Prof. Askari: “Yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, İran’ın İmajını Düzeltebilir”

İran’da seçim sona erdi. İkinci turda sandığa ilgi yine düşük oranda, yaklaşık yüzde 50 seviyesinde kaldı. Reformist aday Mesud Pezeşkiyan, muhafazakar rakibi Said Celili’yi geride bıraktı. İran İçişleri Bakanlığı, Pezeşkiyan’ın ikinci turda seçimi kazandığını duyurdu.

İkinci tur öncesi Fikir’e konuşan Emeritus Profesör Hossein Askari, 1982-2019 yılları arası George Washington Üniversitesi’nde Uluslararası İşletme Bölümü Başkanı ve Küresel Yönetim ve Araştırma Enstitüsü Direktörlüğünü yürütmüştü.

3 Temmuz’da yaptığımız röportajda Askari’nin “Anketlere rağmen Pezeşkiyan’ın kazanacağını düşünüyorum” tahmini doğru çıktı.

Peki İran’ın yeni cumhurbaşkanı kim? Reformist aday, İran’da olası değişikliklere kapı açabilir mi? İranlılar neden seçimlere pek ilgi göstermiyor? Batı neden İran‘ı sürekli yanlış anlıyor? İran’ın Filistin politikası, liderlik değişikliği ile nasıl şekillenecek?

Soruların cevapları hemen aşağıda.

“PEZEKİŞYAN İRAN’IN İMAJINI İYİLEŞTİREBİLİR”

İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hiçbir aday yüzde 50’yi geçemedi. Reformist aday, İran İslami Danışma Meclisi Üyesi Mesut Pezeşkiyan ile muhafazakâr rakibi İran Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Üyesi Said Celili 5 Temmuz 2024 Cuma yapılacak ikinci tur seçimlerine girmeye hak kazandı. Sizce seçim nasıl sonuçlanacak?

Size önce popüler yönelimlerden bahsedeceğim. Basın ve bu konuda yazan insanlar Celili’nin kazanacağını düşünüyor. Çünkü bu İran Dini Lideri Hamaney’in istediği şey. Adayları kendileri seçmelerine rağmen, nispeten özgür bir seçim olduğunu düşünecekler. Ancak sistem birçok nedenden ötürü Dr. Pezeşkiyan’ın kazanmasının ülke için en iyi olduğunu görecek. Pezeşkiyan, İran’ın imajını iyileştirebilir, gençlerden daha fazla destek alabilir ve ülkeyi birleştirebilir. Ancak birçok gözlemci İran’ın cumhurbaşkanının o kadar çok güce sahip olmadığını söylüyor. Güç, bildiğiniz gibi yüksek lider Hamaney’in elinde. Ancak Pezeşkiyan kazanmalı. İran’da anketlere bakarsanız, birçok kişi bunun mümkün olmadığı kanaatinde. Zira üçüncü sırada yer alan diğer kişi, İran Meclisi Başkanı Muhammed Bagır Galibaf, Celili’ye yönelik desteğini duyurdu. Yine de ben Pezeşkiyan’ın kazanacağına çok inanıyorum. Eğer bu gerçekleşirse birçok insan için şok yaratabilir. Ben bir politikacı değilim, kendi anketlerim yok ama hissiyatım bu yönde.

“İRAN’IN DEĞİŞECEĞİNİ DÜŞÜNENLER YANILIYOR”

Bir anlığına Pezeşkiyan’ın yeni İran Cumhurbaşkanı olduğunu varsayalım o hâlde. Ben açıkçası kendisinin cumhurbaşkanlığının İran’ın mevcut dengelerini değiştirebileceğini sanmıyorum. Bunu ülkenin gerçeklerini göz önünde bulundurarak söylüyorum. Sonuçta kendisi rejim onaylı tek reformist aday, öyle değil mi? Siz ne dersiniz?

Evet, dramatik olarak pek bir şeyi değiştiremez. Neden onaylanan tek reformist aday olduğunu açıklayayım size. Pezeşkiyan İran’daki en dürüst politikacılardan biridir. Üzgünüm ama İran’da çok fazla yolsuzluk var. Eğer Pezeşkiyan’ın özel hayatına bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız. Sözgelimi İran Sağlık Bakanı olduğunda, nerede yaşadığına bakın. Bir süre Tahran’da bir yurt odasında yaşadı. Eşini kaybettikten sonra o ve çocukları bir yurt odasında yaşamayı tercih ettiler. Evet, İran’da birçok şeyi yavaş yavaş değiştirecektir ama bu iyi olacaktır. Ancak aynı anda dengeyi sağlamak zorunda. Sonuçta İran’daki gerçek güç Devrim Muhafızlarındadır. Kuşkusuz bunu değiştirmeyecek. Bırakın Pezeşkiyan’ı, İran bunu değiştirmeyecek. İran’a dışarıdan bakan birçok gözlemci, ülkede bir kargaşa olduğunda, İran’ın değişeceğini söylüyor. 

