Türkiye’de kadınların ve çocukların adalete erişimi konusu, adli makamlara başvurularda adaletin tecelli etmesi noktasındaki en önemli baskı unsurları arasında yer alıyor. Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi tarafından ‘Türkiye’de Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi Projesi’ hayata geçirildi.
Projenin hedef kitlesi; barolar, üniversitelerin hukuk fakülteleri ve hukuk öğrencileri, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesinde aktif olan sivil toplum kuruluşları, belediyeler ve başta hassas durumdakiler olmak üzere Türkiye’deki kadınlar projenin hedef grupları…
Türkiye’deki tüm kadınlar ve kız çocukları için daha adil ve eşitlikçi bir ortam yaratmayı amaçlayan proje ayrıca deprem illerindeki kadınların adalete erişimi noktasında önemli…
Fikir Gazetesi’nin ‘Aradığınız Adalete Erişilemiyor?’ başlıklı haberinde Türkiye’de toplumsal cinsiyet noktasında adalete erişim mümkün mü? sorusu çerçevesinde, kadınlar ve çocukların, ayrıca LGBTİ+ bireylerin ve çocukların adalet mekanizmasına erişip erişemedikleri, erişseler de adaletin tecelli edip etmediği sorusunun izini sürmüştük.
33’üncü sayımızda da adalete erişim noktasında, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi işbirliği çerçevesinde gerçekleştirilen ‘Türkiye’de Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi Projesi’ne dikkat çekerek detaylarını tüm ana hatları ile proje ekibi ile görüştük.
“TÜRKİYE’DEKİ KADINLAR PROJENİN HEDEF GRUPLARI ARASINDA”
“Türkiye’de Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi” projesinin ana amacı nedir?
Projenin genel amacı, özellikle hassas durumdaki kadınlara yönelik adli yardım hizmetlerinin erişilebilirliğini artırarak kadınların adalete erişimini güçlendirmektir. Bu amaçla proje, hukukçulara, hukuk öğrencilerine ve diğer ilgili paydaşlara yönelik eğitim ve kapasite geliştirme faaliyetleri düzenleyerek kilit paydaşların farkındalık ve bilgi düzeylerini artırmaktadır. Aynı zamanda, kadınlar, hukuk okuryazarlığı eğitimleri ve adli yardıma erişimlerinin sağlanması yoluyla haklarını arama ve ihlalleri bildirme konularında güçlendirilmektedir.
Proje hangi kurumların ortak programı kapsamında yürütülmektedir?
Proje, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’nin 2023’ten 2026’ya kadar sürecek bir iş birliği yoluyla yürütülmekte olan “Batı Balkanlar ve Türkiye’ye Yönelik Yatay Destek” ortak programı kapsamında uygulanmaktadır. Program, bu kapsamdaki ülkelerin insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi alanlarındaki reform gündemlerini yerine getirmelerini ve AB genişleme süreci için de bir öncelik olan, Avrupa standartlarına uyum sağlamalarını desteklemektedir.
Projenin hedef kitlesi kimlerdir?
Barolar, üniversitelerin hukuk fakülteleri ve hukuk öğrencileri, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesinde aktif olan sivil toplum kuruluşları (STKlar), belediyeler ve başta hassas durumdakiler olmak üzere Türkiye’deki kadınlar projenin hedef grupları arasında yer almaktadır.
KADIN HAKLARI ALANINDA ÇALIŞAN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINA HİBE VERİLDİ
Projenin Türkiye’deki kadınlar için sağladığı temel faydalar nelerdir?
Başta hassas durumdakiler olmak üzere kadınlar projeden çeşitli şekillerde faydalanmaktadır. Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından uygulanan bir hibe programı aracılığıyla kadınların adli yardıma erişimleri artırılmaktadır. Ayrıca, proje, toplumsal cinsiyete duyarlı adli yardım sağlanmasına ilişkin avukatlara eğitim vermektedir. Böylece, bu eğitim ve hibe programı sayesinde Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Bursa, Bilecik, Sinop ve Tunceli olmak üzere 8 ilde ikamet eden kadınlar, mağdur odaklı ve toplumsal cinsiyete duyarlı uluslararası hukuk standartlarına ilişkin farkındalıkları yüksek olan avukatlardan hizmet almaktadırlar. Şu ana kadar 355 kadın bu adli yardım hizmetlerinden yararlanmıştır ve hibe programının uygulama süresinin devam etmesi sebebiyle bu sayının artması beklenmektedir.
Kadınların adalete erişimlerini ve hukuki farkındalıklarını artırmaya yönelik faaliyetlerin desteklenmesi amacıyla kadın hakları alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarına hibe verilmiştir. Bu hibe ile toplam 1000 kadın ve kız çocuğuna ulaşılması hedeflenmektedir.
