Dünya Yalnızca Bizim Değil

Hayvanlara yönelik cinsel saldırının cezasının ne kadar olduğunu merak ediyor pek çok insan. 24.06.2004 kabul tarihli 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na 28/A maddesine göre altı aydan üç yıla kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılıyor hayvana cinsel saldırıda bulunan kişi. Yine bir ev hayvanına ve evcil hayvana işkence etmenin cezası da altı aydan üç yıla kadar hapis cezası.

Peki neden hayvanlara yönelik bu kötü muamelelerin, işkencenin, cinsel saldırı fiilinin cezası bu kadar düşük? Adı cinsel saldırı olan fiil, hayvana yöneldiğinde daha tolere edilebilir bir şey mi oluyor? 

İnsanlarca hayvanlara karşı kötü muamele haberleri özellikle sokak hayvanları ile ilgili yasa tartışmaları başladığında katlanarak arttı. Bu haberler sonrası toplumda tepkiler de yükseldi elbette. Hayvanlara yönelik kötü muamelelerin en sert biçimde cezalandırılmasını istedi hayvan düşmanı olmayan insanlar. Ancak şu an yürürlükte bulunan yasaya göre, hayvanlara karşı gerçekleştirilen kötü muamelelerin bazıları, şartları varsa “malvarlığına karşı suçlar” kapsamında değerlendirilmekte. Yani hayvanlar mal olarak sınıflandırılmakta. 

Hayvan hakları savunucularının bıkmadan usanmadan söyledikleri şey, TCK’da buna yönelik düzenleme yapılması ve hayvanların yaşamlarının da insanlar gibi güvenceye alınması. Fakat bizim gündemimizde, hayvanları korumaktan çok, onları ölüm kamplarına hapsedecek ve gelişi güzel öldürecek bir yasanın daha yasalaşmadan uygulanması var. Bu uygulamanın en çarpıcı örneğini herkes duydu. Altındağ’da bulunan bir alanda 8 Ağustos gecesi çok sayıda köpek cesedi bulundu. Belediye buna ilişkin bir açıklama yaptı ve katliamı reddetti. Ama gerek son günlerdeki tekil örnekler, sosyal medyadaki katliam çağrıları, gerek mevcut politik atmosfer, hayvanların baş düşman ilan edilmesini hızlandırdı.

Hayvanların da canlarının acıdığı, duygularının olduğu, sevgiye karşılık verdikleri, bağlandıkları herkesçe bilindiği halde, bu bilinerek ve aslında istenerek onlara zarar verilmesi işkence değil midir? Yani hayvana cinsel saldırıda bulunan kişiye tecavüzcü denmeyecek mi?

İşkence yahut cinsel saldırı hayvana yöneldiğinde, TCK’de buna ilişkin düzenleme olmaması akla ve mantığa uygun bir şey değil. 21.yüzyılda, yeryüzünde bir yerlerde bir canlıya “mal” muamelesi yapılması da kabul edilebilir bir şey değil. Hem onlardan koruma bekleyeceksiniz, kişisel ve hatta kamusal işlerinizde kullanacaksınız, hem siyasi iktidar öyle buyurdu diye onlara fazlalık muamelesi yapacaksınız.

Soykırımlar geçmişi bir yana, bu soykırım, ülkenin en büyük soykırımı olacak maalesef. AYM’de bu yasa pek çok nedenle iptal edilmelidir. Ancak hayatımıza en büyük anlamı katan hayvanların yok edilmesinin önünü açan bu yasa, yaşam hakkına yönelik bir müdahaledir bir yandan da. İşkence ve kötü muamele yasağı nefes alan, canı acıyan he canlı için olmalıdır. Dünya yalnızca bizim değil.

Köpeklere Yer Yok

Kurmaca Dünyanın Köpekleri

Batılı Seyyahların Gözünden: Osmanlı’da Köpeklerin Sergüzeşti