Biz Ne Yaşıyoruz?

İlk önce sosyal medya üzerinden “başı boş” sokak köpekleri paylaşımları yapıldı, ardından da AKP “bize içeriden çok sayıda şikayet geliyor” diyerek, sokak hayvanlarına ilişkin bir yasa düzenlemesi yapacağını açıkladı.

Çok zaman geçmeden yasayla ilişkin detaylar ortaya çıktı. Tekrar bu maddeleri tek tek yazmanın bir anlamı yok. Bu kanun kısaca sokaktaki köpeklerin öldürülmesine ilişkin bir “fetva”. Ne yazık ki bu “fetva” Türkiye Büyük Millet Meclisi ( TBMM ) Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’lilerin “evet” oylarıyla geçti. 

AKP-MHP’liler hiç bu “fetva”yı tartıştırmadı. Sadece kendi aralarından din üzerinden, Osmanlı üzerinden kendilerinin aslında “çok hayvansever olduklarını” vs. anlatıp durdular…

***

Bu yasayla birlikte sokaktaki sahipsiz köpekler belediyeler tarafından toplanacak. Ancak bu kanun düzenlemesinde, eskisi gibi “al, kısırlaştır, geri yerine bırak” uygulaması olmayacak. 

Önümüzdeki süreçte çok kötü görüntülere şahit olacağız. Belediyeler tarafından bu köpekler şiddet görerek toplanacak. AKP-MHP’den aldığı “fetva” ile bu işi ne kadar da çok hevesli yaptıklarını hep birlikte göreceğiz. Ayrıca kendisine “görev” atfeden bir kısım “makul” vatandaş, bu köpeklere şiddet uygulayacak. Hazırlıklı olalım, bunları da göreceğiz.

Nihayetinde uyutma adı altında toplu bir katliam gerçekleşecek. Şimdiden sokak köpeklerine yapılan işkenceler sosyal medyada yayılmaya başlandı. 

***

Velhasıl ben burada İki noktaya değinmek istiyorum. Birinci bu yasanın görüşüldüğü gün muhalefetin Meclis’teki performansı…

Gerçekten bu yasaya karşı canla, başla karşı çıkan milletvekillerine teşekkür etmek istiyorum. Ancak burada ciddi iki eleştirim olacak. 

Meclis’te çoğunluk AKP ve MHP’nin gövdesini oluşturduğu Cumhur İttifakı’nda diye, “biz orada olsak dahi yasa geçer. Çünkü çoğunluk onlarda” mantığını artık bir kenara atılması lazım. Ne demek istiyorum? Bakın Meclis’te çoğunluk AKP-MHP cephesinde olabilir, ancak yurttaşların oyları ile kendilerini orada, yani Meclis’te temsil etmesi için muhalefetteki milletvekillerine oylar verildi. Bırakın yasa geçsin, geçmesin önemli değil. Zaten yurttaş da biliyor çoğunluğun Cumhur İttifakı’nda olduğunu. Önemli olan orada o yasanın geçmesine güçlü bir şekilde karşı çıkmak, itiraz etmek. İktidar cephesine artık şunu anlatın: biz buradayız, güle oynaya bu yasaları orada geçiremezsiniz. Bu oldu mu? Tam kadro olarak olmadı. Bu eleştiriler neden oldu? Yasanın görüşüleceği gün muhalefet vekillerinin büyük bir kısmının kulisler de olmasından kaynaklı. Görüşmeler başlamış, tartışmalar çıkmış ama muhalefet cephesinin koltukları neredeyse yarı yarıya boş. Böyle olmaz. En başından sonuna kadar orada olmaları gerekiyor. Sadece oylamaya katılıyorsanız, ne işiniz var Meclis’te diye de sorarlar…

İkinci kısım eleştirimiz de şu: Oylamaya katılımın azlığı. 

Bakın dijital ortamda yapılan oylamaya Cumhuriyet halk Partisi’nde 4 , İYİ Parti 7 ve DEM Parti’de 23 milletvekili oylamaya katılmadı. Evet, oylamaya katılamayan milletvekillerinin orada olması sonucu değiştirmeyecek ama en azından başta dediğimiz gibi güle oynaya yasa çıkartmasına engel olacaktı. Belki de orada sağlanacak çoğunlukla – ihtimali az da olsa – birkaç iktidar cephesindeki milletvekili kararını değiştirecekti. Tabi sağlık sorunları yaşayan, cenazeleri olan milletvekillerini bir kenara koyuyorum. Dileriz ki buradaki bu iki temel eleştiri, önümüzdeki süreçte tekrar yaşanmaz.Ancak bu mesele için artık iş işten geçti.

***

Şimdi gelelim belediyelerin bu yasayla ilgili tutumlarına…

Bu katliam düzenlemesiyle ilgili muhalefetteki CHP ve DEM Partili belediyeler, daha yasanın konuşulduğu ilk zamanlarda “bu yasaya uymayacağız, sokaktaki köpekleri öldürmeyeceğiz” dedi. Velhasıl yasa geçtikten sonra da bunu tekrar ettiler. Doğru tavır. Bu vahşiliğe ortak olmamaları gerekir. 

Toplumun büyük bir kısmı bu konuda çok hassas. Örneğin DEM partili Silvan Belediyesi, yasanın geçtiği günün ertesi günde, “başı boş” ifadesini kullanarak, sokaktaki köpeklerin toplanmaya başlandığını duyurdu. Tabi doğalında tepkiler gelişti. Belediye bu paylaşım için “özür diledi” ve sildi. Yapılan açıklamada bu işlemin “rutin” olduğunu ve niyetlerinin asla “uyutmak” olmadığı belirtildi. Doğrudur, niyetleri bu değildir ancak bu yasa sonrası hemen bu işlemin denk gelmesi talihsiz oldu. Bu yanlış anlamadan bile çok sayıda tepki geldi. Yurttaş bu konuda hassas ve hareket halinde. Bu da ileride yurttaşın, AKP-MHP’li belediyelerin bu yasayı uygulamasına karşı bir “barikat” oluşturacağı da aşikar. 

Bu “yasanın” uygulanmaması noktasında belediyelerle ilgili bir yasal sorun var. O da yasaya uymayan Belediye başkanlarına 6 aydan 2 yıla kadar hapis istenen bir düzenleme… Bu gerçeklikle belediyeler nasıl hareket edecek, gerçekten merak konusu. Farklı çözümlerin bulunması lazım.

Kurmaca Dünyanın Köpekleri

Batılı Seyyahların Gözünden: Osmanlı’da Köpeklerin Sergüzeşti

Bir Evrimin Hikâyesi: Köpekler ve İnsanlar