Şubat 2023’te meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından, depremlerden etkilenen illerde hassas durumdaki kadınlara hukuk okuryazarlığı eğitimleri verilmesi amacıyla proje faaliyetlerinden bazılarının hedef grupları revize edilmiştir. Böylece eğitimlere depremlerden etkilenen 134 kadının katılımı sağlanmış ve katılımcılar haklarını arama konusunda güçlendirilmiş ve ev içi şiddet, kadına yönelik şiddet, boşanma, nafaka, mülkiyet ve barınma hakkı gibi konularda bilgileri artırılmıştır.
“KADINLAR İÇİN DAHA EŞİTLİKÇİ BİR ADLİ YARDIM SİSTEMİ…”
Adli yardım hizmetlerinin toplumsal cinsiyete duyarlılığının artırılması için ne gibi faaliyetler yürütülmektedir?
Bugüne kadar Avrupa Konseyi’nin Hukukçular için İnsan Hakları Eğitimi (HELP) programı aracılığıyla 8 pilot ilden 1086 adli yardım avukatına (646 kadın ve 440 erkek) eğitim verilmiştir. Ulusal bağlama adapte edilen ve Türkçe’ye çevrilen “Kadınların adalete erişimi” kursunu tamamlayan avukatların %98,2’si kadın hakları ile toplumsal cinsiyet eşitliği standartları ve uygulamaları konusundaki bilgilerinin arttığını belirtmiştir. Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından uygulanan hibe programı aracılığıyla kadınlara sağlanan adli yardım hizmetleri fonlanmakta ve böylece avukatlara eğitim ile edindikleri toplumsal cinsiyete duyarlı adli yardım hizmetlerine ilişkin bilgi ve becerilerini kullanma fırsatı verilmektedir.
Türkiye’deki 43 üniversitenin iş birliği ile yukarıda bahsedilen HELP kursuna 389 üniversite öğrencisinin (317 kadın ve 72 erkek) katılımı sağlanmış ve kadınların adalete erişiminin uluslararası standartlar doğrultusunda desteklenmesine ilişkin bilgi ve becerileri artırılmıştır.
Ayrıca proje, avukatlara ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik stratejik davalama eğitimleri vererek kadınların insan haklarının korunmasını desteklemeyi amaçlamaktadır. Bu eğitimlerle hukukçular, hem ulusal hem de uluslararası yasal çerçevelerden yararlanarak kadın haklarını etkin bir şekilde savunabilecekleri araçlarla donatılacaktır. Stratejik davalama eğitimleri, adli yardım hizmetlerinin yalnızca daha etkili olmasını değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyete özgü zorlukları da gözetecek şekilde sunulmasını sağlayacaktır. Bu proaktif yaklaşım, kadınlar için daha eşitlikçi bir adli yardım sisteminin geliştirilmesi açısından kritik önem taşımaktadır.
PROJE HUKUKİ FARKINDALIĞA NASIL BİR KATKI SAĞLIYOR?
Projenin Türkiye Barolar Birliği ve barolar ile nasıl bir iş birliği vardır?
Türkiye Barolar Birliği (TBB) projenin ana yararlanıcısı ve ortağı olarak önemli bir rol oynamaktadır. Bağımsız savunmanın örgütlü gücü olan avukatların temsilcisi niteliğindeki baroların katılımıyla oluşan bir çatı kuruluş niteliğindeki Türkiye Barolar Birliği’nin projedeki varlığı, projenin erişebileceği alanın genişlemesini ve baroların projeye katılımını kolaylaştırmaktadır.
Bu iş birliğinin önemli bir bileşeni, TBB aracılığıyla barolara sağlanan ve başta hassas durumdakiler olmak üzere kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete duyarlı ve mağdur odaklı adli yardım hizmetlerinin fonlanmasına yönelik hibe programıdır. Söz konusu hibe programı Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Bursa, Bilecik, Sinop ve Tunceli illerinde Aralık 2024’e kadar uygulanmaya devam edecektir. Özellikle ev içi ve kadına yönelik şiddet mağduru kadınlar, bahsi geçen illerdeki barolara ulaşarak özel ihtiyaçlarını gözeten ve toplumsal cinsiyete duyarlı adli yardım hizmetlerinden yararlanabilirler.
