Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de futbol “oynanmaya” çalışılıyor. Başlıktan da anlayacağınız gibi oynanan oyunlar komediden öteye gitmiyor. Ülke içinde “güç budalası” olanlar Avrupa kupalarına gittikleri zaman sağ ve sol kroşe yiyerek geri geliyorlar. Avrupa’da elle tutulur başarıları olmayanlar ülke içinde ne hikmetse hep haksızlığa uğradıklarını iddia ederek kamuoyunu ve taraftarlarını kandırmaya devam ediyorlar.
Beceriksiz ve basiretsiz yöneticiler elinde ülkede pek çok köklü kulüp şimdilerde amatör liglerde mücadele ediyor veya kapanmış durumda. Ülke futbolunu yönettiğini sanan beceriksizlerin bir araya geldiği başka ülke var mı acaba?
Her seferinde saha içindeki beceriksizliklerini örtbas etmek için hemen suçu başka yerlerde aramaya başlıyorlar. En kolayı da hakemleri konuşmak oluyor. Sonrasında ise ülkede futbol maalesef sahada oynanmıyor diyorlar. Anlayacağınız kendileri çalıyor, kendileri söylüyor ve kendileri oynuyor. Ülkenin köklü büyük camialarını yönettiğini sanan koca koca kelli felli adamlar maalesef o camiaları ellerinde oyuncak haline getirdiler.
Peki, alternatif futbol mümkün mü? Mümkün. Güzelim ülkede insanlar bir araya gelip “Efendilig” göstererek oyun oynuyorlar. Bir başkaları bir araya gelip “Gazoz Ligi” kurup “gazozuna” oynuyorlar. Bu güzel oyunu sadece ve sadece oyun olduğu için oynayıp keyif alan insanlardan oluşuyor. Organizasyonlar süper, yönetenler, oynayanların keyif aldığı, hiç kimsenin kimseyi suçlamadığı bu ligleri bir gün gelip seyredin. Başka bir futbolun nasıl mümkün olduğunu görüp belki kulüplerinizi yönettiğini sandığınız yöneticilere gerekli tepkiyi gösterirsiniz.
Bu liglerde para kazanmak yok, bu liglerde faul yapanın arkadaşını kaldırdığı, bu liglerde topun kendisinden çıktığını söyleyenlerin olduğu, bu liglerde hocam penaltı yaptım diyenlerin, “Gazozuna Oynayan Efendilerin” olduğu organizasyonlardır bunlar.
Size linklerini bırakıyorum belki ilgilenenler olur:
Efendi Lig: www.efendilig.com
Gazoz Ligi: www.gazozligi.com
Bir şey daha hatırlatayım. Yöneticilerinizin kulüpleri nasıl soyup soğana çevirdiğini görmeniz için de Atilla Türker’in yazdığı ve belgeleri ortaya koyduğu “Futbolun Arka Bahçesi” isimli kitabını okuyabilirsiniz.