Sigara, toplumsal bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Ancak çoğu insan, sigaranın kişisel bir sembol/gösterge olarak kazandığı anlama önem verirken, sigaranın kişide bırakmış olduğu tortuyu ya da olumsuz yükleri hesap etmiyor.
Hatta bizim gibi toplumlarda, “sembolleşen” sigara, tütün kullanımı ve buna eşdeğer bir alternatif olarak nargile tüketiminin ya da bu ürünlerin marka konumlandırmalarının, tercihlerinin toplumsal bir statü, ekonomik gösteriş, toplumsal roller, moda ya da akım, alt kültür, simgesellik, meziyet ya da farkındalık sağladığını iddia edecek kadar ileri gidebiliyor.
Kimileriyse buna, “muhalifliğin, özgürlüğün, erişkinliğin göstergesi” olarak bir anlam taşımış durumda. Ancak sigara, her şeyden önce insanın en temel ihtiyaçlarının başında gelen sağlığın, en örgütlü ve yaygın düşmanı olarak öne çıkıyor.
“Yaşam Süresini Kısaltmanın En Etkin Yolu Sigara mı?”
Ancak 2024’ün son günlerinde hakemli bilimsel bir dergi olan Addiction‘da yayınlanan yeni araştırma makalesinde, sigaranın ortaya koyduğu yükler hesap ediliyor. Makalenin yazarları, Sarah E. Jackson, Martin J. Jarvis ve Robert West tarafından, sigaranın yol açtığı zararın açıklanmasının en berrak ve etkili ifadesinin “içilen her sigara için ortalama yaşam kaybının hesaplanması” olduğu öne sürülüyor.
1951’de başlayan British Doctors Study ve 1996’dan bu yana kadın sağlığını araştıran Million Women Study adlı çalışmaların son verilerinin incelenmesiyle birlikte ortaya konan veriye göre, her bir sigaranın, ömür süresini yaklaşık 20 dakika kısaltabileceği vurgulanıyor. Buna göre, 20 adet sigara içeren her paket, yaşam süresini yaklaşık 7 saat azaltmış oluyor.
Öte yandan araştırmacılar, yaşam beklentisindeki 20 dakikalık bir negatif değişimin, sağlık verilerinin incelenmesi sonucu varılan bir genelleme olduğunu belirtirken, sigara kullananların, her nefeste ne kadar dumanı içine çektiği veya sahip oldukları diğer tıbbi rahatsızlıklar gibi birçok etkenin yaşam beklentisini etkileyip dönüştüreceğini de çalışmada not ediyor.
“Ömür Hesabı, Ölüm Merdivenindeki Pozisyona Bağlı”
Makalelerinde, “Epidemiyolojik veriler, sigaranın yol açtığı zararların kümülatif olduğunu ve kişi ne kadar erken bırakırsa ve ne kadar çok sigara içmekten kaçınırsa o kadar uzun yaşadığını gösteriyor” diye yazan araştırmacılar, “Günde 10 sigara içen ve 1 Ocak 2025’te sigarayı bırakan bir kişi, 8 Ocak’ta ömründen bir gün eksilmesini önlemiş oluyor. Buna göre kişi 20 Şubat’ta bir haftayı ve 5 Ağustos’ta bir ayı kurtarmış oluyor” diyerek önemli bir “ömür hesabını” da sigara içen ya da içmeye eğilimli olanlarla paylaşıyor.
Yazarlar, makalelerinde sigarayı hangi yaş grubu olursa olsun bırakmanın kritik önemde olduğunun altını çizerken, sigara içenlerin “bu ölüm merdiveninden ne kadar çabuk ve erken inerlerse” hayatlarının bir o kadar uzun ve sağlıklı olabileceğini de hesap etmiş durumda.
Bu nedenle araştırmacılar, zamanın bu kadar önemli olduğu ve hızla aktığı bir çağda, 20 dakikanın sigaraya feda edilmemesi gerektiğini de yeniden hatırlatmış oluyor.
🔗 Bu haberleri de okuyabilirsiniz:
Hekimler Anlatıyor: Sağlık İhtiyacımızı Karşılayabiliyor muyuz?
Hekimler Anlatıyor: Sağlık İhtiyacımızı Karşılayabiliyor muyuz?
İlaçlara Erişim Savaşı: Sağlık Krizinin Görünmeyen Yüzü
Aile Hekimliği Çıkmazda: Toplumun Sağlık Hakkı Nasıl Güçlenecek?
Aile Hekimliği Çıkmazda: Toplumun Sağlık Hakkı Nasıl Güçlenecek?