TBB ile sürdürülen iş birliği ile, hukuk sistemindeki köklü yapısal zorlukları ele alarak kadınların adalete erişimi alanında sürdürülebilir ve uzun vadeli bir etki yaratılması amaçlanmaktadır. Toplumsal cinsiyet bakımından kapsayıcı yasal düzenlemeler, adli yardım hizmetlerinin kadınlara özgü zorlukları gözeterek verilmesinde kritik öneme sahiptir. Bu yaklaşım, sadece yasal temsil sağlamanın ötesine geçerek, hukukçuların kadınları ilgilendiren davalara yaklaşımlarının yeniden şekillendirilmesini ve yalnızca kadınları etkileyen sosyal, kültürel ve ekonomik faktörlerin yasal süreç boyunca dikkate alınmasının sağlanmasını da içermektedir.
Proje, dezavantajlı durumdaki kadınların hukuki farkındalığını nasıl arttırmaktadır?”
Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, hassas durumdaki kadınların hukuki farkındalıklarının artırılması amacıyla üç temel faaliyet yürütülmektedir:
- Deprem bölgesinde hukuk okuryazarlığı eğitimleri düzenlenmesi.
- Türkiye Barolar Birliği (TBB) ile uygulanan hibe programı aracılığıyla adli yardım hizmetlerinin fonlanması.
- Kadınların haklarını savunma konusunda güçlendirilmesi ve hukuki farkındalıklarını artırılması amacıyla 3 sivil toplum kuruluşunun projelerine fon sağlanması.
“ÇOK SAYIDA AKTÖRÜN ORTAK ÇABASI GEREKİYOR”
Proje kapsamında yerel ağların oluşturulmasının önemi nedir?
Proje, çok paydaşlı çalıştaylar aracılığıyla kilit paydaşlar arasında yerel ağlar oluşturulmasını, iş birliğini ve paydaşlar tarafından toplumsal cinsiyete duyarlı hukuki hizmet verilmesini teşvik etmektedir. Proje tarafından kaynak ve uzman desteği sunulan bu ağlar, kadınların desteklenmesine yönelik daha koordineli bir müdahale sağlamayı amaçlamaktadır.
Adalete erişimin geniş kapsamı göz önünde bulundurulduğunda bu koordinasyon büyük önem taşımaktadır; zira kadınlara adalet arayışlarının her aşamasında destek sunulabilmesi, devlet kurumları, barolar, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları gibi çok sayıda aktörün ortak çabalarını gerektirmektedir.
Ayrıca bu ağlar, uzun vadeli değişim için sürdürülebilir bir mekanizma oluşturulmasına katkı sunarak toplumsal cinsiyet temelli zorlukların yerel aktörlerce sürekli olarak gözetilmesini ve hukuki hizmetlerin proje kapsamının ötesine geçilerek daha da iyileştirilmesini sağlayacaktır.
Projenin sonuçlarında ne tür gelişmeler hedeflenmektedir?
Proje ile hassas veya dezavantajlı gruplar da dâhil olmak üzere, yukarıda bahsi geçen şehirlerdeki kadınların haklarına ve mevcut hukuk yollarına ve hizmetlere nasıl başvuracaklarına ilişkin farkındalıkları artırılmaktadır. Proje ayrıca, kadınların adalete erişiminde toplumsal cinsiyete duyarlı ve mağdur odaklı hukuki hizmet konusunda hukukçuların farkındalık ve bilgilerinin artırılmasına katkıda bulunmaktadır. Bu da adli yardım hizmetlerinin kalitesini ve toplumsal cinsiyete duyarlılığını artırmaktadır.
Projenin önemli bir boyutu, kilit paydaşlar ve yerel destek ağları arasındaki iş birliğinin teşvik edilmesidir. Bu sürecin desteklenmesi amacıyla Avrupa Konseyi, kadınların adalete erişiminin güçlendirilmesi ve teşvik edilmesine yönelik temel araçların, programların ve materyallerin geliştirilmesinde sivil toplum kuruluşlarına destek sağlamaktadır.
DAHA ADİL VE EŞİTLİKÇİ BİR ORTAM İÇİN…
Projenin toplam bütçesi ne kadardır ve bu bütçe hangi kaynaklardan finanse edilmektedir?
Projenin 3,5 yıllık süre için toplam bütçesi 1 000 000 Avrodur. Yatay Destek programına tahsis edilen toplam bütçe ise yaklaşık 41 milyon Avrodur (%85’i Avrupa Birliği, %15’i Avrupa Konseyi tarafından finanse edilmektedir).
Türkiye’de kadınların adalete erişiminin teşvik edilmesi konusunda sivil toplum kuruluşları bu projede nasıl bir rol oynamaktadır?
Sivil toplum kuruluşları, kadınların güçlendirilmesi için kilit ortaklardır. Proje, sivil toplum ile kurduğu ortaklıklarla, özellikle hassas durumdaki kadınlara ulaşarak projenin etki alanını genişletmektedir.
