensin, tamam.
Gezi’nin yıldönümünü kutlarım.
İyi ki doğdun Nazım.