Başta Antalya Havalimanı ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı olmak üzere uçuşların rötarlı gerçekleşmesinden dolayı çeşitli bir süredir havacılık sektöründe çeşitli sorunlar yaşanıyor. Uçaklar havada tur atıyor, valizlerin ulaşımı gecikiyor ve süreçlerde çeşitli aksaklıklar yaşanıyor. Basına sık sık yansıyan rötar haberlerinin ardında ne olduğu uzun bir süre gündemi meşgul etmişti.
Geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, durumu Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) MKYK’sına taşıyarak “çözüm” bulunması gerektiğini dile getirmiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bu işi bir an evvel çözün, gereğini yapın ve sorumluları hesaba çekin” sözleri basına yansımıştı.
Öte yandan, hava trafik kontrolörleri ise yaklaşık 10 aydır bir eylem içinde. Uçuşlardaki rötarların da bu eylemlilikten kaynaklandığına dair yorumlar yapılıyor. İnisiyatif Almadan Çalışma (İAÇ) eylemi içinde olan hava trafik kontrolörleri Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı (Eurocontrol) tarafından sağlanan koşulların yerine getirilmesini ve Avrupalı meslektaşları ile aynı koşullarda çalışmak istediklerini dile getiriyor.
Hava trafik kontrolörleri mevcut iş tanımlarının yanında kendi inisiyatifleriyle aldıkları sorumluluklarla havada sürecin hızlanmasını sağlıyor ve olası zaman kayıplarının önüne geçiyor. Üstelik bu iş sürecinde son derece zor ve stresli koşullar altında çalışan ve sayısı iki binin üzerinde olduğunu tahmin edile hava trafik kontrolörlerinin önemli bir kısmının İAÇ eylemi içinde olduğu düşünülüyor. 25 Temmuz itibarıyla Antalya Havalimanı’nda yüzde 68, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yüzde 67,1, Ankara’da yüzde 41,8 ve İzmir’deyse yüzde 53,5 oranında rötarlı kalkış yapıldığı bildiriliyor.
Biz de hava trafik kontolörlerinin neler yaşadığının, taleplerini ve mücadelelerini Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) üyesi bir hava trafik kontrolörü ile konuştuk.
“İKİ TALEP ÖNE ÇIKIYOR”
Öncelikle hava trafik kontrolörlerinin inisiyatif almadan çalışma eylemini sorduk. BTS üyesi hava trafik kontrolörü, hava trafik kontrolörlerinin inisiyatif almadan çalışma eylemi içinde olduğunu doğrularken “En stresli işlerinden birini icra eden hava trafik kontrolörleri dünyadaki meslektaşlarına benzer ücret ve haklara sahip olmak için bu mücadeleyi veriyorlar. Bu anlamda iki talep öne çıkıyor: Ücretlerin iyileştirilmesi ve çok geri durumda olan özlük haklarının geliştirilmesi. Hava trafik kontrolörleri ücretlerinin çok büyük bir kısmı Avrupa hava trafiğinin merkezi örgütü olan Eurocontrol bünyesindeki hava trafik tazminatından gelmektedir. Bu anlamda hava trafik kontrolörlerinin maaş artışı devlet hazinesine yük oluşturmayacaktır. Bu, kazanım konusunda hava trafik kontrolörlerinin ısrarla vurguladığı bir durumdur” dedi.
“YOĞUN BİR STRES YÜKÜ VAR”
Hava trafik kontrolörlerinin çalışma süreçlerinde pek çok zorlukla karşılaştığını söyleyen BTS üyesi hava trafik kontrolörü, “Hava trafik kontrolörleri uçakların güvenli biçimde hareket etmesinden birinci derecede sorumlu olduğu için önemli bir stres yüküyle mücadele etmek zorundadır. Herhangi bir hava hadisesi (yakın geçme gibi) durumunda hava trafik kontrolörleri ceza almakla burun buruna gelmektedir. Olası bir kaza kırım durumu ise hava trafik kontrolörleri için başlı başına bir kabusken bir de cezai sorumluluk gereği hapis cezası riskiyle burun buruna çalışılmaktadır. Yıllardır verilen mücadele sayesinde yoğun çalışma temposu daha yeni bir nebze olsun rahatlamıştır. 4’lü ekipten 5’li ekibe geçiş büyük bir ilerleme olsa da dünya ortalamasının çok üzerindeki bir tempoyla çalışmaya devam ediyoruz. Maaşların büyük çoğunluğu Eurocontrol tazminatından geldiği için emeklilik durumunda aylıklar fena halde düşmekte bu yüzden yaşlanan hava trafik kontrolörleri son ana kadar emekli olmaktan kaçınmaktadır. Diğer taraftan yaşlanmayla birlikte hava trafik kontrol mesleğini sürdürmek giderek daha zor bir hal almaktadır. Yıllar boyunca gece gündüz nöbetlerinde stresli bir işi icra etmek kolay bir şey değildir. Bu anlamda gerekli yıpranma tazminatlarının sağlanması büyük bir aciliyet taşımaktadır” dedi.
“ORTAK MÜCADELEYE VURGU YAPIYORUZ”
BTS’nin hem süreçte hem de genel olarak nasıl bir mücadele hattı önerdiğini sorduğumuzda şu yanıtı aldık: “BTS hava trafik kontrolörleri ile diğer ulaştırma çalışanlarının ortak mücadelesine vurgu yapıyor. Son dönemde yükselen meslek bazlı sendikaların kolektif mücadeleye zarar verdiği bir gerçektir. Nitekim meslek sendikalarının ortak çıkarlara karşı umursamaz, dar görüşlü ve neoliberalizme teşne bir profil çizmesi şaşırtıcı değildir. Hava trafik kontrolörlerinin üretimden gelen gücü muazzamdır ama olası bir özelleştirme durumunda herkes kaybedecektir. Sınıf mücadelesinin tarihini biraz olsun bilen herkes özelleştirme, yeniden yapılandırma vb. adlarla getirilen piyasalaşmanın nasıl tüm çalışanların ve tüm ülkenin haklarını tırpaladığını bilir. BTS hava trafik kontrolörlerinin yanında yer alırken meslek sendikacılığının kısa vadeli dar çıkar bakış açısını da eleştirmektedir. BTS bu bağlamda çok önemli bir mücadele içerisinde olan hava trafik kontrolörlerini desteklerken bir yandan da dostça uyarılarını da eksik etmemektedir.”
Yunanistan’da Haftada 6 Günlük Çalışma: Yeni bir Başlangıç mı?
Moddy’s Notu Verdi: Paranın Efendilerinden Erdoğan’ın Şimşek Programına Onay