Proje ayrıca, yukarıda bahsi geçen hibe programı aracılığıyla da sivil toplum kuruluşlarını desteklemektedir. Bir ihale süreci sonucunda Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneği, Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği (İMDAT) ve Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği (SGDD) olmak üzere üç sivil toplum kuruluşuna hibe verilmiştir.
Bu kapsamda Adana Büyükşehir Belediyesi’nde 100 çalışana ve 4 ilde (Adana, Kahramanmaraş, Ordu, Tekirdağ) 335 hukukçuya kapasite geliştirme desteği sağlanacaktır. Kadınlar ve kız çocukları hukuk okuryazarlıkları artırılarak güçlendirilecek ve 7 ilde (Ankara, Malatya, Kırşehir, Adana, Kahramanmaraş, Ordu, Tekirdağ) 1000’den fazla kadın ve kız çocuğuna ulaşılarak kadınların adalete erişiminin önündeki engeller konusunda toplumun farkındalığı artırılacaktır. Bu çabalar, Türkiye’deki tüm kadınlar ve kız çocukları için daha adil ve eşitlikçi bir ortam yaratmayı amaçlamaktadır.
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ VE ADALETE ERİŞİM VURGUSU
Proje ile hangi hukuki destek araçları, programlar veya materyaller geliştirilmektedir?
Proje kapsamında geliştirilen tüm materyalleri içeren bir e-kütüphane oluşturulmuştur.
“Deprem Bölgelerinde Toplumsal Cinsiyet Analizi: Kadınların Adalete ve Adli Yardıma Erişimi” başlıklı çalışma, deprem mağduru kadın ve kız çocuklarının adalete erişiminde ortaya çıkan ihtiyaçları ortaya koymaktadır. Türkiye’de depremden etkilenen illerde kadınların adalete ve adli yardıma erişimlerinin önündeki engelleri ele almaktadır. Afet dönemlerinde toplumsal cinsiyete duyarlı adli yardım hizmetleri verilmesine yönelik standartlar oluşturmaktadır. Analiz ayrıca, deprem sonrasında Türkiye’de kadınların adalete erişimine ilişkin fırsat ve zorlukların bir değerlendirmesini de içermektedir.
Proje kapsamında Avrupa Konseyi’nin çeşitli kaynakları da tercüme edilmiştir:
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Kadınlara Karşı Şiddete İlişkin İçtihatlarında Adalete Erişim
- Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadın Hakları
- Kadınların Adalete Erişiminin Güvence Altına Alınması
- Kadınların Adalete Erişimi: Hukuk Uygulayıcıları için Rehber
- Kadınların Karşılaştıkları Özel Zorluklar Dâhil Adalete Erişimin Ölçülmesine Yönelik Çerçeve
- “Kadınların Karşılaştıkları Özel Zorluklar Dâhil Adalete Erişimin Ölçülmesine Yönelik Çerçeve” Hakkında Çevrimiçi Yuvarlak Masa Toplantısı Raporu
Proje ile Batı Balkanlar ve Türkiye’nin AB standartlarına uyumu nasıl desteklenmektedir?
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’nin ortak girişimi olan “Batı Balkanlar ve Türkiye’ye Yönelik Yatay Destek” programı, Batı Balkanlardaki ülkelerin ve Türkiye’nin insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi alanlarındaki reform gündemlerini yerine getirmelerini ve AB genişleme süreci için de bir öncelik olan, Avrupa standartlarına uyum sağlamalarını desteklemektedir.
Proje, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetle mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi standartları, Avrupa Konseyi, Bakanlar Komitesi’nin Cinsiyetçiliğin Önlenmesi ve Cinsiyetçilikle Mücadeleye İlişkin (2019)1 sayılı Tavsiye Kararı, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Adalete Erişimde Eşitlik ve Ayrımcılık Yasağına İlişkin 2054 sayılı Kararı ve toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddete ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı dâhil olmak üzere Avrupa Konseyi’nin temel belgelerinin uygulanmasını teşvik ederek Türkiye’nin Avrupa standartlarına uyumunu desteklemektedir. Bu belgeler kadınların insan haklarının korunmasını, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve adalete erişim hakkını vurgulamaktadır.
Proje, hukukçuların stratejik davalama ve kadınlara yönelik adli yardım hizmetleri konularındaki bilgi ve becerilerini artırarak, özellikle hassas durumdaki kadınların adil yargılanma hakkı ve yargılamada silahların eşitliği prensibinin korunmasını desteklemektedir.
Son olarak, projenin hassas durumdaki kadınları hedef alan hukuk okuryazarlığı eğitimleri, kadınların haklarını etkin bir şekilde savunabilmeleri ve böylece mevcut hukuki koruma mekanizmalarından (koruma kararları) yararlanabilmeleri amacıyla güçlendirilmelerini hedeflemektedir.