Ama öyle değil…

Evet. Çünkü İran’ı anlamıyorlar. İran değişmeyecek. Bence Amerika Birleşik Devletleri’nin yaptığı şey, İran’a uyguladığı tüm baskı, ABD’ye geri tepecek. Çünkü İran’ın vekil oyuncuları geliştirmekten başka seçeneği yok elinde. Hizbullah, Husiler ve Irak’taki milislerden söz ediyorum. Bunu yapmak zorundaydı çünkü düşmanca ülkelerle ve ABD üsleriyle çevrili. Ve bu yüzden İran değişmeyecek. Bence Amerika, İran’ı bu hâle getirdi. Belki de Amerika’nın istediği şey buydu. Ama sonuçta İran’a olan budur.

“RUSYA, İRAN’IN YANINDA, İSRAİL PUTİN’DEN KORKUYOR”

Yıllardır İran ekonomisi, aşırı düzenleyici bir çerçevede sıkışıp kalmış, petrol ve doğalgaz ihracatına dayalı bir ekonomik strateji altında direnç gösteriyor. Sosyal baskıların yanı sıra, İran nüfusunun önemli bir kısmı rejimin ekonomik politikalarından şikayetçi. Bu bağlamda, hükümet, Gazze savaşında İsrail’e karşı gerçekten bir pozisyon alabilir mi?

Doğru. İran’ın korkunç ekonomik sorunları var. Eğer politikacılar ve İran halkı yolsuzluğu ortadan kaldırıp daha iyi politikalar geliştirerek ekonomiyi iyileştirmeye çalışırlarsa, İran çok daha iyi bir yer olur. Ancak doğru, İran aç bırakılıyor. Ama İran’ın yapmak zorunda olduğu şeylerden biri, İsrail’e karşı Hizbullah ve Husiler’i desteklemektir. Bunu yapmaya devam edecek. İran’ın geliştirdiği bir güvenlik vanası Rusya. İran, en azından şu an için Rusya tarafından desteklenecek. Rusya’dan korkan ülkenin ise İsrail olduğunu söyleyebilirim. Ukrayna Savaşı’nın hemen başında, ABD İsrail’den Ukrayna’ya verilen hava savunma bataryalarından bazılarını transfer etmesini istediğinde, Netanyahu reddetti. Neden reddetti? Çünkü Rusya’dan korkuyor. Eğer İran tehlikede olursa, Rusya, İran’ı ileriye dönük bir müttefik olarak görecektir. Bu o kadar basit olmayacak. Eğer İsrail ile İran arasında gerçek bir savaş olursa, ABD Rusya’nın da müdahil olacağını kesinlikle anlamalı.

“İRAN HALKI YORGUN AMA SEÇİMİN BİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMEYECEĞİ DÜŞÜNCESİ YANLIŞ”

Son soru İran seçimlerine katılım ile ilgili. İlk turda katılımın yüzde 40 civarında kalmasını nasıl yorumluyorsunuz? Bu, İran halkının iradesini ve demokratik katılıma olan güvensizliğini mi yansıtıyor?

Bence İran halkı yorgun. Demokratik katılıma olan güvensizlik konusunda haklısınız. Ve ortalama bir İranlı kendine “Cumhurbaşkanının kim olduğunun ne farkı/önemi var?” diye soruyor. Hayır, bence yanılıyorlar. Bence fark eder. Ve Pezeşkiyan onlara bir seçenek sunuyor. Ama bence düşük katılım konusundaki tespitinizde yine de haklısınız. İran halkı yorgun. Ekonomik olarak acı çektiler. Basra Körfezi’nin karşısına bakıyorlar. Yaklaşık 45 yıl önce İran, bu ülkelerin önündeydi tıpkı Suudi Arabistan gibi. Tüm bu savaşlar, İran-Irak savaşı, yaptırımlar ve İran’ın geçmek zorunda olduğu şeyler yüzünden İran geride. İran halkı yorgun, bitkinler. Bu yüzden hiçbir şeyin fark yaratmayacağını düşünüyorlar. Bu yüzden seçimlere yeteri kadar katılmadılar. Ama bence yanılıyorlar.

İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin Ölümü, Ülkesinin Dünü ve Bugünü

İsrail-İran gerilimi: Türkiye işin neresinde? 

Ortadoğu ve Akdeniz Ekseninden Dünya’ya Bakış